Mehmet Çetingüleç

MEHMET ÇETİNGÜLEÇ

Tarihi 24 Mayıs 2012

Söz Ecevit'in doktorunda

4 Mayıs 2002 tarihinde şiddetli karın ağrısı üzerine Başkent Hastanesi'ne kaldırılan dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, hastalığı bahane edilerek görevden el çektirilmek istendi mi, istenmedi mi?
Yeniden güncellenen tartışma konusu bu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde önceki Pazartesi günü görülen davada Ecevit'in koruma müdürü Recai Birgün konuşmuştu. Birgün, hastanenin Ecevit'e uyguladığı tedavinin uzatılmasından şüphelendiklerini ve Dr. Mücahit Pehlivan'ı devreye sokup ilaçları azalttıklarını söyledi.
Bu açıklama üzerine mahkemenin önümüzdeki günlerde Dr. Mücahit Pehlivan'ın görüşüne başvuracağı öğrenildi.
Peki Ecevit'in özel doktoru, o günleri nasıl hatırlıyor?
Başkent'te uygulanan tedavi hakkında ne düşünüyor?
Kendisine sorduk. İşte Dr. Mücahit Pehlivan'ın açıklamaları:

* * *
- Sayın Ecevit'in sırt bölgesinde 8. omuru kırıktı. Ama sırt bölgesi o kadar stabil, o kadar bütün bir yerdir ki oradaki kırıklar makul seviyedeyse hiçbir şey yapmayız.
Kendiliğinden iyileşir. Çoğunda biz korse bile vermeyiz. Ama kendisine omuzda kırık var diye 6 ay yatması telkin edilmiş. Bu yanlış.
- İkincisi yüksek dozda kortizon kullanmaya bağlı olarak kırılma meydana gelmiş. Kortizonu veren de Başkent'in doktorları. Biz sadece tedavisini düzenledik.
İlaçlarını kesince durumu düzeldi zaten.

* * *
"Neyi kestiniz" sorusuna Dr. Pehlivan şu yanıtı verdi:
- Yüksek dozda kortizonu kestik o da nörolojik parkinson için verilmiş, ama bunlar tek alternatif şeyler değil. Kortizon eroin gibi.
İlk verdiğinde hastayı çok rahatlatıyor ama daha sonrasında sindirim sistemini, kan dolaşımını, kemik metabolizmasını bozuyor.
Sağlıklı bir insan uzun süre kortizon kullansa sağlığı bozulur. Sayın Ecevit de hastanede olduğu süre boyunca yüksek dozda kullanmış.
- Kemik ölçümü yaptık, kemikler de çok büyük kayıp vardı. Yumuşaçcık, helva gibi olmuştu. Sertliği kaybolmuştu. Bunlar hep ilaca bağlı şeyler.

* * *
En kritik soru şu:
Ecevit 6 ay yatak istirahatine uysa ne olurdu?
- 6 ay yatağa bağlı kalsa, başbakan yatalak olurdu. Bu arada ülke kaosa sürüklenirdi. Bir başbakanı 6 ay yatırmak, o insanı öldürmek demektir. Yatakta uzun süre kaldığında kaslar erir, kuvvet kaybı, nörolojik bozukluklar ortaya çıkar. Tıbbın temeli şudur: Yaşam harekettir. Hareket eden insan yaşar. Hareket etmeyen insan ölür.
Sağlıklı bile olsa.
Sağlıklı bir insanın kolunu bir hafta bağlayalım, bir hafta sonra uzatamaz hale gelir. Bir hafta yatağa bağlayalım, hemen kalkıp yürüyemez.
- Sadece kalbin vücutta yaptığı kan dolaşımını düşünmeyin. Kemiğin içinde, kılcal damarların içinde bile dolaşım var. Böyle denge sağlanıyor. Biz yatan hastalarımızı hemen ayağa kaldırmaya çalışırız. Ameliyattan sonra da hemen ayağa kaldırırız. Çünkü zaturre olur. Biz birçok insanı sürekli yattığı için akciğer hastalığından kaybederiz.

* * *
Son soru, son yanıt:
- Tedavinin kesilmesi ya da değiştirilmesi mutlaka gerekiyor muydu?
- Beyefendinin tedavisi doğru olsa biz değiştirmezdik. Sonra ciddi bir değişim oldu.
Biz bunu daha erken yapsak çok farklı olabilirdi...