Fuat Sezgin’in esir kütüphanesi

Dünyanın en iyi İslam Bilim Tarihi akademisyenlerinden biri olan Prof. Dr. Fuat Sezgin'in, otuz yılı aşkın bir süre boyunca emek verdiği 45 bin ciltlik kütüphanesine Almanya tarafından el konuldu ve çoğu el yazması olan bu arşivin Türkiye'ye getirilmesine izin verilmiyor. Ömrünü İslam Bilim Tarihine adayan ve dünya bilim tarihini yeniden yazan Fuat Sezgin’e olan vefa borcumuzu, bir nebze de olsa ödeyebilmek için, kendisine ait kütüphanenin Türkiye’ye getirilmesi ve yarım kalan son çalışmasının yayımlanması gerekiyor.

Giriş Tarihi 30 Haziran 2018, 00:00 Güncelleme 30 Haziran 2018, 21:10
Fuat Sezgin’in esir kütüphanesi

İÇİNDEKİLER

Prof. Dr. Fuat Sezgin, ülke ülke gezip, 300 bin yazma eseri yerinde inceleyen bir ilim adamıydı. Dünyanın nimetlerinden, uykudan, yemekten, iyi bir maaştan feragat ederek yalnızca ilim ve kitap peşinde koşarak bir ömür geçirdi.

Fuat Sezgin, "İslam Bilim Tarihi" denildiğinde dünya çapında akla gelen ilk isimlerden. Bilim tarihine Müslüman âlimlerin yaptığı katkıların peşine düşen, makale ve kitaplarıyla bu alanda öncü olarak sayısız öğrenci yetiştiren Sezgin, Almanya'da geçtiğimiz yılın Mayıs ayından bu yana, oldukça olumsuz bir tartışmanın merkezinde yer alıyordu.


'147'LİKLER'DE ADININ YAZDIĞINI GAZETEDEN ÖĞRENDİ

Fuat Sezgin, İslam Bilim Tarihi üzerine yaptığı çalışmalarını, 27 Mayıs 1960 darbesine dek Türkiye'de sürdürmüştü. Sezgin o tarihlerde, Türkiye'de askeri darbenin iktidara getirdiği hükümet tarafından hazırlanan, 147 akademisyenin üniversitelerden 'men edildiği' listede kendi adının da bulunması üzerine, Türkiye'den ayrıldı.

Sezgin o günleri şu sözlerle anlatmıştı: "Bir gün evden dışarı çıktım, Enstitü'ye gidiyordum. Gazeteler yazmış. Çocuklar, "Yazıyor, yazıyor! Profesörlerin üniversiteden atıldığını yazıyor!" diye bağırıyordu. Baktım benim de ismim vardı. İhtilali gördükten sonra Türkiye'de çalışılamayacağına karar vermiştim. Ancak kendi kendime Türkiye'yi terk etmeye karar veremiyordum. Neyse! O sırada Amerika ile Almanya arasında da kararsızdım. Almanya'dan davet gelince Almanya'yı tercih ettim ve Almanya'ya geldim. Almanya'ya misafir doçent olarak davet edilmiştim. Gelince tabiî ilimler tarihi derslerini takip ettim. Aynı senelerde de bilim tarihçisi olmaya karar vermiştim."

Yazının tamamı için görsele tıklayınız: