Tarihi 5 Nisan 2021

Küçük Joe

PENTAGON ve NATO'nun, Avrupa Birliği'nin Karadeniz'e karşı hep gizli planları oldu.
Karadeniz jeopolitiği başta Ortadoğu olmak üzere aslında Asya, Kafkaslar ve Hazar Havzası enerji kaynaklarının kontrolü açısından çok ama çok stratejik bölge.
Özellikle pandemi sonrasında Washington, Pekin, Moskova ve Avrupa Karadeniz'de etkin olmak için adımlar attı.
ABD, Türkiye'yi kaybettiği Karadeniz'de Romanya üzerinden bir etkinlik kurmaya çalıştı. Büyük silah yığınağı yaptı. Rusya'ya karşı muazzam füze sistemleri yerleştirdi.
Yunanistan adalarında üslerle askerlerle konuşlanmadığı yer kalmadı. Almanya'daki askeri gücünü yine Rusya'ya karşı Polonya'ya taşımaya başladı.
Çin'e karşı İpekyolunun kontrolünü eline almak için hem Karadeniz'de hem de Akdeniz'de güçlü olması gerekiyor. Washington, Ankara ile ya anlaşmak zorunda ya da Ankara üzerinde baskı kurmak zorunda. Türkiye artık çok önemli bir bölgesel güç oldu. Washington da ikinci seçeneği tercih etti. YPG, PKK veya SDG ile Türkiye'yi askeri açıdan zorlamak, içerde de yönetilen HDPli siyasetçilerle ve muhalefetle Türkiye'nin elini zayıflatmak.
Önümüzdeki süreç bu.
Ukrayna'nın doğusundaki Donbas bölgesinde de Rusya yanlıları ile Ukrayna birlikleri arasında .atışmaların artması gözleri yeniden bu bölgeye çevirdi. Moskova bu krizi bahane ederek Kırım'a askeri yığınak yapıyor. Hedef Karadeniz'de muazzam güce ulaşmak. ABD'den Ukrayna'ya sonuna kadar destek açıklaması geldi.
Yani Karadeniz'de kriz ve güç savaşları tahmin edemeyeceğiniz kadar büyüyor. Bu yüzden Kanal İstanbul projesi büyük önem taşıyor. Bu kanalı öne sürerek boğazları kapatacak Türkiye Karadeniz'de kilit ülke olacak.
Gölge CIA Rand Corporation Ocak ayında bir rapor yayınladı. Başlığı çok ilginç... "Türkiye'nin Milliyetçi Yönelimi" adını taşıyor. Kurulduğu 1948 yılından itibaren 40'a yakın ülkede askeri ayaklanmalara verdiği destek ve Pentagon'a hazırladığı raporlarla bilinen RAND Corporation o raporda ağlıyordu. "Türk ordusunda 15 Temmuz sonrası yapılan tasfiyeler, askeri liderliğin alışık olunmayan siyasi faaliyetleri ve profesyonellikteki gerileme tedirginlik oluşturdu" diyordu. "Bazı gözlemciler, bu memnuniyetsizliğin de bir noktada başka bir darbe girişimine dahi neden olabileceğine inanıyor." diyerek darbe çığırtkanlığı yapıyordu.
O raporda Türkiye ile ABD'nin uzun yıllardır stratejik ortak olduğu vurgulanıyor, ancak Türk ordusunun artık eskisi gibi olmadığından şikayet ediliyordu. "Türk ordusu içindeki Amerikan karşıtlığı arttı." diye çığlık atıyorlardı.
Gölge CIA raporunda "Türkiye, ABD ile karşı karşıya geliyor. Eskiden Türk ordusundaki Batı eğilimi, bu gibi durumlarda etkisini gösteriyordu. Ancak bu günümüzde geçerli değil.
Türkiye'nin farklı adımları gelecekte NATO'dan ayrılmasına neden olacak durumları ortaya çıkarabilir." diye uyarıyorlardı.
Adamlar "Bizim çocuklar" dedikler Eski Türkiye'nin NATO subaylarını özlediklerini açık açık ifade ediyorlardı.
Ve derken bir baktık dün 103 Eski Türkiye'nin emekli Amirali darbe imalı bildiriyi yayınlayıverdi. Kanal İstanbul'a karşı çıkıyorlar "Boğazların uluslararası yönetimini" savunuyorlardı. Hem ulusalcı takılıyorlar hem de uluslararası boğazlara dem vuruyorlardı.
"Boğazları geri alalım" demeyen Amiralllerle karşı karşıyaydık. Eski elçiler de bildiri yayınlamıştı. TÜSİAD da geçen hafta Merkez bankası üzerinden hükümeti topa tutmuştu. CIA menşeli darbe dönemlerinin tüm unsurları peşpeşe bildiğimiz organize işlere girmişti.
Hem de bölgemizde terörle boğuşurken, Mavi Vatan'ın paylaşılmasını engellemeye çalışırken... Ve dahası Pandemi kriziyle sarsılan dünyada ihracat patlaması yaşamaya başlamışken...
Amerika'nın Türkiye'yi Karadeniz'den Akdeniz'e tüm denizlerde kucağına almasının tek yolu artık 28 Şubat mimarlarından Güven Erkaya dönemi EMEKLİ denizcilere kalmıştı.
Hey gidi heydi...
Joe bu kadar da küçülmüştü.
Şükürler olsun bunu da gördük!