- Uyuyor musun? Tabii mutlaka bu soruya saçma cevap verirdik.
- Uyuyorum anne. Öyle bir milletiz ki telepati yöntemi ile uykumuzda gerçek hayata bağlanıyoruz.
* Hepimiz yapmışızdır. Eve gelirsin, kapıyı açıp içeri girdiğinde ailen ya da o anda evde kim varsa, "Aaa geldin mi?" diye sorar. "Sanırım bedenen buradayım ama ruhum gelmedi" dememizi beklerler. Hepimiz de bu soruya mutlaka saçma bir cevap vermişizdir:
- Geldim, geldim.
* Bunun bir benzer repliği telefonda yaşanmıştır yıllarca. Gerçi şimdi cep telefonu çıktı ama yine de ev telefonunu arayıp su saçma soruyu sormadan edemiyoruz:
- Aloo evde misin? Yine her zamanki gibi sorunun soruluşundan gelişigüzel bir şekilde saçma cevap veririz:
- Evdeyimmm. En saçma soru da şudur:
- Aloo nerdesin?
* Telefon demişken, değişen yüzyılımızın artan teknoloji dünyasında en önemli yeri alan cep telefonu ile arkadaşının cep telefonundan ararsın. Fakat telefon çalar, karşıdaki açar ve sorumuzu patlatırız:
- Alo orada mısın? Telefonu açan şahıs ise telefonu sanki kendi açmamış gibi saçma soruya sapan ile geri atış yapar.
- Aloo burdayımm.
* İki sevgili arasında durduk yere dalgınlık esnasında sorulan en saçma sorulardan bir tanesidir:
- Ne düşünüyorsun hayatım? Hayır ne düşündüğümü ne yapacaksın?
Belki tuvaletim geldi onu düşünüyorum. Her şeyi bilmek ister bu sevgililer.
* Cümleye giriş sorusudur ve heyecanı arttırma amaçlıdır:
- Biliyor musun ne oldu? Ardından söylenen şey yüzde 99.9999 ihtimalle bilinmediğinden, sorulması tamamen saçmadır. Zaten şöyle devam eder genelde:
- Ne?
* Esnaf ile girdiğimiz bir diyalog ama siz mutlaka, "Ben yapmadım vallahi" diyeceksiniz:
- Abi bilmemne var mı?
- Yok.
- Hiç mi yok? Bu nasıl esnafa güvensizliktir?
* Türk milletinin enteresan sorularından en bombasına geliyorum. Kapı çalar, kapının oraya gidilir ve işte o soru sorulur:
- Kim o? Millet olarak ses tanıma özelliğine programlandığımız için bu soru sorulur ve aynı şekilde cevap verilir.
- Benn. İşte burada ikinci bomba patlar:
- Aaa sen misin? Hayır kardeşim, bence kapıya soruyorlar bu soruyu:
- Kim o? Pamuk Prenses'teki ayna konuşuyorsa kapı da konuşur:
- Ahmet Bey geldi.
- Aaa öyle mi, hemen açıl susam açıl. Abicim, ablacım, ortada koskoca delik var, gelen kimse oradan görüyorsun.
* * *
SİLAH SESİ
Öğretmen çok serttir. "Derslerinize yine iyi çalışmamışsınız" diyerek öğrencilere kükrer.
"Bir dahaki derste çarpma tablosundan sorduğumda yanıtlar sıkılan bir silah gibi art arda gelmeli, anlaşıldı mı!" diyerek bağırır.
Ertesi gün gözüne kestirdiği afacana sorar: "Söyle bakalım! 8 kere 7 ne eder?"
Afacan: "Drang, drang öğretmenim."
* * *
KASKET
Temel başındaki kasketi gösterip, "Ha bu kasket penu on yaş gençleştirdu" demiş.
"Kaç yaşindasun" diye sormuş Cemal...
Temel, "Kasketlimu, kasketsiz mu" diye yanıtlamış.
* * *
ALKIŞLI YORUM
Dolmuşla şehir merkezine gidilmektedir ve o esnada 2 kadın hararetle kavga etmektedir.
- Hanımefendi, siz hasta mısınız?
- Evet, hastaneye gidiyorum.
- Peki ruh hastası mısınız?
- Evet tımarhaneye gidiyorum belki...
- (Kısık bir sesle) Hıı, git de bi güzel tımarlasınlar seni...
- Efendim, duyamadım?
- Yok, ben bişey demedim.