Sandıktan değil…
Babasının cebinden çıkan Beşar Esad…
Azınlık iktidarı olarak…
Tanklarla çoğunluğu…
Kendi halkını öldürüyor.
Totaliter rejim budur işte.
Darbecidir, darbeyi sever…
Yaşamak için darbeyi vurur ve öldürür.
A Haber canlı yayın yaptı Humus'tan.
Bir Türkmen gönüllü olarak laptoptan görüntü gönderiyordu.
O gönüllü Türkmen'in üzerine bomba yağdı...
Ve öldü.
Bir gün sonra A Haber yine canlı yayındaydı Humus'tan.
Bu defa iki yabancı gazetecinin başına…
Esad bombaları düşmüştü.
Ve ölmüşlerdi.
O binaya bomba düştüğünde üç kişi vardı içeride.
İkisi gazeteciydi, öldü.
Üçüncüsü ise laptopunu aldı.
Laptop kamerasını açtı.
Laptopla gezdi binada ve…
Top atışlarından lapa lapa gelen…
Mermilerin düştüğü sokakta.
Dünyanım 1 numaralı ajansları…
Tüm dünyaya geçti bu görüntüleri.
Milyarlar dehşetle izledi.
Totaliter rejimlerin gözünü nasıl kan bürüyor…
Bizzat şahit oldu herkes.
Ve habercilik başarısına imza atan A Haber'de…
Bir program yayınlanıyor hergün.
28 Şubat'ta irtica paranoyası ile…
Fişlenenler…
Hayatı kararanlar…
Hayatına darbe alanlar…
Her gün konuşuyor.
Ve M.Ali Birand da 28 Şubat'ın belgeselini yaptı.
Ertuğrul Özkök konuştu en son.
28 Şubat'ta Genelkurmay'a gitmişler.
Bir iddia attı ortaya Özkök.
Dedi ki;
"Emin Çolaşan Çevik Bir Paşa'ya…
Darbe yapacak mısınız diye sordu"
Çevik Bir cevap vermiş;
"Ne diyorsun sen Emin Bey?"
Ve bu iddiaya Çölaşan cevap verdi.
"Hayır böyle bir şey demedim."
Ve ekledi;
"Benim orada sorduğum soru şuydu;
Paşam gerekirse silah kullanacak mısınız dedim."
Çevik Bir Paşa cevap vermiş;
"Gerekirse kullanırız."
Özkök mü doğru söylüyor…
Yoksa Çölaşan mı bilmiyorum.
Ancak ikisi de vahim.
Çölaşan, Ordu'nun halka karşı…
Gerekirse silah kullanmayı göze aldığını söylüyor.
Bizzat o dönemde orduyu yöneten…
Perde arkasındaki 1 numaranın ağzından duyduğunu belirtiyor.
Yani bugün Suriye'de yaşananlar…
Belki 28 Şubat'ta da bizde yaşanacaktı.
Halka gerekirse "Top atışları" yapılacaktı.
O zamanlar herkes de Laptop var mıydı bilmiyorum.
Yayın olur muydu tahmin edemiyorum.
Ancak bildiğim bir şey var;
Eğer Özkök doğru söylüyorsa…
Yani Çevik Bir Paşa "Ne diyorsun sen Emin Bey?" dediyse…
O görüşmeden bir gün sonra…
Emin Bey ne yazdı acaba?
"Çevik Paşa gerekirse silah kullanacağını açıkladı.
Ne diyorsun sen Çevik Paşa" diyebildi mi?
Özkök böyle demiş, yok yalanmış…
Aslında Çölaşan şöyle demiş…
Bunların hiç önemi yok…
"Ne diyorsun sen Çevik Paşa?..."
Bunu diyebildi mi bu iki usta…
Sahi ne dediler?..
Bu hususta…
Diyorum ki, madem A Haber…
28 Şubat'ta darbe yiyenleri yayınlıyor…
Darbeyi seyredenleri de alsa yayına.
Mesela Özkök ile Çölaşan'ı..
İkisi aynı stüdyoda yan yana gelmez biliyorum ama…
Evlerine laptop gönderip…
Laptoptan canlı yayın yapsa…
Güzel olmaz mı?
