Tarihi 14 Ekim 2015

Tornadan geçenler!

Osmanlı ne zaman Rusya ile boğuşmaya başlasa, Ortadoğu'da rüzgar estirmeye yeltense... Balkanlar'ı ayaklandırdılar... Bulgarlar'dan terör örgütleri kurdular. Masum insanları, sivilleri katlettiler. 10 yıl önce Ruslar'ın Jirinovski'si "Biz Türkler'le boşuna savaştık" diyordu. Türk-Rus savaşını İngilizler'in tezgahladığını, iki ordu birbiriyle boğuşup zayıflarken, İngilizler'in Balkanlar'ı hallettiğini söylüyordu.
Ermeni terör örgütleri kurdular, Doğu'da katliamlar yaptılar.
Taşnakları İstanbul'a kadar getirdiler, Osmanlı Bankası'nı bastırdılar, polisleri öldürttüler. Osmanlı katil teröristlere operasyon yapacak diye dünyayı ayağa kaldırdılar. Savaş gemileri gönderdiler, elçilik teknesiyle o Taşnak teröristleri kaçırdılar. Çöllerde yaşayan Bedevileri örgütleyip, Osmanlı askerlerinin üzerine saldılar. Bunların tamamı bir imparatorluğun topraklarını işgal etmek, parçalamak ve yutmak için kurulan tezgahlardı. Tarih boyunca hep aynı metotla geldiler bu topraklara. Her geldiklerinde de satılık uşaklar bulmak da zorlanmadılar. Osmanlı'yı kendi içine hapsedip, ücra köşelerdeki stratejik topraklarını tırpanladılar. İngiliz Mısır'ı işgal ediyor, kiralık Ermeni teröristin bombaladığı Dolmabahçe öfkeleniyordu. Adamlar akılla ve bugün kullandıkları o yöntemle hemen harekete geçtiler. Yemen'de bir adama "Sen Halifesin" diyerek ayaklanmasını sağladılar. Binlerce ahmağı da peşine taktılar. Osmanlı'ya terörist saldırılar düzenlemesine yardımcı oldular. Osmanlı sahte Halife ve onun tayfasının oluşturduğu terörle uğraşmaya zorlanırken, terörden beslenenler de Mısır'ı iyice mideye indirip geviş getiriyordu. Tıpkı bugün Ortadoğu'da ve Suriye'de oynanan oyunlar gibi. Geçen sene "Suriye'nin Kuzey'i Türkiye'ye bağlanacak" diye ayağa kalkan Batı basını, bugün "Türkiye'nin içerdeki olaylardan başını kaldıracak mecali" yok diye nara atıp sevincini dünyaya haykırıyordu. Dünya Fransa'da düzenlenen terör saldırısında devlet başkanları ve medyası ile kenetlenip teröre lanet okurken, bombalar Ankara'ya atılınca TERÖRİST'i korumak için yarışıyordu. İkiyüzlü, alçak ve tıpkı geçmişte olduğu gibi kansız bir dünya medyası vardı karşımızda. İngiliz Independent'tan tutun Financial Times'a kadar BARONLARIN medyasının tamamı teröristlere tek laf etmezken dün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne saldırıyordu. İçeride PKK'nın cici çocukları ile aynı ağızı kullanıyor, "Bombayı devlet koydu" noktasına getiriyordu olayı. Ve şerefsizliklerini en üst düzeye çıkararak Cumhurbaşkanı Erdoğan için "Katil" diyecek kadar alçaklaşıyorlardı.
Ortada muazzam bir PLAN ve bu planın hem parçası hem korosu Bremen Mızıkacıları vardı. Ankara'da patlatılan bombaların en çok iktidara zarar vereceğini sokakta misket oynayan çocuklar dahi biliyordu.
Bir iktidar herkesin bildiği bir oyuna sahne aldırıp kendi ayağına sıkar mıydı? Ancak dedik ya, ALGI İMPARATORLARI ve onların içerideki uzantıları bu konuda adeta tarih yazacak kadar ustaydı. ABD ile Rusya Suriye'yi paylaşırken, Washington sınırımızda PKK terör örgütü ile Kürt Devleti kuruyor, Moskova Lazkiye'ye üs kondurup Türkiye'nin desteklediği Özgür Suriye Ordusu'na saldırıyordu. Amerikan kargo uçakları dün PKK'nın Suriye koluna gökten silah yağdırıyordu. PKK yeterli bulmayıp "Uçak ve helikopter düşürecek" stinger füzeleri istiyordu. Güya savaştıkları IŞİD'in ne düşürelecek uçağı, ne de helikopteri vardı. Ruslar da ÖSO'nun hakim olduğu yerlere tank ve top yığınağı yapıyordu. Suriye Türkleri Derneği Genel Sekreteri Ahmet Vezir'den de dün "PKK'nın Suriye kolu tam 107 ayrı yerleşim bölgesinde Türkleri ve Arapları kovdu. Yeni göç dalgası kapıda" diyordu. Türkiye ile bir dizi enerji anlaşmaları yapan Barzani'nin partisi de Kuzey Irak'ta, Rusya ile iş tutan İran yanlısı parti tarafından saldırıya uğruyor, binalar ateşe veriliyor, 5 kişi ölüyordu. Osmanlı'ya bu tarz oyunların binbir türlüsünü oynayan AKIL, 100 yıl sonra tekrar sahnedeydi. Bizi içeride terörle meşgul edip, ne Suriye'ye ne de Kuzey Irak'ta Türkiye ile ortak hareket eden iktidara dönüp bakmamızı engellemeye çalışıyorlardı.
Ne akademisyenlerimiz, ne de yazarlarımız ve aydınlarımız bunları görecek çaptaydı.
Önlerine ne tezgah konursa, altına yatıyor, tornadan geçip kendi ülkelerine saldırıyorlardı.
Ve devlet düşmanlarını da CİCİ göstermek için yırtınıyorlardı. Tıpkı 100 yıl önce olduğu gibi!