DELİ KENAN RACON KESERSE…
Kumar borcu nedeniyle mafya adamları tarafından kumarhanede alıkonulan Şevket, Kertenkele'yi arayarak yardım ister. Şevket'i adamların elinden kurtaran Kertenkele, mafyanın arasındaki bir anlaşmazlığı da çözüme kavuşturur. Ancak, Kertenkele'yi kumarhaneye kadar takip eden Zehra'nın, mafya adamları tarafından sözlü taciz edilmesi ve Kertenkele'nin mafya adamlarını dövüp, olay yerinden hızlıca kaçmalarıyla sonuçlanan olayın ardından Şevket, çözümü Deli Kenan'dan yardım istemekte bulur. Deli Kenan, Kertenkele'yi kovalayan mafya adamlarını karşısına alarak hesaba çekerken, bir yandan da Ziya Hoca'nın mafyaya yaptığıyla içten içe gurur duymaktadır.
KENDİ SORUSUYLA KAFASI KARIŞAN HİCABİ…
Akşam namazı çıkışı Ziya hocanın peşinden koşarak gelen soru makinası Hicabi, yine bomba sorularını sorabilmek ve cevabını öğrenebilmek için yanıp tutuşmaktadır. Ziya hocadan izin alarak sorularına başlayan Hicabi; "Allahu Teâlâ izin vermese, kimse kimseye kötülük yapamaz değil mi? Kötülük yapanın suçu ne? Allah izin verdiğine göre, kötülük yapmak onun kaderinde, alın yazısında varsa, biz onu neyle suçlayacağız?" diyerek, cevabını büyük merakla beklediği sorularını, peş peşine sıralar. Ziya Hoca ise, buna karşılık; "Mesela senin gelip bu soruyu bana soracağını Allah bilir. Bu Allah'ın takdiridir, ama Allah'ın emri değildir. Sen istesen bu soruyu bana sormazdın, sordun bu benim kaderim oldu" diyerek, Allah'ın insanlara özgür irade verdiğini ve bizlerin yaptığımız her şeye özgür irademizle karar verdiğimizi, bu yüzdende yapacaklarımızın Allah'ın emri olmadığını ifade eder. Hicabi aldığı cevabı, her zamanki defterine yazmış olsa da, cevabı tam olarak anlamamıştır. Ziya Hoca Hicabi'nin daha iyi anlayabilmesi için, ayrıntılı bir şekilde konuya dair açıklık getirir. Fakat bu durum, Hicabi'nin kafasının daha da karışmasına neden olur.
TÜM İNSANLIK ADINA SORULAN SORU…
Kertenkele, Şevket ve küçük Sezgin pastaneye giderken, karşılarına ansızın Hicabi çıkıverir. Her zamanki edasıyla soru sormak için can atan Hicabi, bu seferde tüm insanlık adına bir soru sormak ister. Estetik yaptırmanın hükmünü merak eden Hicabi, ilk başlarda sorduğu sorunun cevabı olmasa da, Kertenkele'nin ağzından çıkan her bir kelimeyi kayda almaya devam eder. Bunu fark eden Kertenkele ise, Hicabi'ye karşı sabırlı olmaya çalışır. Daha sonrasında ise Kertenkele, Hicabi'nin sorusuna karşılık olarak; "Allahın yarattığı bir kulu diğer kullar eğer beğenmiyorsa ve o kişi bu sebepten dolayı estetik yaptırıyorsa, bu yaptırmış olduğu estetiğin günahı kendisinin değil, onu beğenmeyen diğer kullarındır." diyerek cevap verir.
