Gökbilimciler, Güneş Sistemi'nde Neptün'ün çok ötesinde yer alabilecek "Dokuzuncu Gezegen" teorisini araştırıyor. Dünya'nın yaklaşık yedi katı büyüklüğünde buzlu ya da gazlı bir yapıya sahip olabileceği düşünülen bu gezegen, milyarlarca kilometre uzaklıkta saklanıyor olabilir.
Fotoğraflar: AA (Temsili)
2016 yılında gökbilimciler, Güneş Sistemi'nin en dış bölgesi olan Kuiper Kuşağı'ndaki bazı nesnelerin garip yörüngeler sergilediğini fark ettiler. Bu hareketlerin, büyük bir kütleye sahip bir gök cisminden kaynaklandığına inanılıyor. Caltech'te görev yapan bilim insanı Mike Brown, bu alışılmadık davranışların gizemini çözmeye kararlı kişilerden biri. Brown, daha önce Eris ve Haumea gibi cüce gezegenleri keşfetmiş bir araştırmacı olarak tanınıyor.
Gökbilimcilerin Dokuzuncu Gezegen'i arayışlarında en büyük destekçilerinden biri, 2025'te faaliyete geçmesi beklenen Şili'deki Vera C. Rubin Gözlemevi olacak. Bu gözlemevi, şimdiye kadar yapılmış en güçlü dijital kamerayla donatılmış durumda ve gökyüzünü muazzam ayrıntılarla tarayabilecek. Bu sayede, eski teleskopların tespit edemediği kadar sönük ve uzak nesneler incelenebilecek.

Gezegenin, Dünya'nın yaklaşık yedi katı büyüklüğünde ve buzlu ya da gazlı bir yapıya sahip olduğu düşünülüyor. Eğer varlığı doğrulanırsa, Dokuzuncu Gezegen'in Güneş Sistemi'ndeki en küçük gezegen olan Plüton'dan çok daha büyük olduğu ortaya çıkacak. Güneş'ten milyarlarca kilometre uzaklıkta yer alan gezegenin, bir tam yörüngesini tamamlaması binlerce yıl sürebilir.
Eğer Dokuzuncu Gezegen keşfedilirse, bu sadece Güneş Sistemi'nin yapısını daha iyi anlamamızı sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda gezegenlerin oluşumu ve evrimi hakkında önemli bilgiler sunacak. Ayrıca, Kuiper Kuşağı'nda gözlemlenen tuhaf kütle çekim etkilerini açıklayarak bu bölgedeki diğer gök cisimleri hakkında daha derin bir kavrayış sağlayacak.

Bu araştırma, insanlığın bilinmeyenleri keşfetme tutkusunu bir kez daha ortaya koyuyor. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte, gökbilimciler evrenin daha önce hiç ulaşılamayan köşelerine ulaşma fırsatı yakalıyor. Vera C. Rubin Gözlemevi gibi yenilikçi araçlar, bu çabanın merkezinde yer alarak güneş sistemimiz hakkında çığır açan keşiflere zemin hazırlıyor.