Tarihi 30 Kasım 2016

Sopa severler!

Ben bu ülkeye gelen ve "Memleketini yerden yere vuran Avrupalı veya Amerikalı siyasi bir lider" hiç görmedim.
Ben bu ülkeye gelip "Bizim memlekete müdahale et" diyen milletvekili asla görmedim. Maalesef bu ülkede ofis açan bir BATILI siyasi parti hiç ama hiç görmedim.
Hiç duydunuz mu "İngiliz İşçi Partisi Ankara bürosu" diye bir şey... Veya "Amerikalı Demokratlar olarak, başkan adayımız Hillary'nin isteği üzerine Ankara'da ofis açıp, CHP seçim kampanyasını destekleyeceğiz" diyene rastlamam mümkün olmadı. Konuya döneceğiz, ilginç bir açıklamaya gidelim.
"Avrupa Birliği bizi asla üye yapmayacak. Böyle bir planları asla olmadı. Kapısında yatırdılar bizi, adeta bekçi yaptılar. Tek amaçları vardı, bizi o yapıya bağımlı kılmak. Yani birliğe alacağız diye oyalayıp aldatarak, başka yere gitmemizi engellemekti tek amaçları." Dün konuştuğum general dostum böyle diyordu. 53 yıldır kapılarda bekliyor, paspas dibinde oturuyorduk. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da "Avrupa Birliği'nden koparsak çok kötü olur" diye bağırıyordu. Birliğin içinde değildik ki kopalım! Ve bakıyoruz aynı CHP kökenli cümleleri, Türkiye düşmanı Avrupalı liderler de söylüyor. Ortadaki manzara beni biraz geçmişe götürdü. Al Gore, Bush'a karşı Demokratların başkan adaylarından biriydi.
O dönemde Libermann da Demokratlar'dan başkan aday adayı oldu. Televizyonda kozlarını paylaştığı rakiplerinden biri "Seçilirsem, İsrail için şunları yapacağım, Tel Aviv'e şöyle hizmet edeceğim" diye peşpeşe vaadlerde bulunuyordu. Libermann Yahudi'ydi ama sonunda milyonların önünde o bile dayanamayıp rakibine isyan etti; "Sen nereye başkan olmak istiyorsun, Amerika'ya mı yoksa İsrail'e mi" dedi. Bizim CHP de kendini sürekli başka bir ülkenin partisi gibi hissediyor. Bazen "Kemal Bey acaba Almanya'ya Başbakan olacağını mı zannediyor" diye kendime soruyorum.
Beni sürekli bu duyguya itiyor. Avrupa Birliği bu memlekete saldıran ne kadar terörist varsa bağrına basıyor, sürekli Ankara'ya saldırıyor, sözler veriyor yutuyor, yalan söylüyor, bize iftiralar atıyor, girmediği tezgah kalmıyor, Türkiye düşmanlığını artık aleni yapıyor. Yani sürekli sopa vuruyor. Böyle bir ortamda bizim CHP "Avrupa Birliği'nden koparsak kötü olur haa" diyor. "Sopa yemeye devam" diyor adeta!.. Kapılarda bekletilmemize, kalkan sopalara sesini hiç çıkartmıyor CHP... O bekletildiğimiz kapılardan içeri binlerce teröristlerin alındığını göre göre hem de. "Kapıkulu olmak" yetiyor mu nedir ittihatçılıktan kalma zihniyete?
Amerika'da seçimler oluyor, bakıyoruz FETÖ tüm imkanları ve milyon dolarları ile Hillary Clinton'u destekliyor. Normal, çünkü küresel sermayenin, gözü sadece dolar gören, Benjamin Benjamin bakan tüm para imparatorlarınca desteklenene yatırım yapmak FETÖ için normal. Çünkü FETÖ'nün kendisi o baronların Türkiye'ye karşı kullandığı bir maşa. El nereye yönelirse, maşa da oraya...
Benim anlayamadığım CHP gidiyor bir başka ülkede, Washington'da ofis açıyor. Amerikan seçimleri öncesi Washington ofisindeki tüm mesaisini Hillary Clinton'un kazanması için harcıyor. CHP, Amerikalarda Hillary'nin seçim kampanyasına tıpkı FETÖ gibi para topluyor. Cumhuriyet Hillary Partisi'ne dönüyor adeta. Ve FETÖ ile birlikte kaybediyor.
Pensilvanya'yı Hillary'e yönlendiren milyonlarca dolar yatırdıkları ve ortak çalıştıkları Yahudi Lobileri. CHP de Yahudi lobisiyle çalıştığı için FETÖ gibi aynı ata bindi. Şimdi yanlış ata oynamak Yahudi Lobileri için sorun değil.
Adamlar destekledikleri Hillary kaybetti mi önemsemezler, mutlaka Trump'a ulaşacak adam bulurlar. Zaten ceplerinde de vardır daima birileri. Ama olan FETÖ gibi maşalara ve CHP gibi yaya kalanlara olur. Amerikan seçimlerini bu kadar sahiplenir, adeta kendi ülkenin seçimi gibi hissedip içine fazla dalarsan, kalkar Avrupa Birliği'nin kapısında bekçi olmaya da ömrün boyunca talip olursun. Hatta "İzmir'i bari Türkiye'den ayırıp, Brüksel'e bağlayalım" gibi VATANSEVER (!) projeler geliştirirsin. Bunları da gördük CHP'de! Dün sohbet ettiğim General "15 Temmuz devam ediyor" diyordu. "Türkiye Avrasya, Şangay 5'lisi dedikçe adamlar deliriyor. Ne Avrupa'yla birleşmemizi ne de Asya'ya gitmemizi istiyorlar. Ortada kalan, istediklerini yaptıracak şamaroğlanı bir ülke peşindeler. Avrupa Finans Merkezleri'nden Wall Street'e uzanan bir ekonomik saldırı ile karşı karşıyayız. Tek hedefleri Erdoğan'ı indirmek" diyordu.
Uyuyan uyuyacak... Sırtlanlarla savaşan Türkiye'ye uyanıklar fazlasıyla yeter!