Tarihi 4 Eylül 2022

“Hop”çu John

JOHN Hopkins Üniversitesi 2008'de bir rapor yayınlamıştı. "CHP'den istifa etmeye ikna edilecek Deniz Baykal'la, Kemal Kılıçdaroğlu yer değiştirecek. CHP, yeniden Avrupa tarzı bir sosyal demokrat parti olarak ortaya çıkacak." diye. Oldu mu? Oldu vallahi.
John "Hop" diye tutturdu. Ne öngörülü üniversiteymiş öyle. İş dünyasının önemli isimlerinden biriyle sohbet ettik önceki gün.
Ailece CHP'liydiler. Teyzesinin oğlundan bahsetti. Önemli bir şirkette üst düzey yöneticiymiş. Yıpranmamış bir isim olduğunu söyledi. Yıllar önce herkesin yakından tanıdığı bir medya patronu onu evine davet etmiş.
Gitmiş. Başka işadamları ve siyasiler de varmış evde. Teyze oğluna "Seni CHP'nin başına geçirmek istiyoruz" şeklinde bir teklif sunmuşlar. Uzatmayalım, alıp onu Amerika'ya götürmüşler. Birileri ile masaya oturtmuşlar. Bir hafta sonra geri dönmüş.
İşadamı dostum "Merakla sordum" dedi.
Teyze oğlunun vatansever olduğunu anlattı. Amerika'da önüne bir dizi şartlar konduğunu söyledi. Teyze oğlu "Ülkem adına, önüme sürülen şartlar çok ağırdı.
Kabul edemezdim. Reddettim." diye cevap vermiş. "Benim yerime Kemal Bey Başkan olacak" diye de eklemiş.
Ben işadamı CHP'li dostumun aktardıklarını yazıyorum. Daha fazla derinlere girmedim. Çünkü kapalı kapılardan anlamam. Açık kapılara bakarım. Mesela CHP lideri Kemal Bey bir kapı açtı. "İktidara geldiğimizde KHK'dan atılanların tamamı devletteki görevlerine iade edilecek" dedi.
Atılanların çoğu FETÖcü ve Amerikalı generallerin komutanlık yaptığı PKK seviciler.
FETÖcülerin liderlerini de Pensilvanya'da CIA koruyor. Hatta bununla da kalmıyor, üzerine titriyor. Artık Amerikan istihbaratının kullanışlı bir örgütü olduğunu sokaktaki çocuklar bile biliyor. Bu örgüte girenler terörist başını "Mehdi" olarak görüyor. CIA'nın her talimatı "Mehdi"nin talimatı olarak algılanıyor.
Kemal Bey'in, CIA'nın kucağındaki sahte Mehdi Ordusu'nu devlette eski görevlerine getireceğini açıklaması beni şaşırtıyor. Şu günlerde tuhaf şeyler oluyor. Muhalefeti ve CHP'yi dibine kadar destekleyen haber kanalından bir spiker kızımız, öldürülen PKK'lı terörist için "Allah'tan rahmet dilerim" diyor. Bu terörist 859 güvenlik görevlimizin şehit olduğu Hendek olaylarına karışmış ve askerimize kurşun yağdırmış. Öldürülünce de, diğer teröristler alel acele Hendeklerin kazıldığı bölgede çukura gömmüş. Kayıp anlamında kötü propaganda olmasın diye.
859 şehidimizin katilleri arasında olan bu teröriste CHP kanalından Allah'a yalvarılıyor.
"Ya Rabbi rahmet eyle" deniyor. Kimsenin de gıkı çıkmıyor. Ne hale geldik. Artık her şey sıradanlaştı. Yıllar önce burada "Amerikan projesini açıklıyorum. CHP, HDP'leşecek" dediğimde küfür yağmıştı.
Şimdi CHP milletvekili terörist cenazesine giderken, onu destekleyen kanal da terörist için rahmet diliyor. Vallahi bu günleri de gördük. Cumhurbaşkanı adayı CHP'lilerden bir belediye başkanı da şehrini bırakıp Diyarbakır'dan çıkmıyor. Kim bilir daha neler göreceğiz? Muhalefete yön veren, algı operasyonlarının başında olan çok önemli isimlerden biriyle yıllardır tanışıyoruz. Ulusalcı.
Vatansever olduğunu söylüyor. Geçen sohbet ediyoruz. Finalde "Gerekirse ülke bölünsün" dedi, şok oldum. "Yahu bu noktaya mı geldin?" dedim. Kafasını salladı. Nasıl bir kafa yaşıyorlar anlayamıyorum.
FETÖcüleri affedip, devletteki görevlerine iade edeceklerine göre, yakında törenle ve cemaatle namaz kılan CHP'lilere rastlarsak şaşırmam. Bu günleri de göreceğiz. Az kaldı.
Bunu ben söylemiyorum. 2014'te Washington Enstitüsü bir rapor yayınlamıştı hatırlarsanız.
"Eski Kemalistlerin idaresi altındaki gelişimini durdurmuş ve donmuş eski CHP Batı karşıtı olmuştur. Aynı zamanda katı laikçimilliyetçi modernleşmeyi, demokratikleşme ve halkın iradesine tercih etmiştir. Yeni Kemalist anlayışla yola çıkan YENİ CHP, FOSİLLEŞMİŞ bir siyasal yapıyı dinamik bir sosyal demokrat hareket haline dönüştürmeye başlamıştır." deniyordu o rapora. Hatta daha ileri gidilip "Dindar CHP geliyor" iddiasında bulunuyordu. FETÖ'ye "Af" sinyali verirsen yakında cemaatle namaza da başlaman gayet doğal. CHP, HDP'leşmeden önce PKK, Güneydoğu'da Atatürk heykellerini yakıyor veya yıkıyordu. Şimdi HDP ile iş tutunca, heykellere saldırı durduruldu. Kandil'den HDP'ye büyük ihtimalle "Artık ortağınızın heykellerine saldırmayın" mesajı geldi sanırım. Seçimden sonra ne olur bilmiyorum iktidara gelirlerse. Fosilleşmiş Kemalizm'i birlikte iktidar uğruna ve elele, Washington Enstitüsü'nün dediği gibi yeni bir şekle mi sokarlar acaba? Bana öyle geliyor. Siz tabii yazının en başında bahsettiğim medya patronunu merak ediyorsunuz hala değil mi?
Evet evet... Tam tahmin ettiğiniz gibi!