Diyanet cuma hutbesini yayımladı mı? 31 Ağustos 2018 Cuma hutbesi

Bir cuma daha geldi. Müslümanlar kutsal olarak kabul ettikleri Cuma günü için araştırma yapmaya başladı. Bu cuma günü de her cuma olduğu gibi milyonlarca Müslüman erkek camilere akın ederek cuma namazını kılacak. Peki ama 31 Ağustos 2018 Cuma günü Cuma hutbesi belli oldu mu? Diyanet Cuma hutbesini yayımladı mı? 31 Ağustos 2018 Cuma hutbesi yayımlandı mı? İşte 31 Ağustos 2018 Cuma hutbesi...

Giriş Tarihi 30 Ağustos 2018, 00:00 Güncelleme 31 Ağustos 2018, 01:11
Diyanet cuma hutbesini yayımladı mı? 31 Ağustos 2018 Cuma hutbesi

İÇİNDEKİLER

Milyonlarca Müslüman'ın ibadetlerini yapmak için camilere akın edeceği bir cuma daha geldi. 2018 yılının Ağustos ayının son cuması olan 31 Ağustos Cuma günü için hazırlanan Cuma Hutbesi yayımlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı 31 Ağustos 2018 Cuma Hutbesini yayımladı. 31 Ağustos 2018 Cuma günü yayımlanan Cuma Hutbesi'nin ana konusu "Çalışmak, hayatımıza bereket getirir" olarak belirlendi. İşte 31 Ağustos 2018 Cuma hutbesi...

ÇALIŞMAK, HAYATIMIZA BEREKET GETİRİR

Aziz Kardeşlerim!
Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: "İnsan için ancak çalıştığı vardır. Şüphesiz onun çalışması ileride görülecektir. Sonra çalışmasının karşılığı kendisine tastamam verilecektir."
Okuduğum hadis-i şerifte ise Resûl-i Ekrem (s.a.s) şöyle buyuruyor: "Hiç kimse kendi el emeğinin karşılığından daha hayırlısını yememiştir."

Değerli Müminler!
Rezzâk olan Rabbimiz, yediğimiz her lokmayı, içtiğimiz her yudumu, havayı, ekmeği, suyu bizlere lütfedendir. O, sonsuz ikram sahibidir. Bizler, "Yâ Rezzâk!" dediğimiz zaman bilir ve inanırız ki, Allah ruhumuzun da bedenimizin de gıdasını verendir ve O, rızkımıza kefildir. Mümin olarak bize düşen, rızık elde etmek için helâl yollarla çalışmak, temiz ve nezih olan kazancın peşinde koşmaktır. Sevgili Peygamberimiz bu hususu şöyle dile getirmiştir: "Hiç kimse Allah'ın kendisine takdir ettiğini elde etmeden ölmeyecektir. Öyleyse Allah'ın emirlerine karşı gelmekten sakının ve rızkınızı güzel yoldan isteyin. Helâl olanı alın, haramdan kaçının."



Kardeşlerim!
İnsanlığa rehber olarak gelen peygamberler de terzilik, marangozluk, çiftçilik, ticaret gibi çeşitli mesleklerle meşgul olmuşlar, kimseye yük olmadan kendileri ve aileleri için helâl rızık temin etmişlerdir. Alın teri ve göz nuruyla çalışmak, helâl kazanç endişesi gütmek, helâlinden üretip helâl yolda harcamak peygamberlerin sünnetidir.
Cenab-ı Hak, Kur'an-ı Kerim'de tüm insanlığa şu çağrıyı yapar:

"Ey insanlar! Yeryüzündeki şeylerin helâl ve temiz olanlarından yiyin..."

Muhterem Müslümanlar!
Çalışmak, hayatımıza huzur ve bereket getirir. Allah'ın verdiği aklı, bedeni ve yüreği kullanarak, O'nun razı olacağı işlerde çalışmak, kul için şereftir. Mümin, sürekli kendini yenilemeli, "iki günü eşitse zararda olduğunu" bilmelidir.Dinimiz, tembelliği, sorumsuzluğu, çalışmadan kazanmayı hedefleyen her türlü sahtekârlık girişimini yasaklar. Toplumun ahlâkî değerlerini hiçe sayarak güven ve huzurunu bozan rüşvet, tefecilik, stokçuluk, karaborsacılık ve alışverişte hile gibi haksız kazanç yollarına kesinlikle izin vermez. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.s.), "Sizden birinizin urganını alıp dağa giderek bir bağ odun getirip satması ve böylece Allah'ın onun itibarını koruması, bir şey verip vermeyecekleri belli olmayan kimselerden dilenmesinden daha hayırlıdır." buyurmuştur.



Kıymetli Kardeşlerim!
Kur'an-ı Kerim'de "Allah'ın sana verdiğinden ahiret yurdunu ara, dünyadan da nasibini unutma…" buyrulur. Müslüman, bu ilâhî uyarıya dikkat ederek dünya için ahiretini feda etmemeli, ahiret için de dünyasını terk etmemelidir. Çalışma hayatında dürüstlük, adalet, hakkaniyet gibi erdemleri yaşatmalı, maişetini temin etmek için çabalarken kulluk şuurundan da uzaklaşmamalıdır.

Hutbemi, müminleri tarif eden şu ayet-i kerime ile bitiriyorum: "Onlar, ne ticaret, ne de alışverişin kendilerini Allah'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoyamadığı insanlardır. Onlar, gözlerin ve gönüllerin dehşetle sarsılacağı bir günden korkarlar."