Muğla açıklarında meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki depremin ardından gözler yeniden Ege ve Akdeniz hattına çevrildi. Uzmanlar, depremin meydana geldiği bölgenin tehlikeli bir levha sınırı üzerinde yer aldığına dikkat çekerek tsunami riskine işaret etti.
Bir televizyon kanalının canlı yayınına katılan Prof. Dr. Süleyman Pampal, Muğla açıklarında meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem hakkında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Pampal, "Bu bölge tarih boyunca çok sayıda yıkıcı depreme sahne oldu. Yeni bir büyük deprem kimse için sürpriz olmamalı" dedi.
İşte açıklamadan satır başları...
Pampal açıklamasında, "Bu bölge Afrika levhasının kuzeye doğru daldığı, yani dalma-batma zonunun bulunduğu yer. Bu çarpışma hattı, Girit ve Rodos'un güneyinden geçiyor ve tarihsel olarak 8 ila 8.5 büyüklüğünde depremler üretmiş bir alan. Bu nedenle, meydana gelen depremin büyüklüğünden çok nerede olduğu önemli." ifadelerini kullandı.
#DEPREM
— AFAD Deprem (@DepremDairesi) May 13, 2025
Büyüklük:6.0 (Ml)
Yer:Akdeniz - [155.06 km] Datça (Muğla)
Tarih:2025-05-14
Saat:01:51:16 TSİ
Enlem:35.32889 N
Boylam:27.08167 E
Derinlik:20.41 km
Detay:https://t.co/j6pdobWu9U@afadbaskanlik @trthaber @anadoluajansi
AFAD verilerine göre depremin merkez üssü Akdeniz açıkları olup, Muğla'nın Datça ilçesine yaklaşık 155 kilometre mesafede ve yerin 20 kilometre derinliğinde meydana geldi. Herhangi bir can ya da mal kaybı yaşanmazken, uzmanlar bu tür depremlerin geçmişteki büyük sarsıntılarla benzerlik taşıdığına dikkat çekiyor. Bu nedenle, bölgedeki hareketliliğin hafife alınmaması gerektiği uyarısında bulunuluyor.
Bu tür depremlerin doğrudan etkilerinden ziyade ikincil etkilerinin büyük tehlike oluşturduğunu söyleyen Pampal, "Geçmişte bu fay hattı tsunamiye neden oldu. Bu tür etkiler adalar başta olmak üzere Güneybatı Anadolu kıyılarında ciddi hasara yol açabilir" dedi.
Uzman isim, Helen Yayı'nın Muğla'nın güneyinden başlayıp Antalya üzerinden Kıbrıs yayına ve oradan da Hatay'a kadar uzandığını vurguladı. Bu hattın sonunda Arap ve Afrika levhalarıyla buluştuğu, Ölüdeniz ve Doğu Anadolu faylarının da bu birleşim hattını oluşturduğu bilgisi verildi.