Cinlerin şerrinden nasıl korunursunuz?

Farkında olmadan insanların verdiği zarar cinleri çok kızdırır. Hemen intikam almaya kalkışırlar. Şayet zarar gördükleri kişiye bir şey yapamazsa en yakınındaki ikişiye, sevdiklerine musallat olurlar. Cinlerin mahiyeti tam olarak bilinmemekle beraber, kaynaklarda onların dumansız, halis, öz ateşten ve/veya yakıp kavurucu alevli bir ateşten yaratıldıkları ifade edilmektedir. Bir Hadis-i Şerif'te Peygamberimiz (s.a.v), meleklerin nurdan, cinlerin de alevli bir ateşten yaratıldıklarını haber vermiştir. Cinler kendilerine ait bir alemde yaşıyor olsa da aramızda zaman zaman irtibat olmaktadır. Cinler bizim bulunduğumuz mekanlarda, evimizde, odalarımızda başka bir boyutta yaşarlar.Ve ister istemez insanlarla karşılaşırlar.

Gördükleri zarara karşılık mutlaka insandan öç almaya çalışırlar. Her an tedbirli olunması gerektiğini söyleyen Cemalettin İpekbayrak'ın bu konudaki sorulara verdiği cevaplar şöyle:

BİZE KIZAR ÖÇ ALIR MI?
Evet. Bir cine farkında olmadan zarar vermiş ya da kızdırmış isek öç almaya çalışır. Hatta kıskandığı zaman da bunu yapar. Bizim en zayıf anımızı kollarlar. Eğer ki bizim enerjimiz yüksek ise bize musallat olamazlar.
Ama bu durum onları durdur maya yetmez. Bu sefer çevremizdeki sevdiğimiz, bize yakın olan kişilerden zayıf olanını seçerler. Eğer ki bu durumda bir yakınımızı bulurlarsa da onu bir maşa gibi kullanır. Bu yolla bize zarar vermeye çalışırlar. Bazen o kişiye de zarar vererek bizden intikam alırlar. Hatta bazıları rüyalara bile girebilir. Peki farklı bir boyutta yaşayan cinler insana nasıl zarar verebilir? Zarar vermekten kasıt, kişiye musallat olurlar. Bünyeleri zayıf, enerjileri düşük ise isteklerini onlar üzerinden yaptırırlar.
Bu onlar için bir şey ifade etmez.

Bizler onları görmüyor ya da onlarla iletişim kuramıyor olabiliriz. Ancak onlar bizi görür, duyarlar. Yani onlara inanan da inanmayan da zarar verir. Ve onlar da görenden de görmeyenden de inanandan da inanamayandan da zarar gördükleri taktirde intikam alırlar. Bu yüzden boş bir mekanda ya da evimizin herhangi bir odasında kimse yok diye cinlerin olmayacağını düşünmemek doğru değil. Onlar her yerde ve aramızda yaşamaya devam ederler.

Bir mekana, özellikle harabe gibi yerlere girerken" Bismillahirrahmanirrahim' demek gerekir. Besmele çekilerek yapılan her iş bizi birçok tehlikeden koruyacaktır.
Allah-u Teala'nın yüce ismini anmak insanları tehlikelerden korur.

DUŞTA FAZLA KALMAYIN
Cinler suyu sevmese de buharı ve sıcağı çok sever. Bu nedenle banyo ve duş sırasında cinlerle karşılaşma ihtimali yüksektir. Cemalettin İpekbayrak, nasıl korunulacağını açıklıyor: "Banyo zamanınızı çok uzatmayın. Suyu sevmezler ancak buharı, dumanı, sıcağı severler. Banyoda yalnız olduğunuz için orada daha rahat bulunurlar. Bu yüzden duşta çok uzun kalmamak gerekir. Eskiler de zaten hep bunu tembih ederdi."

HER İŞE BESMELE İLE BAŞLAYIN YETER
Onlara zarar vermemek için aslında çok kolay bir yöntem var. Yaptığımız her işin başında Besmele çekersek bunu sağlamış oluruz. "Euzü billâhi mineş-şeytânirracîm, Bismillâhirrahmânirrahîm" denmesi cinlerin dikkatini çeker. Bunu duyan cinler bizleri fark eder, dikkatli olurlar. Zarar görmezler. Bu yüzden her işin başında Besmele çekmeliyiz. Bu hem bizleri hem de onları koruyacaktır.

YAŞANMIŞ HİKAYELER
Her gece uykuda üstüme çöktüler
35 Yaşında, sektöründe öncü bir firmada üst düzey yöneticiyim. Sizlerin hikayelerini okuduktan sonra, benim, yasadıklarımın ne kadar gerçek ve de aslında ne kadar ürkütücü olduklarını bir kez daha kavradım. 5 yaşlarındayken geceleri korkuyla uyanır hale geldim. Sebebi belirsizdi. Hatırladığım tek şey gece yatağa yatıp, gözlerimi kapatmaya korktuğum. Bir anda kapının arasından yattığım odayı kara kara ağır, bulutumsu şeyler kaplıyordu ve ben nefes alamıyordum. Bu olaylar her gece olmaya başladı. Kimseyi bunlara inandıramadım. Çocukça kapris sandılar. Ve her ne sandılar ise bilemiyorum. En sonunda odama gitmeye korkar hale geldim. Çünkü beni o arada, bekleyen, görünmeyen, ağır bir şey vardı... Gecelerim ağlamakla ve korkuyla geçmeye başlamıştı ki... Ailemin (Annem Arnavut, babam Yunan kökenlidir) batıl inançları yoktur. Öyle oldukları halde, eve yaşlı birini getirip, kurşun döktürdüler. Kur'an okuttular. Boynumda küçük bir Kur'an taşıdım. Sonra yavaş yavaş bitti.