Haşimato hastalığı kadınları tehdit ediyor! Uzmanı bilinmesi gerekenleri sıraladı

Halsizlik ve kas ağrısıyla belirti veren haşimato, kadınları tehdit ediyor. Doğru tedavi, hastalığın yol açtığı şikayetleri azaltıyor. Yaşam kalitesini yükseltiyor. İşte sizler için derlediğimiz 14 Ocak tarihli TAKVİM gazetesi sağlık tavsiyeleri...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 14 Ocak 2024 Güncelleme 14 Ocak 2024, 06:59
Haşimato hastalığı kadınları tehdit ediyor! Uzmanı bilinmesi gerekenleri sıraladı

İÇİNDEKİLER

Bir otoimmum tiroit hastalığı olarak bilinen haşimato, bağışıklık sistemimizin tiroit bezine saldırmasıyla ortaya çıkıyor. Tiroit bezinde bir harabiyet oluşturmasına bağlı olarak tiroit hormon eksikliği, tiroit kanseri ve lenfoma riskini arttırıyor.

İç Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Gökhan Erbağ, genellikle 30 ila 40'lı yaşlarda ortaya çıkan bu hastalığın kadınları tehdit ettiğini söylüyor. "Haşimato teşhisi iki parametreyle konulur. İlk parametremiz kandan baktığımız otoimmum belirtilerdir. Anti TPU ve anti TG dediğimiz iki kan testi ve tiroit ultrasonu yapılır. Halsizlik, yorgunluk, unutkanlık, yaygın kas ağrıları, eklem ağrıları olan kişiler haşimato açısından risk altındadır" diyor. Tedaviyle ilgili de şu bilgileri veriyor: Öncelikle tiroit hormon ilacı verilir. Tedavi sadece bundan ibaret değildir.



KATARAKT HER YAŞIN HASTALIĞI
İlerleyen yaş, göz sağlığını da olumsuz etkiliyor. Günümüzde en sık görülen göz hastalıklarının başında ise katarakt geliyor. Göz içerisinde görmeyi sağlayan doğal merceğin zamanla yapısının bozulmasıyla ortaya çıkan bu hastalık bilinenin aksine sadece yaşlılarda değil gençlerde hatta yeni doğan bebeklerde bile görülebiliyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Hakan Özkan, kataraktın tek tedavisinin ameliyat olduğunu söylüyor. Şöyle devam ediyor: Artık son teknoloji lazerle katarakt ameliyatı yapıyoruz. Trifokal 3 odaklı mercekleri kullanıyoruz. Bu mercekler eğer göz uygun ise hastanın gözüne yerleştirildiğinde gözlük ihtiyacını ortadan kaldırmış olur.

KABIZLIĞI BİTİREN REÇETE
Yanlış beslenme alışkanlıkları, en çok sindirim sistemine zarar veriyor. Buna bir de hareketsizlik eklendiğinde kabızlık kaçınılmaz oluyor. Günümüzde hemen her yaşta görülen ve neden olduğu karın şişliğiyle yaşam kalitesini düşüren kabızlığın ihmal edilmemesi gerekiyor.

Dyt. Elif Serenay Sağıroğlu, kabızlıktan korunmanın ilk yolunun düzgün beslenme olduğunu belirtiyor. "Kabızlık sıvının yetersiz alınması, posanın az tüketilmesi, hareketin az olması sonucu görülür. Mevsim sebzeleri ve meyvelerinin kabuklu tüketilmesi gerekir" diyor. Alınması gereken önlemleri sıralıyor: Bağırsak sağlığı için florayı düzenleyici yararlı bakterilerden oluşan özellikle probiyotik kaynaklarıyla beslenmeye yer verilmelidir. Yoğurt, kefir gibi gıdalar beslenmede önemli yer tutar. Düzgün bir beslenme profili kurmak çok önemli, bu tarz durumlarda tedavi için diyetisyen hekime başvurulmalıdır.

SIRRI LAHANA
Kırmızı ve kara lahana gibi çeşitleri olsa da lahana denildiğinde akla genellikle beyaz yapraklı lahana gelir. Antioksidan deposudur. Vücuttaki iltihapları önler. Kalp hastalıkları ve karaciğer yağlanmasına kaşı koruyucudur. Lif kaynağı olması sebebiyle sindirim sistemine yardımcı olur. Kilo vermeyi kolaylaştırır. Kolesterolü düşürür. Kavurmasından turşusuna pek çok şekilde tüketilebilir. Ayrıca lahana suyu, ses kısıklığına ve kansızlığa iyi gelir.

AĞRI KESİCİ LAVANTA
Güzel kokulu lavanta, depresyonu önler. Boğaz şişkinliğini alan lavanta, idrar yolu enfeksiyonlarını iyileştirir. Saçların dökülmesini durduran lavanta, baş ağrısını hafifletir.

İKİ GÖZÜM MISIR
Karaciğer yağlanmasını engelleyen mısır, kolesterolü düşürür. Kansızlığa iyi gelir. Hazımsızlığı giderir. Katarakt ve sarı nokta hastalığına karşı koruma sağlar.

FESLEĞEN AŞKINA
Güzel kokulu fesleğen, meme ve cilt kanserine karşı korur. Aşk hayatında sorun yaşayanlara da umut olur. Afrodizyak etkisiyle cinsel gücü artırır.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN