
Ben 'Tefo' olana kadar 'Ahmet' de oldum, 'Mehmet' de oldum, 'Servet' de... Bir sürü şey oldum yani. Mesela 'Kurtlar Vadisi'nde oynarken de

Evet, hiçbiri bu kadar tutmamıştı. Televizyon seyircisi beni 'Tefo' diye tanıyor ama yakın
SENARYOYU MERAK EDİYORUZ

Hayır, hiç tahmin etmiyordum. Eğer oynadığınız dizideki ana hikayenin çok vazgeçilmez bir parçası değilseniz, fazla bir öngörünüz olamıyor. Ama 'Tefo'nun bu kadar popüler olmasının çeşitli nedenleri var bence. Başlıca iki nedeni de senaryo ve

Hem de çok. Ben bir bölümü okuduktan sonra çoğu zaman senaristi arayıp, "Senin bölüm sonu diye

Ben de o zaman şu soruyu sorarım: Neyin ortaya çıkması sizin için son olur? Çünkü sizin için bir şeyin ortaya çıkmasıyla gelecek son, bizim hikayenin başlangıcı olabiliyor. Bizim hikaye, herkesin 'bitti' dediği yerde başlıyor. Zaten o yüzden hızlı bir kurguya sahip, o yüzden çok tuttu.
BİZDE KÖTÜ ADAM YOK

Bizim hikayemizdeki karakterlere bakıldığında, 'Şu iyi, şu kötü' denemiyor. Bu hikayede kötü adam yok aslında, hata yapmış adamlar var. Herkesin hayatta hata yapabileceği gibi... Sadece bizimkiler çok büyük hatalar yapmışlar. Bence 'Tefo'nun bu kadar sevilmesinin nedeni, Ali'yi, Ali'de kendine benzettiği şeyi seviyor olması. Yani 'Tefo'nun da birini seviyor, sevebiliyor olması, insan olması, sadece görev adamı, tetikçi olmaması hoşuna gitmiş olabilir seyircinin.

İnşallah diyelim. Ama 'Ezel' kadrosundan olduğum için, bunu söyleyen insanlardan biri olmam doğru olmaz. Bu konuşuluyorsa, zaten başka bir kulvar açılmış demektir. Ama 'Ezel'in senaryosunun, Türkiye'de okuduğum en iyi kurguya sahip senaryo olduğunu söyleyebilirim. Kurgusal anlamda bu kadar başarılı, bu kadar hızlı, aksiyonu içinde barındıran ve senaristler tarafından kafada iki senenin tasarlanmış olduğu, hikayenin, sonunun bilindiği bir proje daha görmedim.

İki-üç, daha ne kadar sürecek bilmiyorum. Afaki söylüyorum. Benim demek istediğim 'Ezel'in hikayesinin başının ve sonunun senaristler tarafından bilindiği... O özgüvenle oynuyorum ben de. Onlar 'Eyvah ne yapacağız!' diye düşünmedikleri için, biz de oyuncular olarak kendimizi rahat bırakıp, yazdıklarını her bölümde daha bir samimiyetle oynayabiliyoruz.

Barış'la oynamak insanı çok rahatlatıyor. Karşılıklı oynarken bir şeyler öğrendiğiniz, kendi kendinize bir şeyler fark ettiğiniz bir oyuncu. Barış'la oynamak insana çok iyi geliyor. Çok iyi bir oyuncu çünkü. Ama sadece Barış değil; tüm oyuncu arkadaşlarım çok iyi. Ben izlerken de, oynarken de onlardan çok şey öğreniyorum. Set de çok uyumlu; Barış da, ben de çocuk gibi oynuyoruz.
BU İŞ İÇİN TAM BİR YIL BEKLEDİM

Ablam Esra Akkaya, Sihirli Anahtar Ajansı'nın sahibi. Oradan ulaştılar bana. Zaten senaristlerimizden Kerem Deren de eski arkadaşım. Daha önce birçok projede yer almıştık birlikte. Sanırım yine Kerem'den geldi teklif. Ben bir yıl bekledim bu işi. Geçen yıl çekimlerin başlayacağı dönemde kriz patladı, proje ertelendi. Bir yıl hiçbir iş yapmadan ben ve benim gibi birçok oyuncu arkadaşım bu iş için bekledik.

Beklemek beklememek konuşulabilir bir şey. Ama 'Ezel'in senaryosu çok iyiydi, bir de işin içinde Ay Yapım'ın olması çok önemliydi benim için.

'Tefo'nun ne yapacağını bilmiyor olmak beni çok etkiliyor ve sete heyecanla gitmemi sağlıyor. Hep, 'Acaba şimdi ne olacak, acaba şimdi ne yapacak?' diye merak ediyorum. Bir de, belki olmaz ama, büyük bir hırsla 'Tefo'nun da kararını vereceği günü bekliyorum diyebilirim. Çünkü unutmamak gerekiyor ki, o da bir insan ve bir gün kendi dediğini yapacak. Tabii ben böyle düşünüyorum, benim beklentim bu ama ne olur, bilmiyorum.
ESMER ÜNLÜLER
YAŞLANDIKLARINDA BÖYLE OLACAKLAR
ÜNLÜLERİN İLK SEVGİLİLERİ
ÜNLÜLERİN BOYLARINI MERAK EDİYOR MUSUNUZ?
ÜNLÜLERİN BABA MESLEKLERİ