Şüphesiz İstanbul ve Ankara büyükşehir belediyelerini kaybetmek kurulduğu günden beri seçimlerden kesin zaferle ayrılmaya alışan AK Parti için kolay bir durum değil.
Ancak yapılması gereken karamsarlığa teslim olmak değil. AK Parti'nin hala tek başına % 40-45 bandında bir seçmen desteğine sahip olduğu unutulmamalı. Dahası AK Parti'nin potansiyelinin bundan da fazla olduğunu biliyoruz. Üstelik parti daha önce defalarca bu potansiyeli gerçeğe dönüştürdü.
Serinkanlılığını kaybetmeden taban talepleri doğrultusunda siyaset kurmaya devam ederse karamsar hava kısa sürede dağılır.
HAMLESİNİ YAPACAK!
Bugünlerde durum adeta bir ANAP sendromu. Başından beri iyi veya kötü niyetli çevreler AK Parti'yi Anavatan Partisi gibi olmakla tehdit ediyorlar. Ama unutulan bir şey var. ANAP gibi bir partiyi devirecek şiddette darbelerle AK Parti defalarca muhatap oldu. Hepsinden de güçlenerek çıkmayı bildi. Aslında ANAP sendromunun AK Parti için ne kadar yersiz bir korku olduğu tecrübe ile sabit.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu hakikatin farkında. Tam da bu nedenle tabanından tavanına AK Partili çevrelerin "hamle yap" baskısına rağmen acele etmiyor.
Ölçüyor, biçiyor, tartıyor. Sorunu ve çözümü serinkanlılıkla teşhis ediyor. Uygun zaman geldiğinde de hamlesini yapacak. Liderlikle genel başkanlığın farkı da bu!
