Akıl oyunları

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 03 Temmuz 2014 Güncelleme 03 Temmuz 2014, 00:49
Akıl oyunları

İÇİNDEKİLER

Hayat, galiba Türkiye'de çok daha hızlı akıyor! Son bir yıla bakın kabaca!
Gezi'de başlayan sokak hareketleri, 17-25 Aralık operasyonları, 30 Mart seçimleri şimdi de KÖŞK yarışı!
Geride kalan tapeler, montajlar, takipler, iftiralar, şantajlar, kasetler ve birbirine benzemeyen kirli ittifaklar...
Hepsinin tek ama tek bir amacı vardı o da Türkiye'yi ellerinden kaçırmamaktı!
Osmanlı'yı yıkıp, Abdülhamit'i Selanik'e gönderip daha sonra da ev hapsine alan GÜÇ, Türkler'in tarihinden, dilinden, geçmişinden, dininden ve devlet kültüründen kopmasını istiyordu!
Abdülhamit Han, kimlerle savaştığını çok iyi biliyordu! Osmanlı topraklarına virüsün girdiğini çok iyi görmüştü! En savunmasız haliyle bile 30 yıl devleti ayakta tuttu! Tutmakla kalmadı, onların silahlarıyla onları vurdu!
Bakın!
Bizim tarihimizde masallar anlatılır!
Sorgulayan ve muhakeme eden gençler yetiştirmemiz engellenir! İNGİLİZ aklının yazdığı kadar bilmemiz istenir!
Geçenlerde bir dostum "Bizim MÜLKİYE'deki haritada ÇEKOSLOVAKYA hala hayatta!" diye yarı şaka yarı ciddi bir eleştiri getirmişti! Ama okulun MOTTOSU ise "Önce Mülkiye sonra Türkiye" idi...
Sadece bu okul için değil askeri okullar içinde bu geçerliydi! Olayları doğru okuma kabiliyetimizi bilmeden örseliyor ve yok ediyorduk! Yenilgiye zemin hazırlıyorduk! Geçmişi bilmeyince bugünü anlamakta da zorlanıyorduk!
Gelin biraz geri gidelim...
V. Murad, tahtan indirildiğinde Çırağan Sarayı'nı basıp onu tekrar tahta geçirmek isteyen kişi Ali Suavi'ydi!
Galatasaray Lisesi'nin müdürü yani!
Daha önce yurtdışına kaçmak zorunda kalan bu MÜDÜR Paris'te KAVALALILAR'ın desteğini görmüştü!
Beraberinde Ziya Paşa ve Namık Kemal gibi isimler de vardı! Mesela bir okul müdürü neden DARBE yapmak isterdi?
Amacı neydi? Kim ona bu görevi verdi?
Abdülhamit'e karşı sayısız darbe girişiminde neden bulunuyordu?
Kitaplarımızda var mı?
YOK!
Hayatın nasıl aktığını daha iyi anlamak için devam edelim!
Ali Suavi'nin fikirlerini kullanan AKIL daha sonra bunları bambaşka bir kimliğe büründürdü! Şimdi yine Abdülhamit Han hedefteydi!
Ancak oyuncu farklıydı! Yeni aktörün ismi CEMALEDDİN AFGANİ idi!
Afgani Osmanlı topraklarını karış karış gezen, Mısır, İran, Afganistan gibi ülkelerde tanımadığı olmayan, Londra ve Paris'te de krallar gibi karşılanan garip biriydi! Kimine göre İSLAM ALİMİYDİ! İlişkileri sonucu BÜYÜK İSLAM DEVLETİ için en büyük aday konumuna gelmişti! Ama bir sorun vardı!
Abdülhamit ve HALİFELİK!
El değiştirmesi gerekiyordu!
İngilizler sonsuz destek verdi! Bunu ilk gören Abdülhamit oldu! Sultan anılarında şöyle yazıyordu: "Benim halife ünvanım İngilizler için sürekli bir endişe kaynağıydı. İngiliz Dışişleri Bakanlığı'nda Blunt isimli bir İngiliz ve Afgani adında bir şarlatanın işbirliği ile bir planın hazırlandığını keşfettim. Bu ikisi, halifeliğin Türkler tarafından zor kullanılarak ele geçirildiğini ileri sürerek Mekke Emiri Şerif Hüseyin'in halife ilan edilmesini savunuyorlardı. Cemaleddin Afgani'yi çok iyi tanırdım. Çok tehlikeli bir adamdı. Mısır'da iken kendisini MEHDİ ilan edip tüm Orta Asya Müslümanlarını ayaklandırmayı önermişti..."
Ama Abdülhamit çok akıllıydı!
Sultan en yakın adamı Ebu'l Huda'ya "Bu adamı ne yap ne et İstanbul'a getir" emri verdi! Emri yerine getirildi!
Kendisine çok güzel bir ev ve yüksek bir maaş bağlandı! İngilizler'in OYUNCUSU olarak bilinen ve Müslüman dünyasına nifak sokmakla görevlendirilen isim, İstanbul'da Abdülhamit'in kontrolündeydi!
İngilizler'in kurduğu palanın tam aksi yapılacaktı!
Ama AKIL OYUNLARI sürüyordu!
1896'da İran şanı Nasıreddin Şah'ın Mirza Rıza Kirmani isimli biri tarafından öldürülmesi nedeniyle bütün oklar AFGANİ'ye döndü! Birinci şüpheli oydu! Belli ki çift taraflı oynuyordu!
Nasıreddin, ROTHSCHILD ailesiyle ilk tanışan liderlerin başında geliyordu! İran petrolü ta o zaman bu ailenin eline geçiyordu! Afgani o kadar ünlüydü ki; Amin Maalouf, SEMERKAND isimli eserinde bu adamın Abdülhamit'in verdiği emirle dişçisi tarafından öldürülmek istendiğini yazmıştı!
Dişçi öldürmemişti ama ÇENE KANSERİ olup gitmişti!
Cenazesi de SULTAN'ın emriyle NİŞANTAŞI'na gömülmüştü!
Müslümanlığın en büyük silah olduğunu dünyada İNGİLİZLER'den daha iyi bilen yoktur!
Bu nedenle hep MÜSLÜMAN GÖRÜNÜMLÜ yabancıları seçmişlerdi!
Bizdeki AYDIN sınıfının bir bölümü sorunluydu! Kendilerine güvenmedikleri gibi milletine de güvenmiyorlardı!
Okudukları okuldaki PAPAZIN, RAHİBENİN ya da AJANLIĞI tescilli öğretmenlerin sözünden çıkmıyorlardı!
Akıllı ve varlıklı çocuklar YABANCI okullara giderken, gariban saf köylü gençler de bir takım DİNİ ORGANİZASYONLARIN eline düşüyordu! Oyunu değiştirebilecek çaptakiler YABANCI gibi düşünüyor, diğerleri ise oyunu görmekten çok operasyona bilmeden güç katıyordu!
Bizim çocuklarımızın üzerinden bize KELEPÇE TAKILIYORDU! Askeri okullardaki çocuklarda hiç bilmedikleri LAİKLİK ve CUMHURİYETİ gerçek gibi öğreniyordu! Atatürk'ü hiç tanımadıkları halde Atatürkçü oluyorlardı!
Durum böyle olunca gerçeği görme şansımız kalmıyordu!
Her ideoloji sahibi ayrı ayrı değerleri savunsa da ÜLKEYE KİMSE KAFA YORMUYORDU! Herkes kendi küçük hedefinin peşindeyken, ülke bu adamların kontrolünde ilerliyordu!
Müstemleke gibi olduğumuz halde bunu söyleyen kimse çıkmıyordu!
Bu SİHİRİ yapanlar da İngiliz-
Yahudi ortaklığıydı! Çökertilme böyle bir şeydi!
Abdülhamit'ten sonra bunların karşısına dikilen tek isim ERDOĞAN oldu! Şair "Bu millet er ya da geç lideri çıkarır!" derken çok haklıydı!
Ama marifet çıkarmak değil, sahip çıkmaktı!
İsim vermiyorum! Onlar, onları kastettiğimi çok iyi biliyor! İNGİLİZLER'in adamları bir araya gelip KÖŞK için kenetlendiler!
Köşk-Başbakanlık-Genelkurmay ve MİT arasında İNGİLİZ olmadığı sürece sırtımız yere gelmez!
Bütün kavga bu 4 kurumun başı içindir!
Neden KÖŞK seçimleri sancılı oluyordu dersiniz?
Hakan Fidan'la niye uğraştılar sanıyorsunuz?
Özel Paşa'ya nasıl saldırdılar görmüyor musunuz?
Erdoğan 1853'ten yani KIRIM HARBİ'nden sonra alınan ilk BORÇLA kurulan sistemi yıkmak için ayakta!
Bu nedenle Ekmeleddin İhsanoğlu ismi CHP'de kimse bilmeden gündeme geldi! Partide bilen bir isim bile yoktu!
Ama geldi! Bunlar nasıl oluyor sanıyorsunuz!
Uzun zamandır anlatmaya çalıştığım sistem sayesinde!
Burada TESADÜF yoktur! Plan dahilinde işler her şey! İngiliz-Yahudi ortaklığı, Türkiye'yi Türkler'in yaşadığı bir yer olarak görmüyor! Kullandıkları ANAVATANLARI burası!
Ve bizi de kör, sağır sanıyorlar!
Paraleli başımıza sarıp LAS VEGAS'ta işlettikleri GECE KULÜBÜ PARALARAYLA 16 imparatorluk kurmuş Türkler'i diz çöktürmeye çalışıyorlar!
Striptiz bardan DEVLET adamı ÇIKMAZ!
Dün Cemaleddin Afgani bugün başkaları!
Oyun böyle!
Uyanık olun!
Sandığımız kadar güçlü değiller, sandıkları kadar az değiliz!

NOT 1: Afgani garip bir şekilde PEYGAMBER tanımı yaptı! Dinde REFORMU savundu! Ve en önemlisi MASONLARIN sözünden çıkmadı!

NOT 2: Afgani'nin görevi İngilizler adına İSLAMİ COMMONWEALTH kurmaktı!