Okuyuculardan yoğun mesajlar alıyorum. "Savaş Bey kutsal topraklara gideceğinizi öğrendik.
Hocalarımıza şunu şunu sorar mısınız lütfen?" diyerek alt alta sıralıyorlar öğrenmek istediklerini.
Yoğunluk nerede

Bazılarınıza bu soruları, bu konuları bu köşede yazıp yorumlatmak yadırgatıcı gelebilir.
Ama okurlara çağrılar yapıp "ne diliyorsanız yazın bu köşeye" dediğim için bunca ilgi gösterilen konuyu da bu köşede işlemek boyun borcu.
Yaptığım araştırmalara göre şunları paylaşabilirim soru sahipleriyle.
Lazım gelen ne
Sual: Şeytan taşlamanın aslı olmadığını, Kur'anda buna dair bir hadis-i şerifin bulunmadığını söylüyorlar.
Hangisi doğru?
Bunun yanıtı şöyle geliyor uzmanlardan: "Bir şeyin aslı olması için mutlaka hadis-i şerifle bildirilmesi lazım değildir. Dinimizde dört delil vardır. Bunların birisinde varsa, başka delil aranmaz. Bütün fıkıh kitaplarında şeytan taşlamanın vacip olduğu bildirilmektedir.
Kaldı ki bu hususta birkaç hadis-i şerifte şu ifadeler yazılıdır. "Ya Resulallah, bu taşları şeytana atmaktaki mükâfatımız nedir?" diye sorana, buyurdu ki: "Bunun mükâfatını, en çok muhtaç olduğun Kıyamette, Rabbinin katında bulacaksın!.. İbrahim Aleyhisselam, Hac yapmaya geldiği vakit, ilk cemrede (şeytan taşlama yerinde) yolunu kesen şeytana yedi taş attı. Şeytan yere battı." İkinci cemrenin yanında görünce yine yedi taş attı. Şeytan yine yere battı. Üçüncü taşlama yerinde şeytanı tekrar görünce, yedi taş atıp onu yerin dibine geçirdi. Bu arada yine uzmanlar belirtiyor ki; "Resulullah'ın şeytan taşlamaya yaya gidip geldiği Tirmizi'deki hadisi şerifte bildirilmektedir."
Kutsal topraklardayım
Şükür ki nasip oldu ve Hac için kutsal topraklardayım. Bir yandan gazeteme haberler, izlenimler gönderip dururken esas heyecan ve mutluluk verici olan Hac görevimi yerine getireceğim kısmetse. Bugün ilk gün ve doneler, bilgiler toplamak, acemiliği atmakla geçiy Sorularınızı hazırlayı ve yollayın. Yanıt verecek o kadar çok uzman, alim var ki, bir daha zor buluruz böyle şansı. Bekliyorum. Allah'a emanet olun or saatler. Yarından tezi yok duyduğum, gördüğüm, hissettiğim her şeyi paylaşacağım sizinle. Sorularınızı hazırlayın ve yollayın. Yanıt verecek o kadar çok uzman, âlim var ki, bir daha zor buluruz böyle şansı.
Bekliyorum. Allah'a emanet olun...