Narin Güran ne gördü? Diş izi de tıpkı parmak izi gibi eşsiz! Narin'in öldürüldüğü gün kim nerede? Bir özel ekip daha

Türkiye, 8 yaşındaki Narin Güran'ın katilini arıyor. Tutuklu amcanın arama ve mesajlarını silmesi, şüphelilerin suskunluğu nedeniyle katili bulmak için yeni bir özel ekip daha kuruldu. Söz konusu ekip telefonda konum bildiren tüm uygulamaları incelemeye aldı. Öte yandan ağabey Enes Güran'ın kolundaki diş izlerinin kime ait olduğu da bir muamma konusu. Narin'in cesedi deforme olduğu için ve dişleri döküldüğü için bir örnek alınamadı ancak söz konusu diş izlerinin annenin olma ihtimali üzerinde de durularak Yüksel Güran'dan örnekler alındı. Peki diş izi kimlik belirlemede etkili mi? İşte detaylar...

Giriş Tarihi :17 Eylül 2024 , 10:21 Güncelleme Tarihi :17 Eylül 2024 , 16:28
Narin Güran ne gördü? Diş izi de tıpkı parmak izi gibi eşsiz! Narin’in öldürüldüğü gün kim nerede? Bir özel ekip daha

İÇİNDEKİLER

Diyarbakır'da 21 Ağustos günü kaybolan ve 19 gün sonra cansız bedeni çuval içerisinde Eğertutmaz Deresi'nde bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın katili hala bulunamadı.

Tutuklu amca Salim GüranTutuklu amca Salim Güran

Türkiye "katil kim" sorusuna kilitlenmişken aile üyelerinin sildiği mesaj ve arama kayıtları dikkatleri çekiyor.

Tutuklu amca Salim Güran, arama ve mesajlarını silmesi hakkında önce "Arif'in evinde bir gün önce 380 tane mermi bulundu onun için sildim" dedi sonraki ifadesinde ise hayat kadınlarıyla ilişkisini neden olarak sundu.

Geri getirilen mesajlarda ise 15 yaşındaki işçisi Ramazan Atasoy ile yazışmaları şüphe çekti. Amca Salim'in "Uçurumda köşede bir şey düşürmüşsün" dediği görülürken Ramazan Atasoy'un "Tamam daha ölmedi bekliyorum" ifadeleri ise kan dondurdu.

Tutuklu bulunan anne Yüksel GüranTutuklu bulunan anne Yüksel Güran

NARİN NEYİ BİLİYOR?

Öte yandan son günlerde sosyal medyada gündem olan anne Yüksel Güran'ın sözlerindeki detay kafalarda soru işareti bıraktı.

Narin'in kaybının 3. Gününde Gülistan Doku'nun ailesinin kendisini ziyaret ettiği anda çekilen görüntülerde anne Yüksel Güran, "Narin karanlıkta kalmasın. Gülistan'ın ailesi yanmış biz de yanmayalım. Kimseler yanmasın. Ne olur kızımı bırakın, bir köşeye atın. Ne olur benim kızıma göstermeyin. Kızım biliyor, dayanamıyor" diyerek ağladı.

Narin'in Annesinin bu görüntüsü sosyal medyada "Narin neyi biliyor?" şeklinde paylaşıldı.

Tutuklu ağabey Enes GüranTutuklu ağabey Enes Güran

TIPKI PARMAK İZİ GİBİ EŞSİZ
Soruşturmanın başlarında ağabey Enes Güran'ın kolundaki ısırıklar dikkat çekmiş, alınan örnekler Adli Tıp Kurumu'na gönderilmişti. Tam tespitin yapılamadığı açıklanırken Narin'in dişlerinin tamamen dökülmesi nedeniyle minik kızdan örnek alınamadı.

"ALINMIŞ BİR DİŞ KALIP ÖRNEĞİ MÜMKÜN DEĞİL"
Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, katıldığı bir televizyon programında "Deforme olmuş bir cesetten bahsediyoruz. Sadece suda olması değil, su akıntısı kesildikten sonra bataklığa dönen bir yerden bahsediyoruz. Derenin içerisinde değil, sulak ve bataklık bir alana, bir cesedin deforme olması için gerekli olan her şeyin olduğu bir alana gömülmüş. Diyarbakır sıcaklığı, bataklık gibi yer, su tamamen cesedi deforme etmiş. Alınmış bir diş kalıp örneği mümkün değil. Çünkü dişler dökülmüş." dedi.

Narin'in cansız bedeninin ortaya çıkması ve anne Yüksel Güran ile ilgili iddiaların ardından bir diş izi örneği de anneden alındı.

Peki diş izinden kimlik belirlenebilir mi?
Uzmanlar diş izinin tıpkı parmak izi gibi eşsiz olduğunu açıklıyor. Adli diş hekimleri kimlik tespitinde kişinin dental kayıtları, radyografisi ve damak izlerinden de yararlanıyor.

Dişteki çapraşıklar ve ortodondik bozukluklar da kimlik tespitini kolaylaştıran detaylar arasında.

1960 yılında Norveç'te çıkan bir yangında ölen 24 kişinin kimlikleri adli diş hekimleri tarafından tespit edilmiş, bu olaydan sonra adli diş incelemesi önem kazanmıştı.

ÖZEL EKİP
Yaşanan gelişmeler ışığında Jandarma Kriminal Başkanlığı tarafından bir özel bilişip ekibi kuruldu. Ekip, sadece silinen mesaj ve aramalar üzerinde çalışmıyor.

Aynı zamanda telefondaki adım sayar gibi konum belirleyici tüm uygulamaları araştırarak cinayet günü kimin nerede olduğu belirlemeye çalışıyor.

Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz deresine bırakan Nevzat BahtiyarNarin'in cansız bedenini Eğertutmaz deresine bırakan Nevzat Bahtiyar

NARİN'İN KATİLİ KİM?
A Haber canlı yayınına katılan Sabah gazetesi Haber Müdürü Nazif Karaman, "Narin'in evinin bahçesine 5 yetişkin 2 çocuk girdi. Çocuklar Eren ve Muhammed, yetişkinler Enes, amca Salim, anne Yüksel, yenge Hediye. Bir de Nevzat'ın konumu Salim'le aynı noktada sinyal veriyor. Ama oraya gelip gelmediği soru işareti. Çünkü Salim ve Nevzat 15:21'de aynı bölgede. Bahçede olanlardan sadece Hediye sorguda diğerleri tutuklu. Hediye bu açıdan önemli. Çünkü Hediye o saatlerde Narin'in evine iki kez gelmiş. Enes 'Ben uyandım Hediye yengem yanımda' diyor. Anne de diyor ki 'Ben uyuyordum. Hediye gelmiş görmedim. Sonra bir daha geldi' diyor. Hediye'nin evi de hemen Narin'in evinin bitişiğinde. Yüksel Güran'ın ifadelerine göre olay günü saatlerce beraber oturuyorlar" ifadelerini kullandı.

NEDEN SUSUYORLAR?

Minik bir kızın vahşice öldürülmesine rağmen koskoca bir köyün suskunluk sarmalı ise tüm Türkiye'yi şaşırtıyor.

Tavşantep Köyü'nün Narin suskunluğu hakkında değerlendirmelerde bulunan uzmanlar bilgi veren kişinin ceza alma korkusuyla susuyor olabileceğini söyledi.

Sabah gazetesinde yer alan habere göre Klinik Psikolog Dr. Rukiye Karaköse ilk olarak "Aklıselim ile düşündüğümüzde sağlıklı psikolojiye sahip bir insanın masum bir çocuğun katline sessiz kalmasını anlamak, idrak etmek çok zor. Bu durumda bir kaç ihtimal var. Suç ortaklığı yaptıkları için ceza alma korkusu ile susabilirler. En azından taşıma, saklama gibi konularda birden fazla kişinin dahli olduğunu görüyoruz.

Aile büyükleri tarafından tehdit edildikleri için susuyor olabilirler. Ağız birliği edilmiş ve az ceza almaya yönelik yapılandırılmış ifadeler vermeleri bunu düşündürüyor" dedi.

"ORGANİZE BİR SUÇ ÇETESİ"

Karaköse sözlerine şöyle devam etti:

"Bölge gerçeklerini de göz ardı edemeyiz. Feodal bir yapıda ağa ve benzeri varlıklı, nüfuzlu kişilerin halk üstünde böyle bir gücü var maalesef. Köylünün parası, toprağı yoksa o güce kolay kolay karşı gelip bağımsız davranamayabilir.

Şiddetin olağanlaştığı, adeta organize bir suç çetesi gibi işleyen hiyerarşik bir toplumsal yapılanma söz konusu. Burada gruba aidiyet, itaat, yapılanı örtbas etme ve kalanları koruma bir hayatta kalma mekanizması. Kadınların daha şefkatli ve empatik olmasını bekleriz. Ancak yoksul, eğitimsiz, çaresiz bir kadın o aile, sistem, aşiret tarafından korunmadığı takdirde hayatta kalamayacağını düşündüğü için susabilir. Grup içi sadakat ve korku, ahlakın, vicdanın ve sağduyunun körleşmesine yol açabilir."

"BİRİLERİNDEN KORKTUKLARI İÇİN YA DA BİRİNİ KORUMAK İÇİN SUSUYORLAR"

Sosyolog-Aile Danışmanı İsmail Öz ise şunları söyledi:

"Narin cinayetinde organize, bilinçli, stratejik bir suskunluk var ve bu çok belli. Eğer konu bu noktalara gelmeseydi ve devlet, yargı, medya bu denli konuya dâhil olmasaydı, bu suskunluk bizim için devam edecekti.

Fakat Tavşantepe, bizim duyamadığımız bir frekansta ve kendi jargonuyla konuşmaya devam edecekti. Belki de işlenen cinayetin hesabının aile içinde ve gelenekler çerçevesinde bir gün sorulması da dâhil konuşulacaktı hep. Stratejik suskunluklar, tarihte bin bir şekliyle hep var olduğu için bir cinayetin ardından tamamı akraba olan bir köyün de neden susmuş olabileceğine dair bazı tahminler yürütmek mümkündür.

Mesela, 'Bu suskunluk, kimden korkulduğu içindir ya da kimi, neyi korumak içindir?' Odaklanılması gereken sorunun bu olduğu kanaatindeyim.George Simmel bizi gizlenen, susan toplulukların hareket biçimleri konusunda oldukça derin bir zeminde aydınlatır. Takibe takılmamak ve ifşa olmamak için nasıl kendilerince bir iletişim tarzı geliştirdiklerini de çok ilginç örneklerle izah eder.

Evet, belki Tavşantepe'de bu denli felsefi, ezoterik bir dil, iletişim yok ama dışarıya kapalı ve belli ki ya birilerinden korktukları için ya da birini korumak için susuyorlar"

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN