Ulusoy, TÜRSAB Konya Bölgesel Yönetim Kurulu tarafından düzenlenen toplantıya katılmak için geldiği Konya'da, TÜRSAB olarak tanıtımlar ve toplantılar yaparak Türk turizmini Avrupa ve dünyada üst noktalara taşıma gayreti içinde olduklarını belirtti. Türkiye'nin dünya turizm liginde yarıştığı ülkelerden çok daha fazla avantaja sahip olduğunu ifade eden Ulusoy, Türkiye'nin en önemli avantajının insan sevgisi olduğunu vurguladı. Ulusoy, Türkiye'nin diğer bir önemli farkının da insan sevgisini gelenek ve görenekleriyle birleştirmesi olduğunu anlatarak, ''İnsan sevgisi bizde, tarih bizde, doğa bizde, başka ülkelerde bunları bir arada göremezsiniz'' dedi.
Anadolu'nun çok zengin bir kültürü bünyesinde barındırdığını vurgulayan Ulusoy, şunları kaydetti: ''Anadolu'da müthiş bir zenginlik var. Toprağı kazıyorsunuz tarih fışkırıyor. Baraj yapmaya kalkıyorsunuz Hasankeyf çıkıyor. Anadolu topraklarını çok ama çok iyi değerlendirmek zorundayız. Buraların turizme kazandırılması için hep birlikte çalışmalıyız. Anadolu insanı, Anadolu toprağı çok değerli, bu değerleri dünyaya tanıtma noktasında herkesin el birliğiyle çalışması gerektiğini düşünüyorum. Anadolu kesinlikle taşra değil. Taşra olan İstanbul ve İzmir'dir. Oralar göç ala ala taşra olmuş. Anadolu ise hala kendi benliğini muhafaza ediyor.''
2009 YILI DEĞERLENDİRMESİ
Ulusoy, Türkiye'nin bütün dünyayı etkisi altına alan ekonomik krize rağmen, turizm liginde 2 sıra yükseldiğini söyledi. Buna karşın geçen yıllara göre turist girişinde ve turizm gelirinde az da olsa düşüş gözlendiğini ifade eden Ulusoy, şöyle devam etti: ''2009 yılında turist girişinde yüzde 1,5, turizm gelirinde de yüzde 7-8 oranında bir düşüş söz konusu. Gelirimiz geçen yıl 20-21 milyar dolar civarındayken, bu yıl yaklaşık 19 milyar dolar gelir bekliyoruz. Geçen yıl yaklaşık 26 milyon 300 bin turist ülkemizi ziyaret ederken, bu yıl 25 milyona kadar düşeceğiz. Ancak son dakika rezervasyonları, sportif faaliyetlerdeki gelişmeler ve kültür turlarıyla yıl sonuna kadar bu rakam artabilir.'' 2010 yılında dünyayı zor günlerin beklediğine dikkati çeken Ulusoy, ''Bizi de zorlu bir süreç bekliyor. Türkiye artık bir turizm ülkesi ve turizmin gereği neyse onu yaparak bu zorlu süreçte ayakta kalmak zorunda. Bir taraftan da büyümeyi sürdürmeliyiz.''diye konuştu.
KONYA TURİZMİ
Ulusoy, Konya'nın Akdeniz'e açılan bir pencere olduğunu ve bu pencerede biraz ısrar edilmesi gerektiğini vurgulayarak, Konya'nın akşam kalınıp sabah ayrılınacak bir kent olmadığını söyledi. Turistlerin Konya'da asgari 2-3 gün kalması gerektiğini anlatan Ulusoy, ''Konya günübirlik ziyaret edilecek bir şehir değil. Bünyesinde barındırdığı derin kültürüyle, sahip olduğu geçmişiyle, mutfağıyla, Mevlana'sı ile çok zengin bir şehir'' dedi.
Anadolu'nun çok zengin bir kültürü bünyesinde barındırdığını vurgulayan Ulusoy, şunları kaydetti: ''Anadolu'da müthiş bir zenginlik var. Toprağı kazıyorsunuz tarih fışkırıyor. Baraj yapmaya kalkıyorsunuz Hasankeyf çıkıyor. Anadolu topraklarını çok ama çok iyi değerlendirmek zorundayız. Buraların turizme kazandırılması için hep birlikte çalışmalıyız. Anadolu insanı, Anadolu toprağı çok değerli, bu değerleri dünyaya tanıtma noktasında herkesin el birliğiyle çalışması gerektiğini düşünüyorum. Anadolu kesinlikle taşra değil. Taşra olan İstanbul ve İzmir'dir. Oralar göç ala ala taşra olmuş. Anadolu ise hala kendi benliğini muhafaza ediyor.''
2009 YILI DEĞERLENDİRMESİ
Ulusoy, Türkiye'nin bütün dünyayı etkisi altına alan ekonomik krize rağmen, turizm liginde 2 sıra yükseldiğini söyledi. Buna karşın geçen yıllara göre turist girişinde ve turizm gelirinde az da olsa düşüş gözlendiğini ifade eden Ulusoy, şöyle devam etti: ''2009 yılında turist girişinde yüzde 1,5, turizm gelirinde de yüzde 7-8 oranında bir düşüş söz konusu. Gelirimiz geçen yıl 20-21 milyar dolar civarındayken, bu yıl yaklaşık 19 milyar dolar gelir bekliyoruz. Geçen yıl yaklaşık 26 milyon 300 bin turist ülkemizi ziyaret ederken, bu yıl 25 milyona kadar düşeceğiz. Ancak son dakika rezervasyonları, sportif faaliyetlerdeki gelişmeler ve kültür turlarıyla yıl sonuna kadar bu rakam artabilir.'' 2010 yılında dünyayı zor günlerin beklediğine dikkati çeken Ulusoy, ''Bizi de zorlu bir süreç bekliyor. Türkiye artık bir turizm ülkesi ve turizmin gereği neyse onu yaparak bu zorlu süreçte ayakta kalmak zorunda. Bir taraftan da büyümeyi sürdürmeliyiz.''diye konuştu.
KONYA TURİZMİ
Ulusoy, Konya'nın Akdeniz'e açılan bir pencere olduğunu ve bu pencerede biraz ısrar edilmesi gerektiğini vurgulayarak, Konya'nın akşam kalınıp sabah ayrılınacak bir kent olmadığını söyledi. Turistlerin Konya'da asgari 2-3 gün kalması gerektiğini anlatan Ulusoy, ''Konya günübirlik ziyaret edilecek bir şehir değil. Bünyesinde barındırdığı derin kültürüyle, sahip olduğu geçmişiyle, mutfağıyla, Mevlana'sı ile çok zengin bir şehir'' dedi.
Paylaş
kalan karakter 1000
ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan TAKVİM veya takvim.com.tr hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.