Semra Hanım istese otopsi yaptırırdım

Mehmet Çetingüleç

MEHMET ÇETİNGÜLEÇ

Eklenme Tarihi 7 Kasım 2012
Türkiye' nin 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal 17 Nisan 1993'te Türk Cumhuriyetlerini kapsayan 12 günlük geziye çıktığında yerine TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk vekalet etmeye başlamıştı.
Özal geziden döndüğünde uçağın kapısında onu karşılayan yine Cumhurbaşkanı Vekili Cindoruk'tu.
Merdivenden zorlukla indiğini görünce "nasılsınız, geziniz nasıl geçti" diye sordu.
Yanıtını Hüsamettin Cindoruk'tan dinliyoruz:
"Bu sefer çok yoruldum.
Bizim akraba cumhuriyetler bu yeme- içme işinde çok ısrarcı oluyorlar. 35 çeşit yemek koyuyorlar önüne, yemesen güceniyorlar. Hatta doktorum Cengiz Aslan çok yiyorum diye kızdı ve beni bırakıp çarşıya çıktı" dedi.

* * *
TBMM Başkanı ile Cumhurbaşkanı 2 gün sonra Anayasa Mahkemesi'nde Sacit Adalı'nın cübbe giyme töreninde yeniden karşılaştı.
Cindoruk, o günkü konuşmayı şöyle aktardı:
"Nasıl oldunuz, dinlenebildiniz mi?" dedim. "Hayır, hala yorgunum" dedi. O gezinin ağırlığı devam ediyordu.
Nitekim bu görüşmeden 2 gün sonra da vefat etti...

* * *
Cindoruk, Özal'ın ölümüyle ilgili kişisel olarak şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Sonra Hacettepe morgunda gördüm onu. Doktorlar masaj yapıyordu. Biz beklerken gelip ölümün gerçekleştiğini söylediler.
Benim gördüğüm ölüm nedeni yorgunluk ve kalp sıkıntısı idi.
Orada bulunan GATA Başhekimi Ömer Şarlak başta olmak üzere 5 doktor bir rapor hazırladılar.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kaya Toperi de çıkıp bunu okudu."

* * *
Cindoruk hastaneye gittiğinde Semra Özal da oradaydı: "Başsağlığı dileyip ayrıldık. O tarihte hiçbir kuşkudan bahsedilmediği gibi ailenin otopsi talebi de olmadı. O gün bir şüphesi olsa herhalde Semra Özal bana söylerdi. Çünkü Özal'ın vefatı üzerine ben geçici olarak Cumhurbaşkanı olmuştum.
Elimde bütün yetkiler vardı.
İsteseler hemen otopsi yaptırırdım.
Ama bir şey istemediler. Bunun en yakın şahidi Kaya Toperi ve Ömer Şarlak'tır. Bir de 5 profesörün imzasını taşıyan resmi bir belge var. Normal, vadesi gelmiş bir ölümdü."

* * *
Peki Halil Şıvgın'ın "Demirel, Özal'ın o yazı çıkaramayacağını Cindoruk'a söylemişti" şeklindeki iddiasına ne diyor:
"Halil Şıvgın uydurmuş.
Gündeme gelmeye çalışıyor.
Ben Özal'ın sağlık problemiyle ilgili olarak dayımın oğlu olan Emin Çölaşan'la sohbet etmiştim. Ama ona söylediklerimin Demirel'le hiç ilgisi yok.
Kişisel görüşümü aktardım. Sağlık problemlerinin ciddi olduğunu söylemiştim. Kalp ameliyatı, prostat ameliyatı, göz ameliyatı geçirmişti.
Sık sık hastalandığı için Amerika'ya gidip-geliyordu. Bir de kilosu vardı. Bunu bilmeyen yoktu. Ama kimse bir başkasının ne zaman öleceğini daha evvel bilemez.
Olur mu böyle şey? Benim bildiğim doktor raporları, ameliyatlar ve rahatsızlığı var. Cumhurbaşkanı ve Meclis Başkanı olarak her 15 günde bir görüşüyoruz. Sağlığı çok iyi değil. Gözle görüyorsunuz. Devlet adamının hastalığını devlet takip eder. Bundan daha doğal ne olabilir ki?"

* * *
Bu noktada Cindoruk'a "Peki devlet takip ederken, Cumhurbaşkanı'nın rahatsız olduğunu görünce tedbir almaz mı? Gerekli sağlık önlemlerini almaz mı" diye soruyoruz.
İşte yanıtı:
"Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Yamak anılarını yazdı. O kitapta bütün tedbirlerin alındığını söylüyor.
Bu işlerle Demirel'in hiçbir ilgisi ve kabahati yok. Demirel o sırada Başbakandı ve çok iyi hatırlıyorum. Özal'ın sağlık durumuyla ilgili bana hiçbir açıklaması olmadı.
"