Tarihi 4 Kasım 2016

1 lira

İki ilginç konferans vardı bu hafta. Birisi Washington'da Türk-Amerikan ilişkileri konulu bu yıl 35'incisi yapılandı. Diğeri de Türkiye Afrika ilişkileri ve işbirliğini konu alan İstanbul'daki konferans. Zamanlaması bakımından, katılımcı sayısı ve ilgi açısından da çok enteresandı bu 2 konferans. Sanki eski ve yeni Türkiye fotoğrafının en net görüntülerini bu konferanslarda görebilirdiniz. İstanbul'daki konferansa tam 50 Afrika ülkesinden 2000 üst düzey devlet adamı, bürokrat, işadamı, yönetici ve uzman katıldı.
Dolu dolu salonlarda ilginç konular tartışıldı.
Türkiye ve Afrika ülkelerinin muazzam işbirliği imkanları ve ticaret potansiyeli heyecan verici biçimde konuşuldu, kararlı adımlar atıldı. Düşünün Türkiye, Afrika'da 39 ülkede büyükelçiliği ile dünyada 2.duruma geldiği halde, Cumhurbaşkanı Erdoğan "Bu sayı yeterli değil, her Afrika ülkesinde elçiliğimiz olacak!" şeklinde hedef koyuyor.
21. Yüzyıl'ın yükselen değeri Afrika, bir başka güç olma yolunda hızla ilerleyen Türkiye ile yüksek hedeflere koşmanın heyecanını yaşıyor. Çok değil bundan 10 yıl öncesinde Afrika açılımı başladığında içimizdeki ittihatçı kafalar- yerli uşaklar, "Türkiye, Afrika'ya kadar düştü. Eksenimiz kaydı. Batı'dan uzaklaşıyoruz" diye ağlaşıyorlardı. Batı'nın tamamı yüzyıllardır oradan çıkmadığı, sağmal inek gibi sağmaya devam ettiği halde hem de... Türkleri görünce "Nerede kaldınız" diye ağlayan Afrikalıları bildikleri halde... Düşman çatlatan bugünkü muazzam durumda bile ağlamalarını sürdürme istikrarındalar. Milli duruş sergileyememe bahtsızlığı ile küresel vizyonlu yükselen güç Türkiye'nin bölgesinde ve Afrika'da etkili bir "aktör" olmasına dahi bozuluyor, uşaklıklarının hızla değer kaybetmesinin derin acısını yaşamayı sürdürüyorlar. Afrika'dan üst düzey 200O kişi bize koşarken, Washington'daki 35. mutat toplantı ise ancak 500 katılımcı toplayabiliyordu bu yıl. Amerikalı bir dostum bu durumu "Büyük hayal kırıklığı" olarak niteliyordu.
Bir zamanlar en az 2-3 bin katılımcısı, iki ülkeden en üst düzey bakan ve generallerin katıldığı, Türk-Amerikan ilişkilerinin yıllık planlamalarının yapıldığı ve medyada günlerce geniş biçimde yer aldığı o "etkili ve ses getiren" konferanslar uçup gitmişti artık. Türkiye, kendisini yöneteceklerin belirlendiği okyanus ötesi toplantılara koşmak yerine, kıtalararası diyarlardan devletleri her alanda ANKARA'ya taşır hale geldi. Nereden nereye... Bizim yıllardır anlatmaya çalıştığımız, hatta bass bass bağırarak dile getirdiğimiz ve bununla da yetinmeyip ABD'nin Ankara büyükelçisi John Bass'a mektuplar yazarak uyandırmaya çalıştığımız satırları, yeni Türkiye gerçeğini maalesef anlayamadılar, kavrayamadılar. Şimdi içimizdeki uşakları da onlar da birlikte ağlıyorlar. Washington'daki konferansta konuşma yapan ABD Dışişleri Bakan yardımcısı Blinken "Doğrusu birçoğumuzun Türkiye'deki hissiyat ve duyguların derinliğini tam olarak anlamadığını ya da anladığımızı iyi anlatamadığımızı düşünüyorum. Bu (darbe teşebbüsü) Türk devleti ve Türk halkının kalbini hedef alan bir hançerdi." diyor. Darbeyi kimin yaptığını bilirken... Kaçan katiller Pensilvanya'ya gelirken... 15 Temmuz tam 120 günü devirirken... Senin deyiminle "Kalbimize hançer batıran"ı çiftlik sarayda barındırırken... CIA'yı da kapısında koruma yapıp bekçiye çevirirken... Günaydın Blinken!... Darbeye destek verme bedbahtlığını yaşayan büyükelçi John Bass da Washington'daki o konferansta "Bugün hiç olmadığı kadar birbirimize ihtiyacımız var" diyerek gözyaşı döküyor. Ah be sevgili John! Neredeydin bu güne kadar?
Pentagon'da yapılan ve CIA yöneticilerinden Savunma Bakanı'na ve düşünce kuruluşu uzmanlarına kadar katılımcını çok olduğu bir toplantıda ne deniyordu? "Erdoğan, bizim ona ihtiyacımız var gibi düşünüyor." Yoo bunu sadece Erdoğan düşünmüyor.
80 milyon da aynı kanaatte. Darbe çuvallamasını şimdilik atlatan sevgili John, uyanmaya başlamış gözüküyorsun. Biz o kadar yazdık anlamadın da şimdi kafana taş mı düştü bilemiyorum. Gidin elinizi, kirli yüzünüzü yıkayın... Pensilvanya'ya deterjan dökün... Yoksa ABD için olacak "It is too Late!" Bakın Pensilvanya'dan darbe öncesi gönderilen sizin 1 dolarlarınıza karşı, bizim darphane "15 Temmuz Şehitleri adına" 1 LİRA bastı... Hem de 80 milyon adet..
Yani herkese "1 lira"... CIA destekli darbe unutulmasın diye... Sen de cebine bir tane koy John!