Teröristbaşı Abdullah Öcalan'dan PKK’ya videolu çağrı! "Özgür irademle yapıyorum" vurgusu: "Silah bırakma hızlıca hayata geçirilecek"

Teröristbaşı Abdullah Öcalan "özgür iradesiyle" İmralı'dan PKK'ya "silah bırak" çağrısı yaptı. "Silahın değil barışın gücüne inanın" diyen Öcalan, PKK'nın varlığının sona erdiğini yineledi. Silah bırakma mekanizmasının hızlıca hayata geçirileceğini belirten teröristbaşı, "Son günlerde bölgede yaşanan gelişmeler, attığımız bu tarihi adımın önemini ve aciliyetini açıkça teyit ediyor. Önümüzdeki döneme çağrım, kongre kararları ve en son bu yazıda dile getirdiğim görüş ve öneriler doğrultusunda gelişmeler sağlayalım" dedi. Öte yandan Öcalan'ın 27 yıl sonra ilk kez görüntüsü verildi.

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
Teröristbaşı Abdullah Öcalan'dan PKK’ya videolu çağrı! "Özgür irademle yapıyorum" vurgusu: "Silah bırakma hızlıca hayata geçirilecek"

Terörsüz Türkiye sürecinde yeni bir sayfa açıldı. Terör örgütü PKK'nın yarın Süleymaniye'de silahlarını teslim etmesi bekleniyor.

İlk etapta 20-30 kişilik bir PKK'lı grubun silah bırakması beklenirken teslim edilen silahlar kayıt altına alınacak.

Teröristbaşı Abdullah Öcalan’dan çağrı geldi



ÖCALAN'DAN GÖRÜNTÜLÜ ÇAĞRI

Teröristbaşı Abdullah Öcalan PKK'nın silahları indirmesine dönük İmralı'dan yeni bir mesaj verdi

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

CANLI ANLATIM

ÖCALAN'IN YANINDA KİMLER VARDI?

Yayınlanan açıklamada Öcalan'ın yanında terör örgütü PKK üyelerinden Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş'ın da olduğu görüldü. 

ÖCALAN'DAN VİDEOLU ÇAĞRI GELDİ: SİLAH DEĞİL BARIŞ

Teröristbaşı Abdullah Öcalan, PKK'nın silah bırakmasına dönük videolu bir çağrı yaptık.

İmralı'dan kayda geçen görüntülerde Öcalan, PKK'nın varlığının sona erdiğini belirtip terör örgütüne "Silah bırak" mesajı verdi.

"Silah bırakma mekanizmasının kurulması süreci ileri taşıyacaktır" diyen Öcalan, "Yapılan silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiştir. Silah bırakmaya ilişkin detaylar belirlenecek ve hızlıca hayata geçirilecektir. Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum. Son günlerde bölgede yaşanan gelişmeler, attığımız bu tarihi adımın önemini ve aciliyetini açıkça teyit ediyor" dedi.
 
Öcalan'ın çağrısı şöyle: 
 
“Değerli yoldaşlar  
 
Komünalist yoldaşlık hareketimizin geldiği aşamayı, yaşadıkları somut durumu, sorun ve çözüm yollarına ilişkin kapsamlı bir mektupla tekraren de olsa açıklayıcı ve yaratıcı yanıtlar vermeyi, sizlere karşı etik bir görev saymaktayım.  
 
27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı savunmaya devam etmekteyim. Sizlerin PKK’nin 12. Fesih Kongresi’yle, buna kapsamlı oldukça doğru bir içerikle pozitif yanıt vermenizi tarihi bir karşılık olarak değerlendirmekteyim.  
 
Gelinen nokta oldukça değerli ve tarihi nitelikte sayılmak durumundadır. Bu arada köprü ilişkide bulunan yoldaşların çabası aynı değerde ve takdire şayandır.  
 
Tüm yaşanan gelişmeler sonunda tarihi bir dönüşüm sayılması gereken bir Demokratik Toplum Manifestosu hazırladım. Bu manifesto, yaklaşık 50 yıllık 'Kürdistan Devriminin Yolu’' manifestosunu başarıyla ikame edecek niteliktedir. Sadece Kürt tarihsel toplumu için değil, bölgesel ve küresel toplum için de tarihsel toplumsal bir içerik taşıdığına inanmaktayım. Tarihi manifesto geleneğinin başarılı bir örneğini teşkil ettiğinden kuşku duymamaktayım.  
 
Tüm bu gelişmelerin İmralı’da gerçekleştirdiğim görüşmeler neticesinde yaşandığını açıkça belirtmek durumundayım. Görüşmelerin özgür irade temelinde yürütülmesine azami dikkat gösterilmiştir.  
 
Varılan aşama, yeni adımlarla pratiğe geçmeyi gerekli kılmaktadır. Bu aşamanın ve gerekli adımların da tarihi nitelikte olduğunun önemle belirtilmesi, anlaşılması ve gereklerine bağlı kalınması, yol alınması açısından kaçınılmazdır.  
 
Varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir. Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir. Miadını doldurma bu anlamdadır. Gerisi aşırı tekrar ve açmaz olarak değerlendirilmiştir. Bu temelde kapsamlı eleştiri-öz eleştiri devam edecektir.  
 
Siyaset boşluk tanımayacağına göre, boşluk, Barış ve Demokratik Toplum başlıklı program, 'demokratik siyaset' stratejisi ve temel taktik olarak bütüncül hukukla doldurulmak durumundadır. Tarihsel nitelikte ve kader belirleyici bir süreçten bahsediyoruz.  
 
Sürecin geneli olarak silahların gönüllüce bırakılması ve TBMM’de yetkili ve kanunla kurulması düşünülen kapsamlı komisyon çalışması önemlidir. Kısır mantıklı, önce sen-ben kısırlığına düşmeden, adımların atılmasında dikkat ve hassasiyetin gösterilmesi şarttır. Atılan adımların boşa çıkmayacağını biliyorum. Samimiyeti görüyor ve güveniyorum.  
 
Dolayısıyla daha da pratik ve somut kilit açıcı adımlara geçilmeye çalışılmaktadır. Benim tarafımdan ileri sürülen tezlerin belli başlı olanları şunlardır:  
 
Herkesin üzerine düşeni yapması, Barış ve Demokratik Toplum hedefine ulaşılması, pozitif entegrasyonalist bir perspektifle mümkündür. Tüm anlatılanlardan çıkarılan sonuç; PKK ulus devletçi bir amaçtan vazgeçmiş, bu temel amaçtan vazgeçişle birlikte temel savaş stratejisinden de vazgeçmiş, varlığını sona erdirmiştir. Gelinen tarihi noktanın daha da ileriye götürülmesi beklenmektedir.  
 
Gerek TBMM ve komisyon için anlam ifade edecek, gerek kamuoyundaki şüpheleri giderecek ve sözümüzün gereğini karşılayacak şekilde silahların bırakılmasını, ilgili çevre ve kamuoyuna açık olarak temin etmeniz doğal karşılanmalıdır. Silah bırakma mekanizmasının kurulması süreci ileri taşıyacaktır. Yapılan silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiştir. Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmek durumundadır. Silah bırakmaya ilişkin detaylar belirlenecek ve hızlıca hayata geçirilecektir.  
 
Meclisin çatısı altında bulunan DEM, diğer partilerle birlikte bu sürecin başarıya ulaşması için üzerine düşeni yapacaktır.  
 

Bu arada tüm karar metinlerinde vazgeçilmez bir şart olarak benim özgür kalma durumuma gelince; biliyorsunuz ki ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim. Felsefi olarak da kişi özgürlüğü toplumdan soyut olamaz. Birey özgürleştiği oranda toplum, toplum özgürleştiği oranda birey özgür olabilir. Bu eğilimin gereğine bağlı kalınacağı tabidir.   
 
Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum.  
 
Son günlerde bölgede yaşanan gelişmeler, attığımız bu tarihi adımın önemini ve aciliyetini açıkça teyit ediyor.  
 
Sürece yönelik her türlü eleştiri ve önerilerinizi, katkılarınızı dört gözle beklediğimi belirtmeliyim. Bu tartışmalar tüm ülke, bölge, küresel düzeyde bizleri, Demokratik Modernite Güçlerini yeni bir teorik program, stratejik ve taktik evreye ulaştıracağına, şimdiden bunun hazırlık çabası içinde olunduğuna dair çok iyimser ve hazır olduğumu, arzulu ve coşkulu olarak belirtirim.  
 
Önümüzdeki döneme çağrım, kongre kararları ve en son bu yazıda dile getirdiğim görüş ve öneriler doğrultusunda yüklenelim ve başarı temelinde gelişmeler sağlayalım.  
 
Daimi yoldaşça selam ve sevgiyle kalın.  

TAKVİM NE YAZDIYSA O!

TAKVİM geride bıraktığımız gün İmralı'dan görüntülü bir çağrı geleceğini buna müteakip PKK'nın Süleymaniye'nin Raniye bölgesinde silahları teslim edeceğini yazdı.

ÇAĞRI ÖNCESİ İMRALI'DAN İLK KARE

PKK'nın silah bırakması için yapılacak çağrı öncesi imralı'dan ilk kare geldi.