Beşiktaş, Trendyol Süper Lig'in 32. haftasında Göztepe'ye konuk oldu. Kartal, 10. dakikada Portekizli yıldızı Rafa Silva ile 1-0 öne geçti. İlk yarı bu skorla sona erdi ancak ikinci devrenin başında İsmail Köybaşı'nın muhteşem golüne engel olamayınca skora denge geldi ve maç bu şekilde bitti.
Ole Gunnar Solskjaer'in öğrencileri Avrupa kupalarına katılma mücadelesinde çok önemli iki puan kaybetti. UEFA Avrupa Ligi ve UEFA Konferans Ligi'ne gitmek isteyen Kartal'ın gerisindeki rakipleri de iştahlandı. Kalan haftalar daha da kritik hale geldi.
Siyah-Beyazlılar ayrıca ligde çıktığı son 6 maçın 5'inde galibiyet yüzü göremedi. Mücadelenin ardından spor yazarları Beşiktaş'ı değerlendirdi.
İşte o yorumlar...
OKTAY DERELİOĞLU: SULAR BİR TÜRLÜ DURULMUYOR
HAFTALARDIR galibiyete hasret kalan ve kupadan sonra lige de havlu atmak üzere olan Beşiktaş için Göztepe karşılaşması önemli virajlardan biriydi. Siyah-Beyazlılar bu sezon biri lig biri kupa olmak üzere rakiplerine 2 kez yenilerek ağır bir hasar almıştı. Üstelik bu mağlubiyetleri kendi seyircisi önünde aldığından maçtan önce Göztepe favori gösterilen taraftı. Beşiktaş'ın işi kağıt üzerinde gerçekten çok zordu. Bu nedenle Solskjaer'in bu kez takımı nasıl bir sistemle sahaya süreceğini ben de çok merak ediyordum. Beşiktaş ilk yarı ilk 20 dakika çok iyiydi ama ondan sonra vites düştü. Rafa, Rashica, Gedson ve Chamberlain ilk devre iyiydi ama ikinci yarı hızlı bir düşüş yaşandı. İsmail'in attığı gol belki moralleri bozdu ama ne olursa olsun Beşiktaş böyle olmamalı.
Immobile'ye kamyon dolu para verildi ama oyuna bile alınmadı. Ben Immobile'nin yerinde olsam futbolu bırakırdım. Maçın genelinde Göztepe çok bilinçli bir oyun oynadı. Beşiktaş ise şahsi becerilerle sonuca gitmeye çalışan bir takım görüntüsündeydi. Beşiktaş da sular durulmuyor. Dünkü sonuçtan sonra Beşiktaş'ın ilk 4'e girme şansının bile zor olduğunu düşünüyorum.
"Göztepe disiplinli bir takım. Beşiktaş ise şahsi becerilerle sonuca gitmeye çalışıyor. Kartal'ın ilk 4'e girme şansı azalıyor"
ALİ GÜLTİKEN: KAZANMAK İÇİN SADECE RAFA YETMEZ
Uzun dönemdir kazanmakta sıkıntı yaşasa da Göztepe ligimizin en mücadeleci takımlarından bir tanesi. Yakın mücadeleyi seviyorlar, fizikli bir ekip, hava toplarında da etkililer. Beşiktaş'ın Solskjaer tarafından yapılan kadro seçimine baktığımızda Göztepe'nin bu özelikleri göz önünde bulundurularak bir 11 belirlenmiş. Özellikle orta alan Amir, Fernandes ve Chamberlain ile beraber oyunu tutmak, dönen topları almak ve tempoyu rakibine bırakmamak açısından alınmış bir karardı. Bu, maçın ilk yarısında karşılık buldu. Beşiktaş hem yakın temas oyununda hem de oyuna hükmetme tarafında büyük üstünlük sağladı. Chamberlain, Rashica ve Rafa üçlemesinin attığı gol muazzam bir işti.
İkinci yarı işler değişti. Daha doğrusu Göztepe oyun şeklini değiştirdi. Çok daha fazla yüksek topla ön alanda kalmaya çalıştı ve bunda da çok başarılı oldu. Beşiktaş maalesef bu oyuna karşılık vermekte zorlandı. İlk yarıda Paulista önderliğinde savunma bloğunu öne çıkararak yarattığı topa sahip olma üstünlüğünü ikinci yarıya taşıyamadı. Çok fazla geriye yaslandı. Bu oyun tercihi Göztepe'ye çok yardım etti.
Beşiktaş'ın rakipleri değişiyor, oyuncu tercihleri de değişiyor. Bir türlü istikrarlı oyun ve kazanma gücü ortaya çıkmayınca Solskjaer de farklı şeyler denemeye çalışıyor ama adres değişmiyor. Beşiktaş'ta Rafa Silva ve Fernandes bireysel olarak ortaya çıktıklarında bir şeyler yapmaya çalışıyor ama her maç onların ayağına bakmak Beşiktaş'ı ancak bu noktalara getirebiliyor.
MUSTAFA ÇULCU: PENALTI VERİLMEDİ
Beşiktaş, bugün orta alanda topla ilişkisi iyi olan üçlü ile başladı. Atletizmi iyi olan Gedson, top tekniği ve oyun kurma becerisi iyi olan Chamberlain, iki ara pası ile golde katkısı çok yüksek bir diğeri Hadziahmetovic. Hem kreatif hem atletizm hem de temaslı oyunu oynayabilen üçlü. Göztepe kazanamadığı son 10 maçın 6'sında 8 gol attı lakin kalesinde 16 gol gördü.
İlginçtir, deplasmanda iki galibiyeti var, biri kupada, biri ligde ikisi de Beşiktaş'a karşı bu öz güven ve cesaretle oynuyor. İsmail'in beraberlik golü çok estetik, jeneriklik bir vuruştu. Karşılıklı ataklarla keyifli bir futbol seyrettik. Oyunun hakkı da beraberlikti.
Ozan Ergün oyunu oynatma isteği yüksek bir hakem. Ellerin-kolların illegal kullanımında daha dikkatli olmalı. Rafa Silva'nın yüzüne yaptığı eylemde Bokele net sarı kart görmeliydi. Göztepe hücumunda 39'da uzaktan gelen yüksek topta ceza alanı içinde ikili mücadele esnasında Tijanic'in kolu ile bedeni arasından Svensson sağ elini sokarak bilerek topla oynuyor, net penaltı. Hakemin görüş açısında ama veremedi! VAR da muhtemelen uyudu, pozisyonu atladı. Göztepe'nin penaltısı badem oldu. Sonuca tesir eden büyük bir hatadır. Maçı iyi okumak lazım. Agresifliğin topa mı rakibe mi yapıldığını çözmek oyunun sertleşmesinde, kızışmasında hakemler için önemlidir. Hakemlik kumaşı iyi olan Ergün, tecrübe kazandıkça pek çoğundan daha iyi hakem olacak izlenimi veriyor.
FATİH DOĞAN: SAHADA LİDER YOK
Yarış dışı kalınca futbolcular kendini salıyor, takım yenilmeye başlayınca rakipler cesaretlenip saldırmaya başlıyor. Gaziantep, Konya, Adana Demir, Alanya, Göztepe ve Başakşehir başta Beşiktaş'ın puan kayıpları yaşadığı maçların ortak özelliği siyah-beyazlı oyuncuların rakibi agresiflik ve oyun olarak korkutmaması. Sıradan oyun ve iddiasız görüntü bırakın futbolcuları hakemleri de etkiliyor. Bırakın gri pozisyonlardaki takdir haklarını, yanlış kararlarla Beşiktaş'ı yıpratıyorlar.
Beşiktaş'ın oyun lideri yok. Mert iyi insan, iyi futbolcu, saha dışında iyi kaptan olabilir ama teknik olarak kalecinin oyuna ve hakeme müdahale etmesi mümkün değil. Takımın golleriyle yükünü taşıyan yıldız Rafa Silva'nın bile ağzı var, dili yok. Bu yüzden lider ve sert bir altı numara lazım. Solskjaer, Hadziahmetovic'i o bölgeye koyup sertlik ve derinlik katmak istedi ama o da o tarz bir oyuncu olmadığı için verimli olamadı. Beşiktaş yönetiminin opsiyonu kaldırıp "Oynarsan imza alırsın" dedikten sonra oynamaya başlayarak göz boyayıp istatistik yükselten Masuaku ve iyi insan diye Svensson'la gelecek hayali kuranların görecekleri rüya anca kâbus olur. Bu iki isme methiye düzenler geldikleri günden bu yana hücum ve savunmada kaç nitelikli katkı yaptılar? İstatistikler ortada, bakabilirler.
Rafa Silva'yla 1-0 öne geçip skoru tutamayan, çıkan ve giren oyuncular bu performansla Beşiktaş'ta huzurlu bir geleceklerinin olmayacağını bilmeliler! Norveçli hocanın maç sonu tribünden alkışlanmasına bakmayın, İstanbul'da gerilim olacağını geçen haftadan ilan etmişlerdi!
SİNAN VRDAR: AVRUPA HAYALİNE AĞIR DARBE
Beşiktaş, Göztepe deplasmanında sahaya öyle bir 11'le çıktı ki en azından herkes kendi mevkisinde oynuyordu. Bu bile bir umut ışığıydı. Ama beni en çok sevindiren şey; Beşiktaş altyapısının son dönemde yetiştirdiği en parlak yeteneklerden biri olan Mustafa Erhan Hekimoğlu'nun ilk 11'de başlamasıydı. Henüz 17 yaşında, cesaretle sahaya çıkmak ve bu formayı hak ettiğini göstermek… İşte Beşiktaş ruhu budur!
Maçın henüz 10. dakikasında gelen gol, doğru organizasyonun, doğru planlamanın ürünüdür. Mustafa'nın rakibinden kaptığı top, ardından Chamberlain'in Rashica'ya attığı klas pas ve Rafa Silva'nın şık plasesi… Resmen futbol resitali! "İşte bu takımda hâlâ umut var" dedirten anlardı bunlar. Ancak her şey bu kadar güzel giderken, ikinci yarının başında İsmail Köybaşı'nın harika golüyle maç dengelendi. Bu dakikadan sonra Beşiktaş öyle kötü oynamaya başladı ki, insan "Bu takım nasıl bu kadar düşebilir?" diye sormadan edemiyor.
Paslar dağınık, pozisyon yok, direnç sıfır. Bir kez daha sahneye çıkan isim Mert Günok oldu. Harika refleksleriyle Beşiktaş'ı maçta tuttu. Önemli bir gerçek var ki; gençleri bir kenara bırakıyorum; Mert Günok, Masuaku, Gedson ve Rafa harici oyunculardan acil kurtulmak gerek! Solskjaer'in bu oyuncu değişikliklerine anlam veremiyorum. Söylesene hocam; iyi oynayan Mustafa neden çıktı? Avrupa kupaları yolunda ağır bir darbe daha geldi. Eğer bu takım Avrupa'ya gidemezse, sadece ekonomik anlamda değil, manevi olarak da bu camia büyük bir yara alır. Bu işin ciddiyetinin farkında olunmadığını görmek, bizleri üzüyor. Öte yandan Göztepe… Az bütçeyle, doğru planlamayla, coşkulu tribünlerle örnek bir model oluşturuyorlar.
TURGAY DEMİR: RAFA DA OLMASA
İzmir'de, futbol kalitesi belli bir seviyenin üstüne çıkmadı, pozisyon zenginliği de yeterli değildi ama özellikle orta saha da çata çat mücadeleler oldu. Kimse kimsenin gözünün yaşına bakmadı. Bazıları kartlıktı, onlara da hakem pek bakmadı!.. Kupa'da rakibinin sert oyununa karşılık vermekten ziyade topu ayağında tutmaya çalışan Beşiktaş dün ilk yarıda tam tersini yaptı ve "İkili mücadeleler bizim olacak" dercesine oynadı. Bu yarıda, Rashica mecburen son çizgiye inip, (çünkü pas oraya verilmişti) dışarı çıkarınca Kartal'ın yıldızı Rafa Silva en iyi yaptığı işi yaparak topu ağlara gönderdi. Portekizli de olmasa Beşiktaş ne yapardı bilmem! Rashica maalesef son çizgiye inme işini pek yapmadı bu sezon… Adam, istisnalar hariç koca sezonu, kör gözün parmağına rakibe çarptırdığı toplarla heba etti... Helal olsun!..
Beşiktaş forvetleri yeterince pozisyon bulamadıysan bunun en önemli sebebi sağ kanadın "boş" oluşudur. Bırakın başkasını, beğenilmeyen Ghezzal olsa Kartal'ın gol ve galibiyet sayısı bugünkünden çok fazla olurdu. İkinci yarıda da aslında manzara çok değişmedi. Kora kor bir mücadele ortaya koyan Beşiktaş ve Göztepe, dengesiz ataklarla da skor üretmeye çalıştılar. Böyle bir atakta, doğru düzgün pozisyon bile yokken İsmail Köybaşı kafa-ayak hizası karışımında gelen topa makas vuruşu yapıp harika bir gol attı… Geri kalan bölümde de kimsenin çabası, kimseyi üzmeye yetmedi!.. Beşiktaş kalan haftaları yeni sezona hazırlık için değerlendirmeli diyorum ısrarla. Bu nedenle Hekimoğlu Mustafa başta gençlerin süre alması çok önemli. Lig, Kupa zaten kaybedilmiş, hiç değilse gençleri kazanma ihtimalini değerlendirmek gerek.
