Köklerimize Dönmenin Zamanı

Sinan Özedincik

SİNAN ÖZEDİNCİK

Eklenme Tarihi 6 Haziran 2025

HABERİ
SESLİ DİNLE

00:00 00:00
Tüm Sesli Haberler
2025'in 'Türkiye Aile Yılı' ilan edilmesi, sadece bir takvim kararı değil; aynı zamanda toplumsal belleğimizi ve geleceğimizi şekillendiren çok yönlü bir çağrıdır. Aile, kültürümüzün en temel yapı taşı. Geçmişten bugüne değerlerimizi taşıyan, bireyleri hayata hazırlayan, bizi biz yapan ilk ve en güçlü bağ burada başlıyor. Modernleşmeyle birlikte aile yapısında ciddi dönüşümler yaşadık. Küreselleşme, dijitalleşme, bireyselleşme gibi süreçler, bir yandan fırsatlar sunarken, diğer yandan aile bağlarını zayıflatan, nesiller arası iletişimi bozan etkiler doğurdu. Aile bireyleri aynı çatı altında yaşasa da zihinsel olarak birbirinden uzaklaştı. Çocuklar ekranlarla, ebeveynler iş ve geçim derdiyle meşgulken, sofra başı sohbetleri yerini sessizliğe bıraktı.
İşte tam da bu nedenle 'Aile Yılı', sadece bir temenniden ibaret kalmamalı. Bu yıl; yeniden dinlemeyi, birlikte vakit geçirmeyi, aile içinde şefkat ve anlayışı artırmayı hedefleyen projelerle dolmalı. Devlet politikalarının ötesinde, birey olarak her birimize düşen sorumluluklar var. Çünkü güçlü aile, güçlü toplumun ön şartıdır. Ebeveynlere düşen görev, sadece çocukları büyütmek değil; onlara sevgiyle rehberlik etmek, değer aktarmak, güvenli bir liman sunmaktır. Gençlere ise dijital dünyanın hızlı akışında aile sıcaklığını unutmadan, köklerine bağlı kalarak geleceğe doğru yürümek düşer. 'Aile Yılı' vesilesiyle, belki de uzun zamandır arayıp bulamadığımız, 'biz' olma duygusunu yeniden hatırlarız. Çünkü birey ne kadar güçlü olursa olsun, ait olduğu yerin sıcaklığıyla büyür. Ve hiçbir başarı, evdeki bir tebessüm kadar kalıcı iz bırakmaz.

2025, sadece bir yıl değil; yeni bir başlangıç olsun. Aileye, birlikte olmaya, dayanışmaya yeniden yer açalım. Köklerimize dönelim ki geleceğimiz sağlam olsun. Magazin gündeminden düşmeyen ünlülerin, sanatçıların toplumda geniş kitlelere ulaşabilme potansiyelleri göz önüne alındığında, 'Aile Yılı' gibi sosyal projelerde aktif rol almaları, farkındalığın artırılmasına katkı sağlayabilir. Ancak, ünlülerin bu konuda belirgin bir tutum sergilediklerini göremiyoruz.

Sonuç olarak, 'Aile Yılı' kapsamında yürütülen projelerin başarısı, toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla mümkün olacaktır. Ünlülerin de bu süreçte aktif rol alarak, aile kurumunun güçlendirilmesine yönelik çalışmalara destek olmaları, toplumsal dayanışmanın artırılmasına katkı sağlayacaktır. Bu konuda daha duyarlı olmalarını bekliyorum.