Ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda
Verilmemiş hesapların korkusuyla
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim, affa layık olmasam da
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim...
Üstat Sezai Karakoç'un dizelerinden alıntı bu yazdıklarım.
Hazreti Peygamber'e olan sevgisini, tutkusunu, saygı, hürmet, muhabbet ve özlemini işte böyle dile getiriyor Karakoç usta. Ne mutlu bana ki yıllar önce yapılan bir toplu şiir okuma kasetinde işte bu şiiri okumak düşmüştü benim payıma.
Şimdi daha bir içten daha bir coşkuyla "ne mutlu bana ki" diye başlayan cümleler kuruyorum içime doğru seslenip.
Ne mutlu çünkü buradayım.
Burada, Medine şehrinde yüce peygamberin istirahatgahı olan Ravza-i Mutahhara'dayım.
Bu kutsal makam dev bir külliyenin, Mescid-i Nebevi'nin içinde. 2 milyon kişinin aynı anda toplu namaza durabileceği kadar kallavi bir mekan burası.
Deve yerini buldu
Diğer muhteşem özelliklerini din bilimcilerle sohbet sırasında öğreniyorum...
- Nasıl da huşu içinde şu insanlar hocam?
- Elbet öyle olacak Savaş Bey kardeşim. Kabe'den sonra en yüce mekan burasıdır. Her Hac dönemi milyonlarca hacı burayı da ziyaret eder, Resullullah'ı selamlar, yakınlarından, dostlarından getirdiği selamları iletir ona.
- İçeride yeşil kubbenin altında kalan yeşil halıda namaz kılmanın özelliğinden söz ediyorlar o nedir?
- Oranın adı Cennet Bahçesi'dir. Peygamberimiz buyurmuştu; her kim ki bu minberle mihrap arasında kalan yerde namaz kılar, Cennet-i Ala'da namaz kıldım derse yalan söylemiş olmaz.
Parasını ödedi
- Nasıl yapıldı burası?
- Peygamber Efendimiz, Medine'ye girerken devesini serbest bırakmış, kendisini misafir edip ağırlamak için sanki birbiriyle yarışa giren Medinelilere "Devenin yolunu açın, o emir almıştır" yani gideceği yeri bilir diyordu. Nihayet deve, Neccar oğullarından, Sehl ve Süheyl adında iki yetim kardeşe ait olan arsaya geldi ve çöktü. Rasulullah Efendimiz deveden inmeden, deve tekrar kalktı. Etrafa bakınarak kısa bir süre dolaştıktan sonra geldi aynı yere oturdu.
Efendimiz de "Mescidim ve evim buraya inşaa edilsin" emrini verdi. Sahipleri arsayı hediye etmek için ısrar ettilerse de kabul etmedi. Hz. Ebu Bekir'den on dinar alarak yetimlere verdi ve arsayı satın aldı.
Rahmet kapısı
- İnşa edildikten sonra namazları burada kıldı kıldırdı diye okudum.
- Doğrudur. İnşaat hemen başlatıldı. Bir buçuk metre derinliğinde açılan temeller taşlarla örüldü; duvarları kerpiç kullanılarak bina edildi; mescidin bir kısmı, hurma dalları ve yapraklarıyla örtüldü, üzerine de bir miktar toprak atıldı. Mescide üç kapı açıldı; bunlardan biri güney tarafındaki duvarda, ikincisi "rahmet kapısı" adıyla bilinen batı tarafındaki duvarda, üçüncüsü de doğu tarafında açılan "cibril kapısı"dır. Mescidin güney batısındaki duvara bitişik olarak Hz. Peygamber'in hanımları Hz.
Ayşe ve Hz. Sevde annelerimiz için iki oda yapıldı. Bu odaların kapıları mescidi şerif'e açılıyordu.
Kölelere davranış
- Başka kimler kalıyordu burada?
- Güneydeki odada Hz.
Ömer'in kızı Hafsa annemiz kuzeydeki odada da Huyey'in kızı Safiye annemiz ikamet ederlerdi.
Arada yol olduğu için bu iki oda, mescide bitişik değildi. Mescid bu şekliyle Hz. Ömer'in hilafetine kadar kaldı.
- Burada rahmete yürüdü değil mi?
- Evet. Efendimizin hastalığı tam 13 gün sürdü. Vefat ettiğinde yaşı 63'tü bizzat Ayşe anamızın doğruladığı durumdur bu. Hz.
Ayşe der ki; "Son anlarında mübarek dudaklarından, 'Aman!
Aman! Ellerinizdeki kölelerinize iyi davranınız! Onların üzerlerine elbise giydiriniz, karınlarını doyurunuz. Onlara yumuşak konuşunuz. Namaza, namaza devam ediniz. Kadınlarınız ve köleleriniz hakkında Allahü teâlâdan korkunuz! Ey Allah'ım!
Beni yarlıga! Bana rahmetini ihsan eyle! Beni Refik-i ala zümresine kavuştur!' cümleleri döküldü. Cebrail aleyhisselama da; "Allahü teâlâ katından üç muradım vardır: Biri; ümmetimin günahkarlarına beni şefaatçi etmesi, ikincisi; dünyada yaptıkları günahlardan dolayı onlara azap etmemesi, üçüncüsü; Perşembe ve Pazartesi günleri ümmetimin amellerinin bana arz edilmesidir" dedi.
Cebrail aleyhisselam, Allahü teâlâdan, bu üç arzusunun da kabul edildiği haberini verdi Hz Ayşe, şifa bulması için dua edince, Peygamberimiz "Hayır! Ben, Allah'dan, Refik-ı ala zümresine katılmayı Cebrail, Mikail ve İsrafil ile birlikte olmayı dilerim" diye dua etti...
Sonra da gözlerini kapadı..