Kefaret orucu kaç gün tutulur? Orucu bilerek bozmanın cezası ne kadar?

Orucu bilerek bozmanın cezası ne kadar? Kefaret orucu kaç gün tutulur? Orucu bilerek bozan kişilerin kefaret orucu tutması gerekecek. Kefaret orucunun da süresi bulunmaktadır. Peki, kefaret orucu kaç gün tutulur? İşte orucu bilerek bozmanın cezası hakkında merak edilen bilgiler...

Giriş Tarihi 16 Nisan 2021, 16:40 Güncelleme 16 Nisan 2021, 16:40
Kefaret orucu kaç gün tutulur? Orucu bilerek bozmanın cezası ne kadar?

İÇİNDEKİLER

Kefaret orucu kaç gün tutulur? Orucu bilerek bozmanın cezası vatandaşlar arama motorlarında sorgulanıyor. Vatandaşlar kefaret orucu kaç gün tutulur sorusuna yanıt arıyor. Oruç tutan ve orucunu bilerek bozma durumunda bulunan vatandaşlar kefaret orucu kaç gün tutulur sorusunun cevabını sorguluyor. İşte orucu bilerek bozmanın cezası!

KEFARET ORUCU KAÇ GÜN TUTULUR?

Oruç, Ramazan ayında bütün İslam alemine farz kılınmaktadır. Oruç ve Ramazan sayesinde 30 gün boyunca insanlar nefislerine hakim olarak kötü alışkanlıklardan uzak durmakta, belli bir zaman yemek yemeyerek her hangi bir şey içmeyerek ibadet yapmakta, dünya zevklerinden de uzak durmaktadır. Oruç sayesinde birçok kişi daha sağlıklı bir duruma gelirken mazereti olanlar için oruç farz olmamakla beraber sadece fidye vermeleri uygun görülmektedir.

Bakara 184. Ayetinde yazdığı gibi oruç tutmak farzdır. Şayet bir kişi oruç tutamayacak kadar hasta ise hastalık geçince kaza olarak oruç tutabilir. Eğer hastalık kalıcı ve ömür boyu ise tutamadığı oruç kadar fidye vermesi uygun ve caizdir.

Orucu yanlışlıkla bozmakta her hangi bir ceza olmamakla beraber oruç tutmayan ve kasten orucu bozanlara ise ceza bulunmaktadır. Oruç tutmak farz olduğu için kasten oruç tutmayanlar Allah'ın emrine karşı gelerek isyan hükmünde haram işlemiş olur. Bundan dolayı kasten oruç tutmamak haramdır. Eğer oruç tutanlar kasten oruçlarını bozar ise onlar için daha büyük ceza bulunmaktadır. Bu konu hakkında ayette orucu kasten bozanlar kefaret ve ceza olarak üst üste aralıksız bir şekilde 60 gün oruç tutmak zorundadır. Eğer yapamıyor ise bir köleyi azat etmelidir. Bunu da yapamıyor ise 60 güne karşılık olarak 60 fakirin karnını doyurması gerekmektedir.

Kur'an'ın temel şart ve kuralı her zaman eşitliktir. Bundan dolayı yapılan hatalara karşılık olarak eşit ceza uygulanmaktadır. Kasten ya da bilerek orucunu bozan kişiler bu dönemde köle olmadığından dolayı köle azat edemezler. Buna karşılık olarak sağlık sorunlarında problem yok ise 60 gün oruç tutmalı ya da fakir doyurmalıdır. Eğer maddi durumu yerindeyse 60 gün boyunca 1 fakiri ya da 1 günde 60 fakiri doyurması cezasına kefaret olacaktır. Şayet sağlık sorunlarından dolayı oruç tutmuş ancak başarılı olamayıp sağlığından dolayı orucunu bozmuş bir kişiye ceza olmayıp orucunu bozması caizdir. Oruç yüzünden her hangi bir sağlık sorunu teşkil edilmiş ise, şifası gecikmiş ise bu kişinin orucu bozması caiz olduğundan dolayı kefaret ödemesine gerek kalmamaktadır. Bu noktada bu kişi kaza orucu tutabilir. Eğer sağlığından dolayı tutamaz ise fidye vererek tutamadığı gün kadar fakirin karnını doyurabilir ya da o gün sayısı kadar fakirlere yemek vererek bir günde de fidyesini bitirebilir.

Ebu Hureyre rivayetine göre kasten oruç bozma konusunda şu şekilde hikaye bulunmaktadır. Bir köylü, Ramazan ayında oruç tuttuğu sırada eşi ile beraber olur ve orucunu bozar. Bu durumda Peygamber Efendimiz (sav) işlediği günahına karşılık olarak kefareti olup olmadığını sorar. Köle azat edecek güç, art arda 60 gün oruç ya da fakirin karnını doyurma konusunda sorduğu bütün soruya köylü hayır yapamam gücüm yok diye cevap vermiştir. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (sav) köylüye bir sepet dolusu hurma verir. Köylü, Mekke civarında kendisinden daha fakir birisi olmadığını anlatınca Efendimiz (sav) bu hurmaları ailesine götürmelerini ve beraber yemelerini söyleyerek Allah affetsin demiştir. Bu rivayete göre Dârekutnî el-'İlel'de, Zührî' bu konuda Feth süresi 4/168. Ayette denildiği gibi orucun kefareti farz olmayıp sünnet hükmünde olmaktadır.