Tarihi 20 Ocak 2021

Kaybeden kim olur?

Uzmanlar, Türkiye'nin Afrika'daki yumuşak güç çabalarının Suudi Arabistan ve BAE gibi Körfez'deki rakiplerinin yanı sıra ABD, Fransa, Çin ve Rusya'nın etkisine karşı koymayı amaçladığını söylüyor.

Türkiye'yi yönetenler, 100 yıldır Afrika yerine Avrupa'ya odaklanmayı tercih etti. Ancak son 15 yılda Erdoğan kıta ile bağların canlanmasına öncülük etti. Türkiye, 2009 yılından bu yana Afrika'daki büyükelçilik sayısını 12'den 42'ye çıkardı. Ticaret hacmini de ikiye katlayarak 50 milyar dolara çıkarma hedefi koydu. Erdoğan'ın Afrika ziyaretleri Fransa'yı kızdırıyor. Ankara Afrika'da yollar inşa ediyor, askeri üsler kuruyor. Afrika'daki Türkiye şahlanışına ait yukarıdaki cümleler bana ait değil. İngiliz Financal Times gazetesi, "Erdoğan'ın Büyük Oyunu" başlığı vererek yazı dizisi yaptı. Türkiye'nin hamlelerini tüm dünyaya böyle duyurdu. Yazı çarpıcı örneklerle, Afrika'da çocuklara verilen Erdoğan adının patlama yaptığına kadar uzayıp gidiyor.

Moskova'nın en önemli stratejist generalleri Türkiye'nin Karabağ savaşında Azerbaycan'a destek vererek yaptığı hamleyi Rus basınında anlatıyorlar. "Türkler kafkaslara girdi. Azerbaycan üzerinden Orta Asya'ya kadar tüm Türk Cumhuriyetlerine koridor oluşturdu. Endişeliyiz. Türkler Turan yolunu kuruyor" diyorlar. Ankara'nın Moskova ile ekonomik ilişkileri geliştirerek akıllıca davrandığını ve Rusya'nın elini kolunu bağladığını itiraf ediyorlar.

Yunanistan'da hergün manşetlerde Türkiye var. "Türkler bölgesinde süper güç oldu. Savunma sanayiinde müthiş atak yaptı. Geri kaldık" manşetleri bu ülkeyi hergün komplekse sokuyor. Türkiye'nin Karabağ savaşı ile koridor açarak Pakistan iler birleştiğini, birlikte ortak nükleer silah geliştidiğini öne sürecek kadar çıldırdılar. Alman Die Welt gazetesi bile "Türkler İHA'larla savaşlarda DEVRİM yaptı" diyerek savunma sanayiimizi göklere çıkarıyor. Alman gazeteleri "Amerikalılarda bile böyle İHA yok" diyecek kadar manşetlerden taştı.

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, ülkesinin büyükelçilerini Madrid'de topladı önceki gün. Gözlerinin içine bakarak "Avrupa Birliği'nin stratejik ortağı olan ve tam üyelik süreci devam eden, NATO üyesi Türkiye ile ilişkileri güçlendirmeliyiz." diye konuştu. İngilizler AB'den ayrılır ayrılmaz Ankara'ya koştu, bizimle stratejik ortak noktasına taşınacak ekonomik anlaşmalara imza attı.

Hadi gelin New York Times'a gidelim... Beyazsaray'da etkinliği ile tanınan yazarları Lara Jakes, birkaç hafta önce yazısında, "Biden, Türkiye ile anlaşmalı. Aksi bir durumda Türkiye-Rusya ittifakı daha da güçlenir" diye yazdı. Jakes katıldığı bir programda da hızını alamadı ve "Türkiye'nin ABD ile olan sorunları çözülmeli. Bazı Demokrat senatörler Türkiye karşıtlığında ısrarlı olsa da, Biden bu yolu seçmemeli. Biden'ın doğru karar vereceğine inanıyorum. Türkiye-Rusya buluşması, bölgedeki dengeleri ABD aleyhine çevirir. Kaybeden biz oluruz" diye avaz avaz bağırdı..

2 kıta, 2 deniz ve 5 ülkeden geçerek yükünü Çin'e ulaştıran ve 42 konteynır taşıyan trenimiz İpek Yolu'nun başlangıcı Şian kentine ulaştığında Pekin hükümetinden "Kazan kazan temelinde iki ülke arasında tarihi adım atıldı" açıklaması geldi. Batı'nın kontrol etme savaşı verdiği İpek Yolu'nun anahtarı Ankara'nın elinde.

Örnekleri yaz yaz bitmez. Evet birşeyler oluyor, tarihi adımlar atılıyor. Daha düne kadar Türkiye'yi "Hasta adam" ilan eden Batı medyası şimdi göklere çıkarıyor. Yeni uyandılar. Ankara'yı devrimci, büyük güç olma yolunda hızla hareket eden başkent olarak gösteriyorlar. Burada hep söylüyoruz ve söylemeye de devam edeceğiz. Dünya hasta, Türkiye hasadda... Yıllar süren bir emeğin meyvelerini önümüzdeki yıllarda hayal bile edemeyeceğiniz noktada alacağız. İçeride saçma sapan gündemlerle bizi meşgul eden, dünyaya, hamlelerimize, girişimlerimize kör kalanlara rağmen hem de. Pandeminin tüm dünya ekonomilerine vurduğu darbe, sessiz sedasız akıllı ve büyük adımlar atan Ankara'yı hızla vazgeçilmez hale getiriyor. O yüzden İsrail'i, Suud'u, BAE'si, Mısır'ı, Fransızı kapıda "Hadi gel barışalım" diye bekliyor. O yüzden bu ülkelerle güya stratejik ortaklıklar kurduğunu zanneden Yunanistan şu günlerde "Dünyada bizi takan yok" diyen uzmanlarıyla ekranlardan taşıyor.

Hala "Devlet kahvelere iskambil kağıdı dağıtsın" vizyonunda kalanlara duyurulur!