Vücudumuzda yaprak şeklinde yer alan pankreas, yağ ve karbonhidratların sindirimi için gerekli olan enzimleri sağlıyor. Kandaki şeker seviyesini düzenliyor. Günümüzde sağlıksız yaşam alışkanlıkları, hareketsizlik, sigara ve alkol kullanımı gibi etkenlerle pankreastaki sağlıklı hücreler kontrolden çıkıp hızla çoğalarak pankreas kanserine yol açıyor. Prof. Dr. Güralp Onur Ceyhan, son yıllarda görülme sıklığı artan pankreas kanserinin sinsice, hiçbir belirti vermeden ilerlediğini, ileri evrelerde ise karın ağrısı, bulantı, hazımsızlık ve bel ağrısı gibi, farklı hastalıkların da ortak belirtisi olan şikayetlerle kendini gösterdiğini söylüyor. Pankreas kanseri hakkında bilinmesi gerekenleri anlatıyor: Pankreas kanserinin toplumda genellikle şiddetli ağrıya yol açtığı düşünülüyor. Oysa bu sinsi hastalık, sanılanın aksine ağrı olmadan gelişebiliyor. Ancak ileri evrelerde bel ağrısıyla karıştırılabilen sırt ağrısı veya karında şişkinlik, karın ağrısı, hazımsızlık gibi şikayetlerle kendini gösteriyor. Ağrı şikayeti genellikle tümörün çevresindeki damarların üstünde bulunan sinirlere baskı yaparak onları zedelediği durumlarda gelişiyor. Sarılık tanısı konulan hastalarda da pankreas kanserini erken veya geç evrelerde görüyoruz. Kanserden korunmak için aşırı kiloların sağlıklı bir şekilde verilmesi gerekiyor. Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve lifli gıdalar tüketme, Batı tipi beslenme yerine Akdeniz diyeti uygulanması, sigara ve alkolden uzak durulması çok önemli.
DİYABETLE İLİŞKİLİDİR
Hastaların sağ kalımları sanki damarları sarmamış gibi uzayabiliyor. Yani artık pankreas kanseri eşittir ölüm anlamına gelmiyor. Herhangi bir sağlık sorunu olmayan, o ana kadar diyabet öyküsü olmayan kişilerin bir anda diyabet tanısı alması akla pankreas kanserini de getirmelidir. Bu nedenle hiç zaman kaybetmeden pankreas kanserinin tanısına yönelik tetkikler de mutlaka yapılmalıdır.
Pankreas tümörü, kemoterapi ve radyoterapi ile beraber kontrol altına alınıyor. Artık damarı çok sarmış ve 'ameliyat edilemez' denilen hastalar bile kurtuluyor.
