Tarihi 31 Mart 2017

Kampanya, şampanya, çın çın

ABD seçimleri öncesinde Türkiye'de hemen herkes "CIA Trump'ı istemiyor, FBI destek veriyor" diye düşünüyor ve yazıyordu.
Halbuki ben "FBI Trump'ı vuracak" diye yazıyordum.
Paranın Firavunları tarafından desteklenen Hillary Clinton'un e-mailleri ortalığa saçılmış, FBI da soruşturma açmıştı.
Bu soruşturmaya bakarak herkes "FBI Trump'ın yanında" diye hayale kapıldı.
Halbuki FBI soruşturmayı açar açmaz yıldırım hızıyla sonuca gitmiş ve Hillary'nin e-maillerinde ulusal güvenliği tehdit eden bir durumun söz konusu olmadığını açıklamıştı. Yani işin özeti FBI, seçim öncesi e-maillerden dolayı zor durumdaki Hillary'i yıldırım hızıyla aklayan, tertemiz hale getiren ve seçimde en büyük desteği veren kurum olarak karşımıza çıkmıştı. Amerika'da bir devlet, bir de dünyanın en büyük ve en güçlü PARALEL devleti vardı. O paralel devletin asıl adı PARALI EL'di... Dünyadaki yüzde 99'un servetinden daha büyüğüne sahip yüzde 1'di.
Adeta şirket ve aile içi evlilikler yoluyla tüm dünyada Voltran'ı oluşturan bu paralel yapı "GÜÇ BİZDE ARTIK" diyordu. FETÖ de bu muazzam gücün sobadaki ateşi karıştırma maşalarından biriydi. Amerikan Derin Devleti ülkesini ve dünyayı soyan bu Paralel Devlet'e karşı savaş açtı. O Paralel Devlet de CIA'dan FBI'ya, Haçlı-Siyonist ittifakı NeoConlar'dan think-thank kuruluşları ve medyaya kadar sızdığı her yerdeki adamlarını kullanarak Trump'a, Erdoğan'a ve Putin'e saldırıyor. Son gelinen noktada Trump'ın aldığı kararlara yargı yoluyla darbe yaparak ilerliyorlar. Bir Amerikan eyalet mahkemesinin önceki gün verdiği son karar hiç yabancı olmadığımız YARGI yoluyla darbe girişimine en büyük örneği teşkil ediyor. Trump Başkanlığa gelir gelmez, Türkiye'yi uluslararası arenada Halkbank üzerinden mahkum etmeye çalışan savcı Bharara'yı görevden almıştı. Bharara FETÖ ile kanka, küresel şirketlerle can ciğer kuzu sarmasıydı. Dosyayı ele alan yargıç Richard Berman, ABD'ye giden Halbank Genel Müdür yardımcısını tutukladı. ABD Dışişleri Bakanı Tillerson'un Türkiye'ye geldiği günden bir gün önce de Amerikan elçiliğinden "15 Temmuz'un askeri İmamı Adil Öksüz'ü darbeden 6 gün sonra telefonundan aradık" bilgisi sızdırılıyordu. Aynı anda da Halkbank Genel Müdür Yardımcısı, FBI ve bir yargıç operasyonu ile Amerika'da tutuklanıyor, Trump'ın Dışişleri Bakanı Tillerson Ankara'ya indiği gün bile iki ülke arasında GERİLİM çıkarıyordu. Halkbank'a ilk operasyonu 17 Aralık'ta FETÖ yapıyordu. 17 Aralık'tan iki gün sonra CIA'nın Yahudi finansal ajanı Cohen Ankara'ya gelerek Halkbank dosyası hazırlayıp Amerikan kongresine sunuyordu.
Son darbeyi vuran yargıç Richard Berman oluyor ancak onun da FETÖ ile kanka olduğu, terör örgütünün davetlisi olarak Türkiye gezilerine katıldığı, FETÖ toplantılarında yer aldığı ortaya çıkıyordu. Ne zaman mı?
Tam da 17 Aralık sürecinde, iyi mi? Ortada inanılmaz ilişkiler yumağı ve operasyon kardeşliği vardı. Birileri Washington-Ankara- Moskova ekseninde kriz çıkarmak, birbirine düşman etmek için kendini yırtıyordu. Bu eksene girmeye çalışan ve Avrupa Birliği'nden ayrılan Londra'ya AB lideri Merkel'den dün "İskoçya'da yakın dostlarımız var. Bundan sonra İngiltere'ye karşı daha eleştirel olacaklar" diyerek sopa gösteriliyordu. Vatikan da, AB de, Merkel ve diğer AB liderleri de Trump-Erdoğan-Putin'i devirmeye çalışan Küresel Güç'ün sobadaki odunuydu. Trump'ın adamları "Euro 1.5 yıl içinde yok olacak" diyor, İngiltere AB'yi dağıtmak için kıtada fitne ateşini körüklüyor, AB lideri Merkel "İskoç Sopası"nı gösterip "Birleşik Krallık'ı parçalarız" diyordu.
Londra Parlamentosu'na DEAŞ görünümlü saldırı yapıldığı gün Alman destekli İskoç Parlamentosu "Birleşik Krallık'tan ayrılma"yı görüşüyordu. O görüşme, Londra saldırısı sonrası hemen ertelendi.
Dünya yeni eksenler ve GÜÇLER kavgası ile başlaması muhtemel GÜÇLÜ liderler dönemini önleme savaşını en şiddetli şekilde yaşıyor. Küresel şirketlerin ve bankaların kurup oyuncağa çevirdiği Avrupa ülkeleri, onun için Türkiye'deki referandum sanki kendi ülkelerinde yapılıyormuşcasına binlerce km uzaktan "HAYIR" diye bağırarak kampanya düzenliyor. "Hayır" çıkarsa KAMPANYA'dan plazalarda ŞAMPANYA'ya geçecekler.
"Yaşasın, koalisyonlar, çiftbaşlılık ve kurduğumuz krizlere açık yönetilemez sistem kazandı" diyerek kaldıracaklar o şampanya kadehlerini... Ve ÇIN ÇIN yapacaklar... Servis, garsonları FETÖ'den gelecek!