İslam dininin, iyilikle, yumuşak bir dille ve hoşgörü ile olması gerekliliğinin en güzel anlatımının sergilendiği cami sahnesinde, camide koşturup, kendince oyunlar oynayan çocuğa karşı, tepki gösteren cemaatten birisine karşılık Ziya Hocanın, Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V) den yola çıkarak verdiği anlamlı mesaj herkese duygu dolu anlar yaşattı. Cami içinde oyunlar oynayan ve muzurluk yapan küçük Sezgin'in davranışlarına tepki gösteren cemaatten birisine karşılık Ziya Hoca, Peygamber efendimizin yaşadığı şu örneği aktardı; "Sevgili Peygamberimiz, namaz kılarken, tam secdede bulunduğu sırada, torunu Hazreti Hasan gelerek sırtına biner. Sevgili Peygamberimiz, çocuk düşmesin diye, eliyle çocuğu tutarak kıyama kalkar. Sonra çocuk hâlâ sırtından inmediği halde rükûa eğilir ve çocuğu, düşmeyecek şekilde yavaşça yere bırakır."
İŞTE O SAHNE
BAHTSIZ İMAM, AZMİ BULUT…
Mahallenin camisine atanan yeni imam Azmi Bulut'un, camiye gitmek isterken başına gelen komik olaylar zincirine bir yenisi daha eklendi. Kertenkele'ye her rastladığında başına gelmedik kalmayan talihsiz imam Azmi Bulut, camiye doğru giderken, yine bir rastlantı sonucu yolunun üzerinde Kertenkele ve Şevket'e rastlar. İkiliyi fark eder etmez, bir anda ne yapacağını bilemeyen Azmi Bulut'un, eli ayağına dolanır. Kertenkele ve Şevket, Azmi Bulut'un yanına gelip hocayı lafa tutsalar da Azmi Bulut ikiliden bir an önce kurtulup, yanlarından kaçmak istemektedir. Her zaman olduğu gibi, yine başına bir şey geleceği endişesiyle, yanlarından hızlıca koşarak kaçan bahtsız Azmi Bulut'a, bu seferde ikinci bir kez, yoldan geçen cenaze aracı çarpar. Hemen, Azmi Bulut'u hastaneye kaldıran Kertenkele ve Şevket'in diyalogları oldukça eğlenceli ve komik sahnelerin yaşanmasına sebep olur.