Son dakika: Herkesin 'Sepetteki kız' olarak tanıdığı Tuba Murtezi artık üniversite mezunu bir hemşire

Son dakika haberi... Kosovalı Tuba Murtezi, ailesi Kosova iç savaşında Sırp zulmünden kaçarken, annesinin karnında Türkiye'ye geldi. İstanbul'da doğan Tuba, pasaportu olmadığı için savaş bittikten sonra bir sepete gizlenerek Kosova'ya götürüldü. Bundan dolayı 'Sepetteki kız' olarak tanınan Murtezi artık üniversite mezunu bir hemşire İşte 'Sepetteki kız'ın film gibi hikayesi...

Giriş Tarihi 16 Eylül 2021, 07:00 Güncelleme 16 Eylül 2021, 07:00
Son dakika: Herkesin ’Sepetteki kız’ olarak tanıdığı Tuba Murtezi artık üniversite mezunu bir hemşire

İÇİNDEKİLER

Son dakika haberi... Kosovalı Tuba Murtezi, ailesi Kosova iç savaşında Sırp zulmünden kaçarken, annesinin karnında Türkiye'ye geldi. İstanbul'da doğan Tuba, pasaportu olmadığı için savaş bittikten sonra bir sepete gizlenerek Kosova'ya götürüldü.

Murtezi, şimdi 22 yaşında bir hemşire. SABAH'a konuşan Murtezi, "Gerçekten film gibi bir şey yaşamışız" dedi.

Kosova'da 90'lı yılların sonundaki iç savaşta Sırpların zulmünden kaçan on binlerce Arnavut, Türkiye'ye ve komşu ülkelere sığındı. Türkiye'ye gelenler arasında Reyhan ve Burim Murtezi çifti de vardı. Anne Reyhan hamileydi. 7 yaşında oğulları Tarkan'ı da alan çift, meşakkatli bir yolculukla İstanbul'a ulaşıp, yakınlarının yanına yerleşti.

Birkaç hafta sonra doğum sancıları tutan Reyhan Murtezi, 7 Nisan 1999'da, Türkiye'ye anne karnında sığınmacı olarak giren Tuba'yı dünyaya getirdi. Aile, İstanbul'daki zorluklar nedeniyle Kırklareli'ndeki Gaziosmanpaşa Göçmen Kampı'nda bir çadıra yerleşti. NATO'nun müdahalesiyle Sırplar Kosova'dan çekildiğinde, geride yanmış yıkılmış kentler, köyler bıraktı.

Sığınmacı Arnavutlar, Sırpların çekildiğini duyar duymaz dönüşe geçti. Kırklareli'ndeki sığınmacılardan bir kısmı da kiraladıkları 11 otobüsle balık istifi yola çıktı. Gruba, aralarında SABAH Muhabiri Murat Savaş'ın da bulunduğu 3 gazeteci eşlik ediyordu Ancak Kapıkule'de, minik Tuba'nın pasaportu olmadığı için çıkamayacağı söylendi.

Sonunda dönemin Edirne Valisi Mehmet Canseven'in talimatıyla çıkmasına izin verildi. Ancak Kosova'ya kadar 5 sınır kapısı geçilecekti. Otobüstekiler bir plan yaptı. Minik Tuba bir sepete kondu ve üstü bir başörtüsüyle örtüldü. Gümrüklerde, pasaport polisi aileye yaklaştığında polislerin dikkatini dağıtma görevi, ailenin yakınındaki koltuklarda oturan Türk gazetecilere verildi.

TUBA İÇİN AĞLADILAR: Polisler geldiğinde gazeteciler, onların dikkatini dağıtmak için sorular soruyor, polislerin Tuba'nın yattığı sepeti fark etmesini önlemeye çalışıyordu. Plan, Makedonya sınırına kadar tıkır tıkır işledi. Sınırda polis otobüse bindiğinde Tuba ağlamaya başladığında ise B planı devreye sokularak otobüsteki kadınlar çocuklarına tokat atıp ağlatmaya başladı.

Polisler neye uğradıklarını şaşırırken, Tuba yakalanmaktan kurtuldu. Sonunda, Kosova'da bekleyen Nakiye ve İslam Murtezi çifti, oğulları Burim, gelinleri Reyhan, torunları Tarkan ile anne karnında çıktığı ülkesine 3 aylıkken dönen Tuba'ya gözyaşları içinde kavuştu. Tuba'nın bu film gibi hikâyesini SABAH, tüm dünyaya duyurdu.

HEMŞİRE OLDU: Ailesinin kendisine anlattığı o maceralı yolculuğun hikâyesini dinleyerek büyüyen Tuba, ilk ve orta öğrenimini Priştine'de tamamladıktan sonra Gilan'da yüksek hemşirelik okuluna girdi. Geçtiğimiz günlerde de hemşire olarak mezun oldu. Şimdi iş arıyor.