Osmanlı'nın yapamadığı büyük operasyon...

Mehmet Çetingüleç

MEHMET ÇETİNGÜLEÇ

Eklenme Tarihi 3 Mart 2012
Türkiye, Osmanlı'yı yeniden keşfetme dönemine girdi.
Diziler, filmler, kitaplar; reyting ve tiraj rekoru kırıyor.
Peki bu kadar başarılı olan "yedi cihan imparatorluğu" neden yıkıldı?
Çöküşe gerekçe olarak birçok iç ve dış faktörü saymak mümkün.
Ama zayıflayan Osmanlı ekonomisi ana unsur olarak kabul ediliyor.
***

Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan Güvenen, Osmanlı'nın iş hayatını araştırdı ve bugünün Türkiye'sine ders olması gereken sonuçlar çıkardı.
İşte Prof. Güvenen'in "stratejik" öneme sahip değerlendirmeleri: "Osmanlı'da mali işleri Musevi kökenli vatandaşlar yönetmişti. Dış ticareti Levantenler, iç ticaret Rum kökenli tebaa, zanaat ve kuyumculuk Ermeni kökenliler, mühendislik ise Macar kökenli Osmanlı tebaası tarafından yapılıyordu."
Bu araştırmaya ek olarak "Osmanlı'da maliye bakanlığı görevinin azınlıklar tarafından yürütüldüğünü" hatırlatmak gerekir.
***

Peki Osmanlı'da Müslümanlar ne yapıyordu?
Prof. Güvenen anlatıyor: "İmparatorluk bünyesindeki Müslüman Türkler, temelde yöneticilik, ziraat, esnaflık ve askerlik ile uğraşmıştır."
Bir başka deyişle Osmanlı döneminde Müslüman Türkler "işadamlığını" yabancılara bırakmıştı.
Sonuçta ne oldu?
Yanıtı Prof. Güvenen veriyor: "Bu nedenlerden dolayı Osmanlı İmparatorluğunda Türk-Müslüman kesiminde etkin düzeyde sosyal sermaye birikimi oluşmamıştır. İmparatorluğun önemli üretim dinamiklerini gerçekleştirenler yönettiğimiz toplumlar olmuştur."
Koca imparatorluğun çöküş döneminde yönettiği azınlıklardan borç ister duruma geldiğini unutmamak gerekiyor...
***

Bu araştırma gösteriyor ki, bir "Devlet"i ayakta tutmak için "mali" ve "sosyal" sermaye birikiminin "yerli" olması son derece önemli.
Yerli sermaye birikimi olmayan devletler, bağımsızlıklarını yitiriyor.
Prof. Güvenen, "Türkiye'de işadamlığı olgusu maalesef tam olarak oluşmamıştı" diyor ve bu konunun ilk kez 8.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde ivme kazandığına dikkat çekiyor.
Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı'nın yaptığı hatayı tekrarlamamak için Turgut Özal döneminde dikkat çekmeye başlayan "yerli sermaye birikimi yaratma" operasyonunu bugün hızlandırarak sürdürüyor.
Bu operasyon "Türkiye'nin bağımsızlığı" kadar önemli.
Çünkü ayakta kalmak isteyen bir devletin, üzerinde durduğu ekonomiyi kendi taşlarıyla döşemesi gerekiyor... "Anadolu kaplanları" gibi isimlerle Türkiye'nin dört bir yanında hareketlenen yerli sermaye gruplarının bu bilinçle yollarına devam etmesi ve giderek daha büyüyüp güçlenmesi, stratejik öneme sahip bir operasyondur...
Güçlü bir ekonomi ve yerli sermayenin "özgürlük" demek olduğunu anlamak için uzağa gitmeye gerek yok.
Başımızı çevirip komşumuz Yunanistan'a bakmak yeterli...