"G.Saray'ı Fatih Terim mi yönetiyor"

Galatasaray Başkanı Ünal Aysal ve Fenerbahçe Başkanvekili Nihat Özdemir canlı yayında karşı karşıya geldi.

Giriş Tarihi 14 Mayıs 2012, 00:00 Güncelleme 14 Mayıs 2012, 22:18
G.Saray’ı Fatih Terim mi yönetiyor

İÇİNDEKİLER

Spor Toto Süper Final'de şampiyonluğa ulaşan Galatasaray'ın kulüp başkanı Ünal Aysal ile son maçta ezeli rakibiyle berabere kalarak şampiyonluğu kaybeden Fenerbahçe'nin başkanvekili Nihat Özdemir, canlı yayında karşı karşıya geldi. Nihat Özdemir, polisin daha sevecen bir hareket tarzıyla olayların büyümesini önleyebileceğini ancak bunun olmadığını savunurken, Ünal Aysal, kupayı orada alarak daha büyük olayların çıkmasını önlediklerini söyledi.

Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, gazeteci Mehmet Ali Birand'ın sunduğu Kanal D Haber'e, stüdyo konuğu olarak, Fenerbahçe Başkanvekili Nihat Özdemir ise Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan canlı yayınla katıldı.

"3. KEZ SON MAÇTA ŞAMPİYONLUĞU KAYBETTİK"
Nihat Özdemir, yaptığı açıklamada, sarı-lacivertli ekibin son 6 yılda 3. kez son maçta şampiyonluğu kaybettiğini hatırlattı. Statta, maç öncesinde ve maçta hiç bir olumsuzluk yaşanmadığını ifade eden
Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Maç bittiği anda, ben ayağa kalktım ilk başta Galatasaray Başkanı sayın Ünal Aysal'ı tebrik ettim. Sonra sayın Valimle tokalaştım ve bizim tarafa geçtim. Bu arada taraftarlarımız, Fenerbahçeli futbolcuları tribünlere çağırdılar her iki takımı da alkışlayarak sonlandırmaya çalıştılar töreni. Maç bittikten sonra Galatasaraylı oyuncuları olsun, Fenerbahçeli oyuncuları olsun, seyircimiz tebrik etmek üzere alkışlamak için hareket ediyorlardı. Bundan 8-10 dakika sonra stadyumun durumu iyi diyerek, soyunma odasına inmek istedim. Futbolcularımıza, teknik heyetimize, 'Üzülmeyin bu futboldur' derken 6-7 dakika içinde tribünlerin çok karıştığını büyük problemler olduğunu ve taraftarın yavaş yavaş sahaya girmek için müdahalede bulunduğunu öğrendim. Tabii televizyondan takip edebiliyorduk. O sırada protokol tribününün sağ ön köşesindeki taraftarlarımızdan bazılarının tepkileri oldu. Buna da polisin karşılık verdi. Sinirler zaten gerilmiş, inanılmaz derecede tansiyon yüksek, kaybedilmiş şampiyonluğun üzüntüsünü yaşarken, taraftarlarla polis arasında şiddetli bir çatışma çıktı.''

"GALATASARAY'I FATİH TERİM Mİ YÖNETİYOR"
Bugün bizim yönetim kurulu toplantımız var, yönetim kuruluna bu konuyu götürelim ve cevabı verelim dedim. Daha sonra Ünal Aysal Bey ve Ali Dürüst Bey ile görüştüm. Her ikisi de 'Bir gün sonra taraftarın önünde alınsın' dedi. Daha sonra yönetim kurulunda bunu görüşerek, kupa töreninin maçtan bir gün sonra yapılması için onay verdik. Maçtan 10 dakika evvel Sayın Demirören'e Ünal Aysal, 'Bu kupa törenini yapmasak bile, soyunma odasında alsak olur' dedi. Maç bittikten sonra tebrik ettik kendisini. Demirören ve yönetim kurulu üyeleri maç bittikten sonra kupa ve madalyalarla soyunma odasına gitti. Başkan ve yöneticiler kabul ederken, teknik direktör itiraz etti ve kupa verilmedi. Şunu soruyorum, Galatasaray Kulübü'nü Fatih Terim mi yönetiyor, Başkan Aysal ve yönetim kurulu mu? Bu olaylar bugün tribünlerde yaşanmışsa, Fenerbahçe seyircisinin suçu kadar, Galatasaray Başkanı'nın, başkanvekillerininin açıklamalarının da büyük payı olmuştur."

"YÖNETİM OLARAK ÇOK BÜYÜK ÜZÜNTÜ DUYMAKTAYIZ''
Bu olayın stadyumun diğer yerlerine, stadyum dışına sirayet ettiğini, dışarıda da hiç kimsenin tasvip etmediği olayların yaşandığını, Fenerbahçe yönetiminin ise olayları önleme adına elinden geleni yaptığını kaydeden Özdemir, ''Ancak artık ateşin üzerine kıvılcım düşmüştü. Olaylar git gide bir birini tetikleyerek, artarak devam etti. Bunlardan dolayı da tüm yönetim kurulu üyelerimiz büyük üzüntü duymaktayız. Bundan 10 ay sonra aynı sevinci yaşayabilecek duruma yine gelebiliriz. Çarşamba akşamı da çok önemli bir final oynayacağız. Tüm aklımızı, fikrimizi, futbolcumuzu o günkü maça hazırlamaya çalışıyoruz ama çok üzüntülüyüz. Taraftarlarımıza olanlar, yaşanan olaylar, polisin arabalarının yakılması, ters çevrilmesi nedeniyle Fenerbahçe yönetimi olarak çok büyük üzüntü duymaktayız'' diye konuştu.

''POLİS DAHA SEVECEN DAVRANABİLİRDİ''
''Biber gazı olayları tetikledi mi?'' şeklindeki soru üzerine Nihat Özdemir, ''Biber gazı kullanılması hoş bir şey değil. Bunların hiç birinin yaşanmamasını isterdim. Maç sonucunun, kaybedilmiş olan şampiyonluğun yaşattığı üzüntüyü hep beraber düşünmemiz gerekirdi. Polis arkadaşlarımız taraftarın yaşadığı tansiyonu, bulunduğu moral durumunu göz önünde bulundurarak daha sevecen hareketlerle olayları söndürebilirlerdi belki ama maalesef bu olmadı. Olan oldu tabii. Tüm arzumuz, bu yaşanan olay, son olay olsun. Çünkü önümüzde çok önemli yıllar var. Bu önemli yıllarda hem Türk futbolu açısından, hem Türk futbolunun Avrupa'daki temsili açısından bizi önemli günler beklemektedir'' ifadelerini kullandı.

''GÖNÜLLERİN ŞAMPİYONUYUZ'' -
Özdemir, Spor Toto Süper Final'de Fenerbahçe'nin Galatasaray'dan 4 puan fazla topladığını ve sarı-kırmızılı ekibin ''yarım puan farkla'' şampiyon olduğunu kayederek, ''Ancak tüm taraftarlar bunu kabul etmeli ki, 2011-12 sezonunun şampiyonu Galatasaray'dır ama biz de gönüllerin şampiyonuyuz. Olmadı mücadelemiz devam edecektir. Biz bu zevki 18 kez yaşamıştık, ezeli rakibimiz 17 kez yaşamıştı. Onlar da bunu 18'e getirdiler. Önümüzdeki yıllarda bu yarışma devam etmeli. Ancak ben bu ortamda, bu yarışmaların devam etmesi taraftarı değilim. Yaşanan olaylardan sonucunda Fenerbahçe olarak biz bir kupa kazansaydık, inanın ben de içime sindiremezdim. Gerçek anlamda bundan çok büyük üzüntü duyardım. Bu derbi netice olarak tüm dünyanın ilgisini çekin bir derbi niteliğindeydi. İyi şartlarda bitmesini arzulardım. Artık buna bir nokta koyalım. Türk futbolunu taraftarlar açısından iyi bir hale getirmek için hepimize önemli görevler düşmektedir. Bu görevleri yapmamız gerektiğine inanıyorum'' diye konuştu.

"ASLA AFFETMEYECEĞİM"
Stadyumu en son kendisinin ve yönetim kurulu üyesi Mithat Yenigün'ün terk ettiğini vurgulayan Nihat Özdemir, "En son Sayın Valiyi arabasına yolcu ettim. Bütün odaları dolaştım. Hiçbir Galatasaraylı'nın kalmadığını görünce stadı terk ettim. Bütün olay boyunca odadaydım. Hiçbir zaman ayrılmadım oradan. Maç biter bitmez taraftar sahayı terk etsin diye ışıkları söndürdük. Kupa verilirken saha karanlık değildi aydınlatmıştık. Kupayı sahada alan futbolcular ortalığı tahrik edercesine sevinç gösterisinde bulundular. Yekta elinde iki metre direkli bayrakla sahanın ortasına gitti. Federasyon yetkilileri ve görevliler engelledi. Onların amacı sahamızın kapatılmasıydı. Şampiyonluklarını kutluyorum ama bunların yaptıklarını hiçbir zaman affetmeyeceğim, hiçbir Fenerbahçeli de affetmeyecek."

Son olarak Nihat Özdemir, "Ayrıca sizin 32. Gün programında bir sözünüz oldu "Bu final kanlı mı olacak, kansız mı?" ve Sayın Birand siz de burada taraftarı gerdiniz" diyerek sözlerini noktaladı. Bu açıklamanın üzerine Mehmet Ali Birand, Nihat Özdemir'e "Burada hata yaptığımı kabul ediyorum. Haklısınız. Daha dikkatli olacağım. Evet o başlık gereksizmiş" diyerek cevap verdi.


AYSAL: "F.BAHÇE CAMİASINI TEMSİL ETTİĞİNE İNANMIYORUM"
Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, Galatasaray'ın şampiyonluğunu ilan ettiği maçın ardından yaşanan olayları, hiç kimsenin tasvip etmeyeceğini, Fenerbahçe yönetiminin de bu olayları samimiyetle önlemeye çalıştığını kaydetti. Yaptığı açıklamalarda da Fenerbahçe yönetimini tamamen bu işin dışında tutmaya çalıştığını ifade eden Aysal, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Sahada azınlığı teşkil eden seyirci kitlesinin bu olayı başlattığına ve devam ettirdiğine inanıyorum hala. Katiyetle büyük Fenerbahçe camiasını temsil ettiğine inanmıyorum bu hareketin. Bu hareket önlenebilir miydi? Belki önlenebilirdi. O bütün lig süresi içinde tüm maçlarda taraftarın coşkusu ve takıma katkısı, bazen fiziki bir katkıya dönüşüyor ve sonra maç ters neticelendiğinde, taraftar tatmin olmadığı için kendisi sahaya atlayabiliyor. Biz böyle bir olayı yaşadık evvelsi akşam. İnşallah tekrarı olmaz.''

''Kupayı Şükrü Saracoğlu Stadı'nda almak için neden ısrar ettiniz?'' şeklindeki soru üzerine Aysal, sözlerine şöyle devam etti: ''Her şeye rağmen kupanın orada, sahada alınması, çok daha büyük tansiyonları, çok daha büyük çatışmaları önledi toplumlar ve taraftarlar arasında. Bu kez biz de Galatasaray taraftarını kontrol edemezdik. Bütün sporlar, futbol da başında gelir, kurallarla oynanan oyunlardır. Kuralları ihlal etmeye başlarsak ve yahut burada gevşemeler olursa, kuralsız oyunların neticesi, daima çatışmalara, itişmelere dönüşür. Burada sahada bu kupanın alınması bir gelenektir. Bir spor kuralıdır. Galatasaray'ın ısrarı, kimseyi rahatsız etmek için yapmamış, kendi hakkını talep etmiştir.''

Şampiyonluk kupasını Şükrü Saracoğlu Stadı'nda almaları konusunda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimat verdiğinin belirtilmesi üzerine Aysal, ''Olayın Başbakana kadar gidebileceğini tahmin dahi etmezdim ama en sonunda galiba Rize'deydi, ta oradan müdahale etmek zorunda kaldı. Neticede de kolluk kuvvetleri, Emniyet daha ciddi tedbirler alarak olayı bir yerde durdurdu'' ifadelerini kullandı.

''AYNI ŞEYİ FENERBAHÇE DE YAPARDI''
''Almasaydınız sabaha kadar orada oturacak mıydınız?'' şeklindeki soru üzerine ise Aysal, ''Bu bizim görevimiz. Aynı şey Fenerbahçe'nin başına gelseydi, yüzde 100 eminim Fenerbahçe de aynı şeyi yapardı. Biz aynı kurallarla yarışıyoruz ve bu yarışmayı da centilmence yapmaya çalışıyoruz. Birbirimize büyük saygımız var özellikle büyük kulüplerin kendi aralarında saygı eksikliği yapmamaları lazım. Onun için ben anlayışla karşılardım. Nitekim başımıza geldi daha evvel, gereğini yaptık. Fenerbahçe daima sahada aldı kupalarını'' diye konuştu.

''Galatasaray ile 'cemaat' arasında bir ilişki var mı? Bu konuda yorumlar yapılıyor'' şeklindeki soruya ise Aysal, ''Böyle bir kanaat nereden oluştu bilmiyorum ama Galatasaray'ın herhangi bir kurulla, kurumla, zümreyle, partiyle, hiç kimseyle ilişkisi yok. Galatasaray bir spor kulübü, bağımsız ve hiç bir yerden destek almayan bir kulüp. Kendi başına, kendi sorunlarını çözmeye çalışan bir kulüp. Zaten durumumuz ortada'' cevabını verdi.