Suriye'de 27 Kasım'da rejim karşıtı silahlı gruplar ile Beşar Esad güçleri arasında çatışmalar yoğunlaştı. Gruplar, 30 Kasım-7 Aralık tarihlerinde Halep, İdlib, Hama ve Humus gibi en büyük illerde üstünlük kurdu.
61 YILLIK BAAS REJİMİ ÇÖKTÜ 13 YILLIK SAVAŞ BİTTİ
Başkent Şam'a 7 Aralık'ta girmeye başlayan gruplara halk kitlelerinin de destek vermesiyle rejim, Şam ve diğer birçok bölgede kontrolü tümüyle kaybederek çöktü. Baas Partisi'nin 61 yıllık iktidarı sona ererken rejim lideri Esad, başkentten kaçtı.
HAPİSHANELERDE İŞKENCELER VE ZULÜM
Başta Sednaya olmak üzere birçok hapishanede işkence ve ölümlerin yaşandığı ortaya çıktı. Suçsuz yere tutuklu bulunanlar serbest bırakılırken birçok mahkuma ulaşma çalışmaları ise devam ediyor.
Gelişmelerin ardından Suriye halkı bu zaferi kutlarken Türkiye'deki Rus-İran güdümlü yerli şebbihalar ise bu çöküşün yasını tutmaya başladı.
ÇATIŞMANIN İLK GÜNÜNDEN İTİBAREN İRAN ESAD'I DESTEKLEDİ
Çatışmaların ilk gününden itibaren İran, Esad'ın ayakta kalması için her türlü yolu denedi. Şii milis gruplarını Suriye'ye sevk eden İran, bu politikasını ideolojik ve stratejik çıkarlarla harmanlayarak uyguladı. Türkiye'de Tahran yönetimini destekleyenler ise "İran ne yaparsa doğrudur" anlayışıyla Esad rejiminin işlediği katliamları meşrulaştırmaya çalıştı.
İran'ın bölgedeki Şii yayılmacılığına dayanan politikalarını "vahdet" kisvesiyle örtbas etmeye kalkan bu kişiler, kamuoyunu yanıltmak adına "Direniş Ekseni" söylemi etrafında gerçeklerden çok uzak hikayeler uydurarak Esad rejiminin propagandasını yaptı. Esad rejimi düşse de Türkiye'deki İran ajanlarının yazıp çizdikleri, yaptıkları propaganda hala milyonların zihinlerindeki yerini koruyor.
KİM BU ETKİ AJANLARI?
Peki, bu etki ajanları kim? İşte isim isim Esad'ın katliamlarını gizleyen, işkence ve zulümlerin önüne perde çeken rejim destekçileri...
KADİR AKARAS
İran ile yakınlığıyla bilinen Ehl-i Beyt Alimleri Derneği'nin Başkanı Kadir Akaras, sosyal medyada yaptığı paylaşımda, Rusya ve İran destekli Esed rejimi güçlerinin İdlib'de katlettiği sivillere "siyonist köpeği" olarak nitelendirmişti ve bütün muhalifleri "itlaf" etmekle tehdit etmişti.