Trabzonspor - Galatasaray derbisi sonrası şok sözler! "Hangi matematik arkadaş? Şampiyon Cimbom"

Okan Buruk yönetiminde üst üste üçüncü şampiyonluğuna doğru giden Galatasaray'ı Trabzonspor da durduramadı. Aslan, son dönemde büyük üstünlük kurduğu ezeli rakibine yine şans tanımadı ve ilk devresi 0-0 sona eren maçta sahadan 2-0'lık galibiyetle 3 puanı hanesine yazdırdı.

Maçta gol perdesini Abdülkerim Bardakcı açtı. Yıldız stoper duran toptan gelen ortaya yaptığı vuruşla Uğurcan Çakır'ı adeta mat etti ve takımını öne geçirdi. Eren Elmalı'nın soldan geliştirdiği atakta ceza sahasında Yunus Akgün'ü bulmasıyla birlikte milli futbolcunun verdiği pas sonrası Alvaro Morata gelişine tel vuruş yaparak farkı ikiye çıkardı. Cimbom, 90 dakika sonunda kazanan taraf oldu.

Galatasaray'ın elde ettiği bu zaferin ardından spor yazarları karşılaşmayı değerlendirerek önemli ifadeler kullandı.

ONUR ÖZKAN: MALUMUN İLANI

HER sezonun dönüm noktaları vardır. Galatasaray için de tartışmasız kupadaki Fenerbahçe galibiyetinin şu anki tablodaki etkisi çok büyük. 2 Nisan'daki maçtan bu yana birçok platformda Galatasaray'ın arkasına aldığı bu rüzgarla şampiyonluğa ulaşacağını dile getirmiştik.
Dün de aslında malumun ilanı oldu biraz. Futbolda yetenek, taktik, fizik kalite tabii ki hayati öneme sahip. Ancak bunları yüksek bir konsantrasyonla birleştirmek zorundasınız.

Galatasaray'ın aşırı ve gereksiz rahatlığı, bol rotasyonlu Trabzonspor'a karşı bile ciddi problem yarattı. Devre 1-0 ya da 2-0 bitmediyse, bu tartışmasız Trabzonspor'un şanssızlığı, Galatasaray'ın da şansıydı. Ancak soyunma odasında sahaya yeniden odaklandı Okan Buruk'un ekibi. Ve dominant bir oyunla galibiyet geldi. Artık rahatlıkla Galatasaray'ın şampiyonluğu için "hayırlı olsun" ifadesini kullanabiliriz. Dün geceye dair olumlu noktaların başında Muslera geliyor. 39 yaşında bile şampiyonluk modunu açabileceğini gösterdi.

Sallai belki de bu sezon takımın en başarılı sağ bek performansını veren futbolcusu oldu.
Dün de çok faydalıydı. Abdülkerim'in kafa golü birinci sınıftı. Olumsuz notlara gelecek olursak… Sara'nın yetenekleri şüphe götürmez bir gerçek. Ancak performansı ciddi soru işareti. Çabukluk ve tempo sorunu yaşıyor. Barış Alper özel bir kanat oyuncusu. Avrupa'nın elit seviyesinde fiziksel yapısı var.

Ancak basit oynamayı öğrenemezse kariyeri istediği noktaya gelmez. 2 Nisan'daki Fenerbahçe galibiyetinden bu yana Galatasaray'ın arkasına aldığı rüzgarla şampiyonluğa ulaşacağını dile getirmiştik.

ULAŞ ÖZDEMİR: ROTASYONUN GÖLGESİ

LİGDEKİ konumlar ve hafta içinde oynanacak Türkiye Kupası finali, iki takımın bu maça yaklaşımını doğrudan etkiledi. Galatasaray ideal kadrosuyla; Trabzonspor ise bazı kilit oyuncularını dinlendirerek sınırlı rotasyonla sahaya çıktı. Bu denge, beklentilerin aksine düşük tempolu bir başlangıç yarattı.
Normal şartlarda ev sahibi bir takımın derbide oyuna önde baskıyla başlaması beklenir.
Ancak Fatih Tekke bu ezberi bozdu. Planı, kontrollü başlamak ve Galatasaray'ı enerjisini erken tüketmeye zorlamaktı. İlk 20 dakikada Galatasaray oyuna daha hakim gözüktü.

Özellikle Sara ve Yunus, Trabzonspor'un orta saha ile savunma bloğu arasındaki boşlukları ustalıkla değerlendirdi. Net fırsatlar doğmasa da, ceza sahasına sık sık giriş yaptılar ve oyunu bu alana yığdılar. Ancak Trabzonspor, bu baskıyı "aktif dinlenmeyle" savuşturduktan sonra oyunun yönünü çevirmeyi başardı. Galatasaray beklerinin arkasına yapılan koşular, pozisyon üretimini artırdı. Tartışmalı penaltı pozisyonu da dahil olmak üzere, devrenin sonuna doğru ciddi fırsatlar yakalandı. İlk yarı golsüz tamamlanmasına rağmen, inisiyatifin Trabzonspor'a geçtiği bir oyun vardı. İkinci yarıysa, senaryonun tersine döndüğü bir sürece dönüştü.

Galatasaray yine etkili başladı ancak bu kez Trabzonspor ilk devredeki gibi direnç gösteremedi. Kırılmayan baskı, Galatasaray'ın en güçlü silahı olan duran toplara dönüştü.

Ligde bu alanda en çok gol atan takım olmalarının hakkını verdiler ve arka arkaya kullandıkları duran toplarla golü buldular. Bu maç, Trabzonspor'a final öncesi iki temel uyarı veriyor: İlki, duran toplara karşı daha disiplinli ve konsantre bir savunma kurgusu oluşturmak. Diğeri ise Galatasaray'ın bloklar arasına yaptığı sızmalara karşı daha sıkı alan savunması uygulamak.

Zira bugün Galatasaray hücumcuları bire birde durdurulsa da, bu iki alanda verilen açıklar sonucu belirledi. Trabzonspor için Türkiye Kupası'nın anahtarı burada yatıyor: Bloklar arası bağlantıyı kapatmak ve duran toplarda kusursuz olmak.

EVREN TURHAN: ADIM ADIM ŞAMPİYONLUĞA

GALATASARAY, şampiyonluk yolunda çok önemli bir deplasmana gitti... Trabzon'daki maça Sarı- Kırmızılılar aslında çok da kötü başladı. Puan farkının açılması Galatasaray'da her zaman bir rahatlık yaratıyor. Ve oyunda da bunu gösterdi. Devamlı geri paslar; yan paslar verildi.

Muslera bekliyor ve ön tarafta Osimhen'i bulmaya çalışıyor. Çok zaman kaybı oldu. Barış; Yunus bir türlü oyuna giremedi. Özellikle Yunus ilk yarı çok kötüydü. Sara çok durgun ve çok hareketsiz. Üretkenlikte ciddi sıkıntılar çekti ilk yarıda. 1.5 aydır oynadığı tempolu ve baskılı oyun yoktu takımda. Bekleyen bir Galatasaray vardı.

Bu da puan farkının rahatlığından oluşan bir durumdu. Torreira mücadele ediyor ama ilk yarı yeterli kalmadı. Son vuruşlar çok kötüydü. Muslera bence ilk yarının yıldızıydı. İnanılmaz iki pozisyonu çıkardı. İkinci yarı biraz daha durumu toparladı takım.

Oyunun kontrolünü eline aldı. Ön tarafta, üçüncü bölgede çoğalmaya başladı. Duran toptan gol atma özelliğini bu maçta da gösterdi. Abdülkerim ve Alvaro Morata skoru tayin etti. Galatasaray şampiyonluk yolunda emin adımlarla ilerliyor.

"İkinci yarı ilk yarıya göre çok iyi oyunu kontrol eden bir Galatasaray vardı. Cimbom artık adım adım şampiyonluğa gidiyor."

AHMET ÇAKAR: PROTOKOLE AYKIRI

Galatasaray çok tuhaf takım… Bazı oyuncuları kötü de oynasa diğerleri ortaya çıkıp maçı kurtarıveriyorlar. Bir devre çok kötü de oynasalar, bu sefer ortaya Muslera ya da kale direkleri çıkıp gol yememeyi başarıyorlar. Mesela ilk yarıya bakıyoruz, Galatasaray ilk 10 dakika dışında oynamadı. Trabzonspor'un çok ama çok önemli pozisyonları var.

Direkten dönen topu var, ofsayt diye iptal edilen penaltısı var. Yine ilk yarıya bakıyoruz, üç oyuncu iyi değiller; Sara, Barış Alper ve Yunus eski günlerden uzak. İkinci yarı başlıyor, birden işin rengi değişiveriyor. Galatasaray kontrolü alıyor, pozisyonlar yaratıyor, Osimhen bütün takımı ateşliyor, bu sefer de duran toptan Abdülkerim ile golü buluyor.

Ardından yine garip şeyler oluyor. Avrupa Şampiyonu İspanyol Milli Takımı'nın santrforu son 15 dakika oyuna giriyor, o da gol atıyor. Bu tablo pek tabii ki dosta güven, düşmana kaygı verir. Galatasaray işi bitirdi. 3 maçta alacağı bir puan onları şampiyon yapacak. Maçın hakemi Atilla Karaoğlan genel olarak iyiydi ama VAR protokolüne kesinlikle aykırı bir olay yaşandı. Muslera ceza alanı çizgisi hemen üstünde ya da dışında Visca'yı düşürdü. VAR, hakemi çağırdı.

İlk tuhaflık şu; ofsayt varsa VAR, hakeme davet yapmaz, hakem kulaklığa gelen bilgiyle ofsayt diye golü iptal eder. Hakemi monitöre çağırdı, Karaoğlan da 'ofsayt' dedi. Fakat yarı otomatik sistemde arkadaki Abdülkerim'in konumu görünmüyor. Bir diğer tuhaflık; madem ofsayt var, Muslera'nın kartı niye iptal olmadı. Çünkü aldığı teknik bir cezaydı.

İSKENDER GÜNEN: SONUCA GİDECEK OYUNCUSU YOKTU

Fatih Tekke, kupa maçının daha önemli olduğunu düşünerek rotasyonlu bir kadro tercih etti. Fakat ofansif anlamda sonuca gidecek oyuncuları yoktu. Nwakaeme, Sikan, Zubkov ve Banza… Trabzonspor'un önde yerleşme planı ve rakibe baskı anlayışıyla Galatasaray, Muslera'nın ayağından çıkacak uzun toplarla sonuca gitmeyi düşündü. İlk yarının son 15 dakikasından sonra ise Trabzon rakip alanda daha fazla pozisyonlar üretti. Okay'ın direkten dönen topu ve Mendy'nin mutlak gol pozisyonundan yararlanamaması vardı. Fakat bir başka konu var ki bu da Yarı Otomatik Ofsayt Sistemi… Şu an üst düzey liglerde uygulanmayan bir sistem. Visca'nın pozisyonunda bana göre ofsayt yok ve Muslera'nın Visca'ya yaptığı hareketten sonra ise penaltı ve kırmızı kart var.

Böyle bir karar çıksa bu maçın rengi nasıl olurdu? İkinci yarı ise G.Saray, Trabzonspor yarı alanında daha fazla gözüktü ve üst üste korner atışlarından sonra Abdülkerim'le gol buldular. Bu maçta savunmada Batagov gerçekten mükemmel bir performans gösterdi. Orta alanda ise sezon başından beri takıma katkı yapması beklenen Cham'ın ofansif anlamda üretkenlikten uzak ve anlaşılmaz pas hataları vardı. Trabzonspor için şimdi tüm gözler çarşamba günü oynanacak olan Türkiye Kupası final maçında. Trabzon'un şu an içinde bulunduğu durumu düşündüğümüzde Gaziantep'teki maçta hücumdaki oyuncuların bulunmasıyla kupayı kazanma şansları bir hayli fazla.

MUSTAFA ÇULCU: NET PENALTI VE SARI KART

Trabzonspor'da akıllar kupa finalinde olunca rotasyonlu kadro ile sahada ancak oyun aklında ve şablonunda rotasyon yok, istek ve arzu çok yüksek. Galatasaray'ın önde baskı yapmasına izin vermediler. İkinci topları Trabzonspor topladı. Orta alanda özellikle Cham ilk yarıda sahanın en iyisiydi. Galatasaray kanat ortalarıyla Osimhen'i topla buluşturamayınca üretemedi. Sara bir iki şut denemesinde bulundu ancak Uğurcan büyük güvence. Lemina ikinci bölgede görünmeyen ağır işçi. Trabzonspor'un kupa maçı öncesinde öncü birliğinin Galatasaray'ı yıpratma, yorma görevini başarıyla yürüttüğü anlar oldu. Fatih hoca süreç içinde vurucu tim yedek kulübesindeki sniperleri tek tek oyuna aldı. Lakin goller Galatasaray'dan geldi.

Maçın en önemli kararı 44'te geldi. Kaleci Muslera kontrolsüz hareketi ile ceza alanı ön çizgisinde Visca'yı düşürdü. Pozisyon net penaltı ve sarı kart. Hakem ceza alanı dışında faul ve sarı verdi. Hata yaptı. Eğer Visca ofsayt olmasaydı VAR çağırmadan "Pozisyon içeride, penaltı" derdi. Hollandalı doğru VAR-ŞOV ile hakemi ve yardımcıyı taca attı ve hakemi OFR'ye çağırdı. Önce pozisyonun içeride penaltı olduğunu gösterdi, sonra atak başlangıcında Visca'nın ofsayt olduğunu gösterdi. Oyun ofsayt ile başladı. Hakem penaltıyı, 2 nolu yardımcı da ofsaytı tespit edemedi. VAR iki hatalı kararı düzeltti. Buna VAR protokolünde (selling decision OFR) yani "kararın satışısonucu önceden bilinen OFR" deniyor. Hakemin gösterdiği kartlar doğruydu.

LEVENT TÜZEMEN: OKAN BURUK GEREKLİ TELKİNİ YAPMIŞ

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Fenerbahçe ile aradaki fark 8 puana ulaşınca, şampiyonluk şarkıları söyleyenleri 'Matematik olarak şampiyon olmadık. Camiayı gereksiz şekilde havaya sokmayın' diye uyarmıştı ve haklı çıktı. Galatasaraylı oyuncular, başkanlarının mesajını almamış olacaklar ki Trabzon'da kendilerini şampiyon gibi görüp etkisiz oynadılar. Büyük maça hazır değillerdi. Yunus, katkı sağlamadı. Barış Alper saç baş yoldurdu. Barış'ın 8. dakikada atamadığı gol faciaydı. Çok top kaptırdı, çok pas hatası yaptırdı. Eğer ilk yarıda Muslera'nın Visca'ya yaptığı faul ofsayt çıkmasaydı, Galatasaray kalesinde penaltı görecekti.

G.Saray adına Sanchez-Abdülkerim ikilisi, kaleci Muslera ile birlikte ciddiyet içinde oynadılar. Torreira ve Sallai çalışkandı. Sara ise dağınıktı. Osimhen tek başına Trabzon savunmasına baskı uyguladı. Ve gol atmak için de fazlasıyla çırpındı. İlk yarının sonlarına doğru Trabzon etkiliydi. Muslera, Visca ile Mendy'nin şutlarını kurtardı. Okay'ın kafa vuruşu üst direkten döndü. Soyunma odasında Okan Buruk, gerekli telkini yapmış olacak ki Galatasaraylı oyuncular akıllarını başlarına toplayarak oynadılar. Resmen Trabzonspor kalesine gol atmak için kamp kurdular. Bir topu direkten dönen Abdülkerim, Galatasaraylıların beklediği golü bir duran top sonrası kafa vuruşuyla yaptı. Yunus'un Morata'ya attırdığı gol çok klastı. Galibiyeti perçinledi. Galatasaray puan farkını tekrar 8'e yükselttiği gibi şampiyonluk turunu Kayserispor maçına bıraktı.

ZEKİ UZUNDURUKAN: HANGİ MATEMATİK? GALATASARAY ŞAMPİYON

Şampiyonluk için geri sayıma geçen Galatasaray ile aklı Türkiye Kupası Şampiyonluğunda olan Trabzonspor'u Papara Park'ta karşı karşıya getiren maçın ilk yarısında Fırtına koptu. Banza, Zubkov, Nwakaeme, Ozan Tufan ve Sikan (20'de Enis sakatlanınca girdi) gibi silahlarını çarşamba günkü kupa finaline saklayan Trabzonspor, bunca rotasyona rağmen Galatasaray'a adeta top göstermedi ilk 45'te. Galatasaray ilk yarıda hücumda hiç üretken değildi. Hem de Trabzonspor'a çok pozisyon verdi. Trabzonspor ilk yarıda hem adam, hem de alan savunmasını iyi yaptı.

Maçın 38. dakikasında Muslera saniyeler içinde üst üste iki mucizevi kurtarış yaptı. Önce Vişça vurdu, Muslera çeldi, dönen topa bu kez Mendy vurdu yine Muslera kurtardı. İlk yarının uzatma anlarında Okay'ın kafa vuruşunda top üst direkte patladı. Trabzonspor ilk yarıda Osimhen'in bütün pas bağlantılarını kapattı. Batagov ve Okay ikilisi mükemmel bir ilk yarı çıkardı. Maçın 44. dakikasındaki Muslera-Vişça mücadelesinde Muslera'nın ceza sahası çizgisinde Vişça'ya bir tekmesi vardı. Hakem Atilla Karaoğlan, Muslera'ya kartını çıkardı. VAR'dan hakeme 'izle' uyarısı geldi. Herkes Trabzonspor lehine bir penaltı kararı kararı beklerken, Vişça'nın pozisyon başlangıcında ofsaytta olduğu tespit edildi.

Galatasaray, ilk gol pozisyonuna 47'de Yunus Akgün ile girdi. Ama Yunus'tan kötü bir vuruş geldi. İkinci yarıya daha iyi başlayan Galatasaray, bu kez Abdülkerim ile gole çok yaklaştı. Bu pozisyonda Uğurcan Çakır jeneriklik bir kurtarış yaptı. İlerleyen dakikalarda Galatasaray baskısı iyice arttı. Lemina ile direğe takılan Galatasaray, sonrasında Abdülkerim'in kafa vuruşu ile bu kez golü buldu. Bu golde Uğurcan'ın yapabileceği hiçbir şey yoktu. Galatasaray, Sara ile duran topları çok iyi kullanan bir takım. Sezon boyu duran toplardan en çok gol bulan Galatasaray, dün yine korner atışından sessizliğini bozdu.

75'te Fatih Tekke'den iki hamle birden geldi. Nwakaeme ve Banza girerken, Vişça ve Okay çıktı. Buna karşılık olarak Okan Buruk da Sara'yı kenara alıp, Morata'yı sahaya sürdü. Bu sihirli değişiklik Galatasaray'a ikinci golü getirdi. Eren Elmalı, Yunus işbirliği ile topu önünde bulan Morata mükemmel bir vuruşla maçın skorunu belirledi. Derbinin ilk yarısını Trabzonspor, ikinci yarısını Galatasaray çok iyi oynadı. Aradaki fark, Trabzonspor atamadı; Galatasaray affetmedi! Galatasaray'a artık 1 puan yetiyor. Bu iş artık bitti. Hangi matematik arkadaş! Haftalardır 'matematiksel olarak' hesapları... Bu Galatasaray, matematiksel hesapları bile yıkıp geçiyor! Galatasaray'ın 25. lig şampiyonluğu ve 5. yıldızı şimdiden hayırlı olsun diyorum. İki takımın çarşamba günkü düellosundan hangi sonuç çıkacak; kupayı kim havaya kaldıracak hep birlikte göreceğiz.

REHA KAPSAL: TAÇLANDIRACAK

Trabzonspor'un ister istemez aklı hafta içi oynayacağı Türkiye Kupası finalindeydi. Ve bunu düşünen Fatih Tekke hocanın, derin rotasyona gitmesi de gayet doğaldı. Bordo mavililer ilk defa 3-4-1-2 gibi formasyonla sahada yer aldılar. Bir de buna sahanın her yerinde 1-1 savunma anlayışı ile oynadılar. İlk yarı oyunu dengeledikten sonra son bölümde iki net gol pozisyonundan yararlanamadılar. Burada doğru geçişler yaptılar, pasları öne oynayıp yön değiştirdiler ve de driplinglerle birlikte buna ek olarak savunma arkası koşu ile. İkinci yarıda Trabzonspor'un en büyük saha içi problemi yine ortaya çıktı. Oyunun tamamını oynayamama, bölüm bölüm oynamak en büyük sıkıntıları Fatih Tekke'nin. Türkiye Kupası finali öncesinde en önemlisi saha içindeki bu oluşan oyun dengesizliğine bir çözüm bulması gerekiyor.

Galatasaray özellikle top ayağında iken 5'li rakip savunmasına doğru hücum edemedi ama az adamla çok adamı bağlamaksa set oyunu oynarken, Yunus ve Barış gereksiz bir şekilde Osimhen'in yanına girerek oyunun sıkışmasına neden oldu. Bu konumlanma iyi olmayınca geriden oyunu kuramadılar hücumda da organize olamadıklarından gol pozisyonu üretemediler. İkinci yarı oyun git-gelleri oldu. İki takım içinde bir de Galatasaray rotasyonlu kadro ile oynayan Trabzonspor'a karşı 'nasıl olsa kazanırız' havasında geçirdiği ilk yarıdan sonra ikinci devre daha konsantrasyonlu, daha kazanma odaklı bir saha içi görüntüsü vardı. Bir de bu sezon sıkışan oyunlarda en önemli gol bulma anahtarı olan duran toplardaki farkını Abdülkerim ile yine gösterdikleri gibi Morata'nın attığı golle maçı kazanmasını bildiler. Sarı kırmızılılar baştan sona fazlası ile hak ettikleri bir sezonun şampiyonluk turunu ve kutlamalarını önümüzdeki hafta evinde oynayacağı Kayserispor maçı ile taçlandıracak.

ALİ GÜLTİKEN: TAM İSTEDİĞİ GİBİ

G.Saray, son 5 maçın aksine dün daha kontrollü şekilde başladı. Trabzonspor'un, G.Saray'ı bu oyuna doğru ittirdiğini de söyleyebiliriz. Özellikle ilk yarıda Trabzonspor'un önde G.Saray'ın tüm oyuncularına bire bir baskı yapma düşüncesi, maçı Trabzon tarafına çevirdi. Topa G.Saray daha fazla sahip gibi görünse de pozisyon zenginliği Trabzonspor'daydı.
Trabzonspor'un kupayı düşünerek özellikle ofans bölgesinde tedbirli bir kadro seçmiş olması makul görülebilir. Savunmada daha organize olma düşüncesiyle skoru ancak bir yere kadar tutabilmek mümkün oldu. Özellikle maçın ikinci yarısının başlama düdüğünden itibaren G.Saray, geri döndü diyebiliriz.
Ön tarafta başlayan oyun baskısı, beraberinde bol korner ve golü getirdi. G.Saray'ın Osimhen ve Barış Alper'in koşuları üzerinden yarattığı yüksek tempo, oyun zenginliğini G.Saray'ın istediği noktaya taşıdı. Rakip sahada bu kadar kalınması, Morata'yı da çağırmış oldu. Bu davete Morata da golle karşılık verdi.
Trabzonspor'un yalnızca mücadele çizgisindeki konsantrasyonu bu maça yetmedi. G.Saray bu sezon ihtiyacı olan her şeyi istediği zaman alabilen bir takım oldu. Trabzon'da da bunu tekrar etti. Oyunun ikinci yarısında oyunun gerektirdiği tempoyu sahaya düşürdüğü andan itibaren yine istediğini alan taraftı.

BÜLENT TİMURLENK: ELEŞTİRİ YOK

Derbi/büyük maçın nasıl anlamını yitirdiğini 11'ler açıklandığında Fatih Tekke'nin tercihlerinden idrak ettiğinizde bizi nasıl çile dolu bir 90 dakika beklediği de ortadaydı. Esas adamlarını dinlendirip 4 gün sonra kupa finalinde G.Saray'ın oyun kalitesini kırmayı hedefleyen Tekke'nin planına saygı duyarım ama katılmam...

Okan Buruk da maç başlamadan bir puana imza atardı. 5-6 hafta önce yarışta büyük anlam yüklenen G.Saray için en zor deplasman olarak ifade edilen 90 dakikanın içini boşaltan da Buruk elbette. Beşiktaş derbisi sonrası sol şeride aldığı takımıyla matematik evet dese de F.Bahçe'ye kimyasal ve psikolojik olarak havlu attırmış, çıkmadık candan umut kesilmez bile dedirtmeyen bir teknik adam...

Yedek ağırlıklı Trabzon ilk yarıda öne geçebilirdi. Veda turundaki Muslera'nın itirazı vardı. Enis Destan'ın sakatlığı sonrası oyundan düşen Galatasaray biraz olsun ikinci yarıda oyuna döndü.

Osimhen ve Muslera dışında 11'de maçı ciddiye alan olduğunu söylemek zor. Bu rahatlığı kendi emekleriyle sağladılar, bu yüzden düne dair "neden daha iyi futbol yoktu" eleştirisi çıkmaz...

Çarşamba final kendi başına bir roman.. Trabzon için çok daha fazla şey ifade ettiği de kesin ama Okan Buruk da bir sezonda iki kupa kazanmamış teknik adam. Gaziantep'te sakınmayan, bir sonraki maçı düşünmeyen 22 adamın ve fazlasının mücadelesini izleyeceğiz. Bakalım dinlenmiş Trabzon mu, rölantide oynayan G.Saray mı kazanacak

MURAT ÖZBOSTAN: ROTASYON HATAYDI, ASLAN İSTEYİNCE CEZA KESİYOR

Maçı, favori olan takım G.Saray kazandı.. Trabzonspor için bir sürpriz sonuç acaba olur mu diye bekleyenler olsa da buna Muslera izin vermedi.. 2 farklı devre vardı.. Bu sezon birçok maçta eleştirilse de Uruguaylı kaleci dün G.Saray'ı ilk perdede oyunda tutan isimdi.. Bir libero gibi 23 tane uzun top attı.. Geceye damga vurdu... 50 isabetli pas yapmış Muslera (Galatasaray yönetiminin 1 yıl daha yıldız kaleciyi tutmasını tavsiye ederim.. Kaleci bulmak kolay iş değil). Trabzonspor bol rotasyonlu kadrosuyla kupa finalini düşünse de bitiricilikte eksikti.

İkinci devre roller değişti.. Galatasaray, 3 puanı istiyordu.. Kalitesi vardı, iyi oyuncuları vardı.. Vitesi yükseltti.. Lider olduğunu hatırladı.. Duran top silahını kullandı ve işi bitirdi. Abdülkerim baktı artık Trabzonspor gelmiyor, çıktı kafayla golü buldu.. G.Saray arka arkaya kornerler attı.. Trabzon çaresiz kaldı. Sonrasında Morata da fişi çekti.. Artık bir 1 puan ve şampiyonluk... Trabzonspor evindeki coşkulu taraftarına hüzün yaşattı. Kupa finali çarşamba günü... Fatih Tekke'nin rotasyon yapması kumardı. Bu maçı kazansaydı kupa için de takım öz güven depolayacaktı. Unutmayalım ki G.Saray, Kadıköy'de F.Bahçe'ye karşı oynadığı kupa maçından zaferle ayrıldıktan sonra o moralle şampiyonluk için gaza basmıştı. Özellikle büyük mücadelelerde kazanmanın verdiği motivasyon yorgunluğu unutturur. Tekke'nin Trabzon'a kupayı getirmesi artık şart oldu!..

Günün Manşetleri

Tüm Manşetler