Tarihi 2 Ekim 2018

Şeytan operasyonu

ADAM Türkiye'nin en zenginlerinden biri... Milyar dolarla oynuyor, bu ülkede çok kazanıyor. Ancak çok ilginçtir şirketlerini satmaya başladı. Adama sorarsan "Borçlarımı ödeyemiyorum" diyor. Devletten yeniden yapılandırma istiyor. Onu dinleyince "Vah vah" diyorsunuz. Neredeydi, ne hallere geldi diye acıyorsunuz. Ancak onu çok iyi tanıyan bir başka işadamı ile sohbet edince dudağınız uçukluyor. "Vay canına sayın seyirciler" oluyorsunuz.
Çünkü işin içinde katakullinin alası var. Adam gidiyor İspanya'da bir şirket alıyor. Sonra o İspanyol şirket vasıtasıyla Türkiye'deki kendi şirketlerine talip oluyor. Sonuçta bu ülkedeki şirketleri İspanya'daki şirkete satılmış oluyor.
Ancak her ikisinin de sahibi kendisi...
İspanya'daki şirkette büyük ihtimalle kendisi gözükmüyor. Böylece bu satışlarla bu ülkeden milyar dolar kaçırıyor.
Devlet yaptıklarının tamamını biliyor.
Çağırıp "Kaçırdığın her kuruşun farkındayız. Ülkeye ihanet etme" diyor. Bahsettiğim adam gibi katakulli ile ülkemizden milyarlarca dolar kaçıran çok. Doların yükselmesinde büyük paya sahipler. Çoğunun yabancı ortakları var.
Küresel ortaklar, bir merkezden düğmeye basıldığında Türkiye'ye ekonomik saldırıyı pek sever. Bizden olan ortaklarını "Kriz geliyor" yalanıyla "Paranı yurtdışına kaçır" moduna sokuyorlar.
Türkiye'ye operasyonlar böyle çekiliyor.
Ekonomik saldırı altında olduğumuz bir gerçek. Çünkü Türkiye hem Rusya'dan S-400 alıyor, hem de "Dünya 5'ten büyüktür" diyor. Hatta daha da öte gidiyor. Çin, Rusya, Hindistan İran gibi ülkelere "Dolar yerine yerel para kullanalım" teklifiyle gidiyor.
Teklifimiz olumlu karşılanıyor. Derken AB' de sıraya giriyor. "Biz neden dış ticaretimizde dolar kullanalım.
Bundan vazgeçelim" kampanyası başlatıyor. Türkiye'nin yaktığı kıvılcım ile DOLAR İMPARATORLUĞU'nun tahtı sallanmaya başlıyor. O yüzden ekonomik saldırı altındayız. Durmayacaklar, yine gelecekler. Son günlerde adeta ekonomik tetikçilerinin sahada ulumaya başladığına tanıklık ediyoruz. Mesela 3 kıtada 20 ülkede aynı anda Türkiye'nin IMF'ye mahkum olmasını isteyen haberler yayınlanmaya başlıyor. İçlerinden bazıları "Türkiye IMF ile anlaşmak zorunda bırakılmalı" diye yazacak kadar alçaklara MAŞA olduğunu çekinmeden deşifre ediyor. Aynı haber, aynı günlerde Arjantin, Brezilya, ABD, Porto Riko, Panama, Fransa, Almanya, Gine, Güney Afrika, Ermenistan, Hollanda, Belçika, Arabistan, BAE, Bahreyn, Mısır, Suriye, İsrail, Kıbrıs Rum Kesimi, Yunanistan'da gazetelerde yer buluyor, köşe yazılarından taşıyor. Bunun bir tesadüf olması mümkün mü? Hepsi de aynı gece rüyaya yatıp, aynı haberi mi gördüler? Hayır, bir merkezden düğmeye basılıyor, sonra birileri tetikçilere servis ediyor. IMF'e milyarlarca dolar karşılığında kendini satan Arjantin'de bile gazeteler "Türkiye IMF ile anlaşmak zorunda bırakılmalı" çağrısı yapıyor.
Operasyonun büyüklüğüne bakar mısınız? Ve dahası kredi derecelendirme kuruluşları Fitch ve Standard and Poors, Yunanistan'ın notunu Türkiye'nin iki kat üzerinde gösteriyor. Emekli maaşlarının 3 ay geriden gittiği batık Yunanistan'da işsizlik oranı yüzde 23, genç işsizlik oranı yüzde 50... Ve Almanya'ya dağ gibi borçları var. ülke ellerinden gitti, Almanya'nın vilayeti oldular. Ancak dedik ya, Türkiye'ye operasyon çeken merkez böyle istiyor.
Şeytanın tetikçileri de "Siyahı beyaz, beyazı siyah" gösterecek tüm sahtekarlık hünerlerini sergiliyor. Ve bir bakıyoruz, bazı uluslararası düşünce kuruluşlarında "Türkiye'nin KKTC'deki haklarının elinden alınmasının" önemine dikkat çekiliyor. Türkiye'nin mevcut durumuyla, gelecekte Akdeniz'de ciddi bir güç olacağını öne sürüyorlar.
Eh... Bir de Akdeniz'de sondaja başladık...
Orada doğalgaz veya petrol bulacağız diye ödleri patlıyor. Tüm bunları alt alta topladığımızda, içerideki zenginlerimizin dolar kaçırmada neden kullanıldığını daha iyi anlıyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar...
Türkiye dönüşü olmayan bir yolda...
Tüm silahları her zaman olduğu gibi yine ellerinde patlayacak.