Bakara suresinin okunuşu, Türkçe anlamı! Bakara suresinin fazileti nedir? Bakara suresi kaç ayet, nasıl okunur?

Bakara suresi kıyamet günü için kurtarıcı sureler arasında yer alır. Sureyi okuyanların kıyamet gününde Allah yanındadır. Evde şeytan ya da cinlerden korunmak için Bakara suresi okunmalıdır. Bakara suresinin faziletleri arasında maddi ve manevi sıkıntılara karşı iyi gelmesi de yer alır.

Giriş Tarihi 24 Mayıs 2022, 17:41 Güncelleme 23 Mart 2023, 16:28
Bakara suresinin okunuşu, Türkçe anlamı! Bakara suresinin fazileti nedir? Bakara suresi kaç ayet, nasıl okunur?

İÇİNDEKİLER

Bakara suresi bakara kelimesinden gelir. Sığır anlamını taşır. Kur'an'da 2. sırada yer alır. Bakara suresinin bahsettiği konu inanç ve ibadettir. Allah'a iman ve Allah ile kul arasındaki ilişkiler hakkında bilgiler yer alır.

Bakara Suresi Kaç Ayet?
Bakara suresinin ayet sayısı 286'dır.


Bakara Suresi Nasıl Okunur?
Bakara suresinin Arapça okunuşu şöyledir:
• Elif, lâm, mim.
• Zâlikel kitâbu lâ reybe fîh(fîhi), huden lil muttekîn(muttekîne).
• Ellezîne yu'minûne bil gaybi ve yukîmûnes salâte ve mimmâ razaknâhum yunfikûn(yunfikûne).
• Vellezîne yu'minûne bi mâ unzile ileyke ve mâ unzile min kablik(kablike) ve bil âhireti hum yûkınûn(yûkınûne).
• Ulâike alâ huden min rabbihim ve ulâike humul muflihûn(muflihûne).

• İnnellezîne keferû sevâun aleyhim e enzertehum em lem tunzirhum lâ yu'minûn(yu'minûne).
• .Hatemallâhu alâ kulûbihim ve alâ sem'ıhim, ve alâ ebsârihim gışâvetun, ve lehum azâbun azîm(azîmun).
• Ve minen nâsi men yekûlu âmennâ billâhi ve bil yevmil âhıri ve mâ hum bi mu'minîn(mu'minîne).
• Yuhâdiûnallâhe vellezîne âmenû, ve mâ yahdeûne illâ enfusehum ve mâ yeş'urûn(yeş'urûne).
• Fî kulûbihim maradun, fe zâdehumullâhu maradâ(maradan) ve lehum azâbun elîmun bi mâ kânû yekzibûn(yekzibûne).
• Ve izâ kîle lehum lâ tufsidû fîl ardı, kâlû innemâ nahnu muslihûn(muslihûne).
• E lâ innehum humul mufsidûne ve lâkin lâ yeş'urûn(yeş'urûne).
• Ve izâ kîle lehum âminû kemâ âmenen nâsu kâlû e nu'minu kemâ âmenes sufehâu, e lâ innehum humus sufehâu ve lâkin lâ ya'lemûn(ya'lemûne).
• Ve izâ lekûllezîne âmenû kâlû âmennâ, ve izâ halev ilâ şeyâtînihim, kâlû innâ meakum, innemâ nahnu mustehziûn(mustehziûne).
• Allâhu yestehziu bihim ve yemudduhum fî tugyânihim ya'mehûn(ya'mehûne).
• Ulâikellezîneşterevûd dalâlete bil hudâ, fe mâ rabihat ticâretuhum ve mâ kânû muhtedîn(muhtedîne).
• Meseluhum ke meselillezistevkade nârâ(nâren), fe lemmâ edâet mâ havlehu zeheballâhu bi nûrihim ve terekehum fî zulumâtin lâ yubsirûn(yubsirûne).

• Summun bukmun umyun fe hum lâ yerciûn(yerciûne).
• Ev ke sayyibin mines semâi fîhi zulumâtun ve ra'dun ve berk(berkun), yec'alûne esâbiahum fî âzânihim mines savâiki hazaral mevt(mevti), vallâhu muhîtun bil kâfirîn(kâfirîne).
• Yekâdul berku yahtafu ebsârehum kullemâ edâe lehum meşev fîhi, ve izâ azleme aleyhim kâmû ve lev şâellâhu le zehebe bi sem'ihim ve ebsârihim innallâhe alâ kulli şey'in kadîr(kadîrun).
• Yâ eyyuhen nâsu'budû rabbekumullezî halakakum vellezîne min kablikum leallekum tettekûn(tettekûne).
• Ellezî ceale lekumul arda firâşen ves semâe binââ(binâen), ve enzele mines semâi mâen fe ahrece bihî mines semarâti rızkan lekum, fe lâ tec'alû lillâhi endâden ve entum ta'lemûn(tâ'lemune).
• Ve in kuntum fî reybin mimmâ nezzelnâ alâ abdinâ fe'tû bi sûretin min mislihî, ved'û şuhedâekum min dûnillâhi in kuntum sâdıkîn(sâdıkîne).
• Fe in lem tef'alû ve len tef'alû fettekûn nârelletî vakûduhân nâsu vel hicâratu, uiddet lil kâfirîn(kâfirîne).
• Ve beşşirillezîne âmenû ve amilûs sâlihâti enne lehum cennâtin tecrî min tahtihel enhâr(enhâru), kullemâ ruzikû minhâ min semeretin rızkan kâlû hâzellezî ruzıknâ min kabl(kablu) ve utû bihî muteşâbihâ(muteşâbihan), ve lehum fîhâ ezvâcun mutahharatun ve hum fîhâ hâlidûn(hâlidûne).

Bakara Suresinin Türkçe Anlamı Nedir?
Bakara suresinin Türkçe meali şöyledir:
• Elif, Lam, Mim,
• Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici olan bir Kitap'tır.
• Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.
• Ve onlar, sana indirilene, senden önce indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar.
• İşte bunlar, Rablerinden olan bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler bunlardır.
• Şüphesiz, inkar edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için fark etmez; inanmazlar.
• Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir; gözlerinin üzerinde perdeler vardır. Ve büyük azap onlaradır.
• İnsanlardan öyleleri vardır ki: "Biz Allah'a ve ahiret gününe iman ettik" derler; oysa inanmış değillerdir.
• (Sözde) Allah'ı ve iman edenleri aldatırlar. Oysa onlar, yalnızca kendilerini aldatıyorlar ve şuurunda değiller.
• Kalplerinde hastalık vardır. Allah da hastalıklarını arttırmıştır. Yalan söylemekte olduklarından dolayı, onlar için acı bir azap vardır.
• Kendilerine: "Yeryüzünde fesat çıkarmayın" denildiğinde: "Biz sadece ıslah edicileriz" derler.
• Bilin ki; gerçekten, asıl fesatçılar bunlardır, ama şuurunda değildirler.

• Ve (yine) kendilerine: "İnsanların iman ettiği gibi siz de iman edin" denildiğinde: "Düşük akıllıların iman ettiği gibi mi iman edelim?" derler. Bilin ki, gerçekten asıl düşük-akıllılar kendileridir; ama bilmezler.
• İman edenlerle karşılaştıkları zaman: "İman ettik" derler. Şeytanlarıyla baş başa kaldıklarında ise, derler ki: "Şüphesiz, sizinle beraberiz. Biz (onlarla) yalnızca alay ediyoruz."
• (Asıl) Allah onlarla alay eder ve taşkınlıkları içinde şaşkınca dolaşmalarına (belli bir) süre tanır.
• İşte bunlar, hidayete karşılık sapıklığı satın almışlardır; fakat bu alış-verişleri bir yarar sağlamamış; hidayeti de bulmamışlardır.
• Bunların örneği, ateş yakan adamın örneğine benzer; (ki onun ateşi) çevresini aydınlattığı zaman, Allah onların aydınlığını giderir ve göremez bir şekilde karanlıklar içinde bırakıverir.
• Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı dönmezler.
• Ya da (bunlar) karanlıklar, gök gürültüsü ve şimşek(ler)le yüklü, 'gökten şiddetli bir yağmur fırtınasına tutulmuş gibidirler ki, yıldırımların saldığı dehşetle'; ölüm korkusundan parmaklarıyla kulaklarını tıkarlar. Oysa Allah kafirleri çepeçevre kuşatıcıdır.
• Çakan şimşek neredeyse gözlerini kapıverecek; önlerini her aydınlattığında (biraz) yürürler, üzerlerine karanlık basıverince de kalakalırlar. Allah dileseydi, işitmelerini de görmelerini de gideriverirdi. Şüphesiz Allah, hervşeye güç yetirendir.

• Ey insanlar, sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize kulluk edin ki sakınasınız.
• O, sizin için yeryüzünü bir döşek, gökyüzünü bir bina kıldı. Ve gökten yağmur indirerek bununla sizin için (çeşitli) ürünlerden rızık çıkardı. Öyleyse (bütün bunları) bile bile Allah'a eşler koşmayın.
• Eğer kulumuza indirdiğimiz (Kur'an)'dan şüphedeyseniz, bu durumda, siz de bunun benzeri bir sûre getirin. Ve eğer doğru sözlüyseniz, Allah'tan başka şahitlerinizi (kendilerine güvendiğiniz yardımcılarınızı) çağırın.
• Ama yapamazsanız -ki kesin olarak yapamayacaksınız -bu durumda kafirler için hazırlanmış ve yakıtı insanlar ile taşlar olan ateşten sakının.
• (Ey Muhammed) iman edip salih amellerde bulunanları müjdele. Gerçekten onlar için altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızık olarak bu ürünlerden her yedirildiğinde: "Bu daha önce de rızıklandığımızdır" derler. Bu, onlara, (dünyadakine) benzer olarak sunulmuştur. Orada, onlar için tertemiz eşler vardır ve onlar orada süresiz kalacaklardır.