Kupan yoksa büyük olamazsın

Türkiye'nin 4 büyük takımından F.Bahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor, Ziraat Türkiye Kupası'na katıldıkları ilk turda havlu attı. G.Saray ise turu ancak penaltılarla geçti. "Biz olmazsak Türk futbolu olmaz" diyenlere, büyüklüğün lafla olmayacağını "Küçük" dedikleri takımlar gösterdi

Giriş Tarihi 07 Aralık 2013, 00:00 Güncelleme 07 Aralık 2013, 02:13

İÇİNDEKİLER

Türk futbolunun 52 yıllık geleneği Türkiye Kupası bu sezonki "futbol facialarıyla" tarihe geçti. Her yıl "Bütün kupalara talibiz" parolasıyla sezona başlayan Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor, ne yazık ki Ziraat Türkiye Kupası'nda inanılması zor bir ciddiyetsizlik örneği göstererek, PTT 1. Lig takımlarına elendiler. Kupa hayalleri kurarken elenmenin şokuyla kahrolan F.Bahçeli, Beşiktaşlı ve Trabzonsporlu taraftarların acısı, üzüntüsü devam ediyor. Peki milyonlarca futbolseverin kahrolmasının sorumluları kimler? İşte bu soruların bir bir veriyoruz.

OYUNCULAR: Yıldız diye anılan kimi futbolcular, karşılarında bir alt ligden rakip çıkınca, kendilerini dev aynasında gördüler. Rakiplerini küçümsediler, koşmadılar, mücadele etmediler. O küçük gördükleri rakipleri tekmeye kafa uzatırken onlar kibirli tavırlarıyla, üzerlerindeki kutsal formaya adeta hakaret ettiler. Lig maçlarında yedek kalmaktan şikayet eden kimi futbolcular da kupada oynama şansı buldu ama öylesine yetersiz kaldılar ki neden yedek oldukları anlaşıldı. Sonuçta; sahada koşanlar kazandı, yatanlar kaybetti.

TEKNİK ADAMLAR: Ufku dar teknik adamlığın en güzel(!) örneğini verdiler. "Az olsun benim olsun" mantığındaki bu hocalar maalesef, kupanın önemini kavrayamazken, Avrupa kupalarına çıkan ana yollardan birini de kendi elleriyle kapattılar. Takımlarını yedek kadroyla sahaya süren teknik direktörler aynı zamanda kendi kariyerlerine de "Fethiye faciası", "Buca bozgunu", "Balıkesir hezimeti" gibi kara lekeler eklediler.

YÖNETİCİLER: Kupa önemli değil" diyecek kadar vizyonsuz kimi yöneticiler de, yaşanan ayıpta başrollerden birini oynadı. Takımın kupadaki tüm motivasyonunu yok eden bu tür yöneticiler, futbolcu ve teknik adamların "Nasıl olsa başkan önem vermiyor" diyerek gevşek davranmasına neden oldu.

Büyüklük böyle olur!Büyüklük böyle olur!

CEVAT GÜLER: "BOŞ VER " DEME HAKLARI YOK
Oynatmadığımız oyuncuyu oynatalım" diye hareket ederseniz sonuç böyle olur. Oynamayan oyuncuların psikolojik ve form durumları geliştirilmemiş. Bir takım oynayanlar ve oynamayanlar diye ayrılmamalı. Kupa için "boşver" diyemeyiz. Büyük takımlar her çıktığı maçta iddialı olmak zorunda. Ciddi sponsor gelirleri ve taraftarları var. Başarılı olamayınca "Boşver" olmaz.

UFUK ÖZERTEN: SAYGISIZLAR
TFF 1. Başkan Vekili Ufuk Özerten, güçlü rakiplerini eleyen Fethiye, Buca ve Balıkesir'in başarılarının küçümsenmemesi gerektiğini söyledi. Özerten, "(Büyük takımlar kupayı önemsemiyor ya da ciddiye almıyor) gibi ifadelerle, Buca, Balıkesir ve Fethiyespor'un başarısına saygısızlık ediliyor. Bu üç takımımız da rakiplerine karşı çok başarılı bir performans ortaya koyarak, tur atlamıştır" dedi.



AHMET ÇAKAR: KORKUNÇ BAŞARISIZLIK
Alt lig takımları dev bir rakiple oynadıkları için inanılmaz konsantre ve motive oluyorlar. Büyük takımların yedek ağırlıklı kadroları da "Nasıl olsa turu geçeriz" mantığıyla konsantre olmakta güçlük çekiyorlar. Böyle olunca da aradaki makas sahada çok azalıyor. Tüm bunlara rağmen bu sene ortada korkunç bir başarısızlık var. Galatasaray da elenseydi belki bu dünya rekoru olacaktı. Süper Lig'de zirveye oynayan takımlar için kupanın fazla esprisi kalmadı. Bütün bunlara rağmen Avrupa'nın kapısı Türkiye Kupası'ndan da açılıyor.

ERMAN TOROĞLU: TAM ANLAMIYLA REZALET
Yaşanan tablo, Ziraat Türkiye Kupası'ndan elenen isimleri büyük olan takımların aslında ne kadar rezalet bir şekilde yönetildiklerinin en güzel resmidir. Paraların nasıl çar çur edildiğinin de resmidir. Yıllarca Türk futbolunu bu konuma düşüren şahıslar, yani bu büyük büyük, kocaman kocaman yöneticiler Türk futbolunu ne hale getirmişler artık herkes görsün! Aslında siz bakmayın böyle olduğuna, kupadaki bu maçları genç hakemler cesaretle idare etti. Eğer 'Kaşarlılar' bu karşılaşmalarda düdük çalsalardı, üç büyük takım da turu atlarlardı!

4 büyüklere sert tepki4 büyüklere sert tepki

LEVENT TÜZEMEN: HEPSİNİ AYIPLIYORUM!
Üç takımın kendilerinden para ve kalite olarak çok aşağıda olan takımlara elenmelerini ayıplıyorum.Elenmeye konsantrasyon eksikliğini bahane gösterseler de bilerek ve isteyerek kupaya asılmadıklarını düşünüyorum. Geçen sene de G.Saray, Şampiyonlar Ligi ve Türkiye Ligi'ni bir arada götürürken araya kupa girmesin diye elenmişti. İngiltere'de FA Cup ve Carling Cup diye iki kupa var. Büyük takımlar kadro genişliğini kullanarak bu maçlarda oynuyorlar. Eleniyorlar ama, asla ciddiyetsiz davranmıyorlar. TFF, sıvışmamaları için 4 büyükleri kupaya gruplardan başlatmalı.

GÜRCAN BİLGİÇ: UMURSAMAZLIK, GAMSIZLIK
Kupaların ruhunda sürpriz vardır. Ama ilk turda bir anda hepsinin gerçekleşmesi bunu tesadüf olmaktan çıkartıyor. Birçok neden olabilir. Birincisi, yönetici ve teknik adamların umursamazlığı, ciddiyetsizliği ve mensubu oldukları takımın ilkelerini kavrayamamalarıdır. Esas dikkat etmemiz gereken elenenlerin üzülmemesi. Belki maçı kaybetmek istemiyorlar ama yenilince de "Zaten kadromuz dar, çok maç oynayacaktık. Hedefimiz farklı" gibi bahanelerle bunu geçiştiriyorlar. Milyonlarca taraftara kazanmak üstüne kurgu kurup sonra bu sözlerin arkasına saklanmak ayıbın da ötesinde.

Çıkarın bunları kupadan!Çıkarın bunları kupadan!

ÖMER ÜRÜNDÜL: YEDEKLERLE BU İŞ OLMAZ
Bunun yanıtı aslında çok zor değil. Bir defa yedek kalan oyuncular kendilerini bırakmış. Zaten moralman yitik durumdalar, aynı zamanda da maç eksikleri var. Bunların hepsi bir arada oynayınca takımın iyi bir futbol ortaya koyması zaten mümkün değil. Buna karşılık rakipler de kendilerini göstermek için özel bir motivasyonla ve daha da hırsla çıkınca bu sonuçlar meydana geliyor. Sürekli yedek kalmış oyuncu, ideal kadronun içinde 1-2 kişi olarak oynarsa o zaman sistemde değişiklik olmaz. Ama hepsini bir araya koyunca sistem çalışmaz. Sonra da ortaya bu sonuç çıkar. Elenince de ahlar, vahlar başlar.