Birileri ölüyor, birileri yaşıyor

Eklenme Tarihi 23 Mart 2011
Samsun'da tecavüz sanığı kendini savunmuş; "Ama üstte o vardı hakim bey, böyle tecavüz mü olur?" İbrahim Tatlıses'i vuranlar 350 lira harçlık almış.
Türkiye G.Saray-Fener maçında sahaya atılan rakı şişesini konuşuyor.
Arena stadında rakı içerken görüntülenen taraftar konuşmuş; "Yahu herkese rakı servisi yapıldı, siz bizi çektiniz".
Reha Muhtar kendini eleştirenlere "Beyni kudurmuşlar" demiş… Hürrem frikik vermiş iyi mi?
Genelkurmay eski başkanı Yaşar Büyükanıt da televizyoncu olmuş.
Beykent Üniversitesi'nin TV'sinde program yapmaya başlamış.
Ata Demirer, Yetenek Sizsiniz'de birinci olan taklitçiye seslenmiş; "Mesele taklit yapmak değil yeğen… Yoksa her papağan komedyen olurdu".
ABD'de bir ailenin fertleri, papağanlarının ağlayıp ağlamayacağını test etmek için ilginç bir yöntem gerçekleştirmiş; Hep birlikte ağlamaya başlamışlar.
Papağan da hıçkırıklara boğulup gözyaşı dökmüş… Seda Sayan canlı yayında Bülent Ersoy'a "Sen bunadın galiba" demiş… Televizyonlarımızdan birinde yayınlanan programın tanıtımı şöyle yapılıyordu; "Yıllar önce Maksim'de buz kovasına idrarını yapan ünlü assolist kim?"
Son derbi öncesinde soyunma odasında Galatasaray marşı çalınca Fenerli futbolcular hoparlörleri sökmüş… Eskişehirsporlu Batuhan gittiği barda puro içtiği için dayak yemiş… Öte yandan… Libya yanıyor… ABD "Hedefimiz Kaddafi değil" dedi… İngiltere "Hedefimiz Kaddafi" dedi… Fransızlar bombalıyor… Oradaki petrol en kalitelisiymiş.
Tsunamiden binlerce ölü veren Japoncuklar ise nükleer santralle Takamatu'nun torunlarını takan yok… Birileri bir yerlerde ölüyor…
Hayat duruyor…
Birileri bir yerlerde yaşıyor…
Hayat devam ediyor…

* * *
GİDİŞ O GİDİŞ
Ünlü bir oyuncunun oğlu taksiye bindi… Yolda taksici ile muhabbete başladı… Söz döndü dolaştı ünlü oyuncuya geldi… Taksici "Yahu o homo imiş" dedi… Hızını alamadı… "Üç çocuğu varmış, üçü de homoymuş" diye ekledi… Bizimki "Ben o ünlünün oğluyum" diyemedi.
Gideceği yere varınca ünlü babası kapıdaydı.
Camı açıp "Baba geldim" dedi… Başka hiçbir şey demedi… Taksici kıpkırmızı oldu...
Kafasını çevirmeden bastı gitti…
Gidiş o gidiş…

* * *
SİVİL MEDYA
Bir zamanlar… Bırakın Genel Kurmay Başkanı'nı… Ve Kuvvet Komutanları'nı… Eşlerinin… Çocuklarının dahi adını bilmek zorundaydık… Gazeteci olarak… Hatta komutan kızları sergi açtığında ana haber bültenlerine haber yapma ihtiyacı içindeydik… Önceki gün Kanal D ana haberde muhabir kızımız canlı yayında Genelkurmay Başkanı Org. Işık Koşaner'in adını hatırlayamamış… Bazıları bunu "Muhabir kızın canlı yayında kabusu" diye haber yaptı… İleri demokrasilerde buna "kabus" denmiyor… Onlar için "sıradan" bir olay…
Bu olay galiba medyada sivilleşmenin ayak sesleri…