ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray'da kabul ettiği İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Gazze'nin artık tamamen yerle bir olmuş devasa bir yıkım alanı olduğunu kaydeden Trump, Gazze'deki Filistinlilerin başta Mısır ve Ürdün olmak üzere komşu ülkelerde inşa edilecek yeni yerleşim yerlerine gitmelerinin çok daha iyi olacağını savundu.
Takvim.com.tr gelişmeleri anbean aktarıyor...
Trump'ın Ortadoğu temsilcisi Witkoff, Fox News'e konuştu ve Trump’ın Gazze’nin ilhakına ilişkin skandal açıklamalarına destek verdi. Witkoff, şu ifadeleri kullandı:
"Trump Filistinlilere, belki de savaştan zarar görmüş Gazze'den uzakta, daha iyi bir gelecek için umut vermek istiyor.
Gazze en az 10-15 yıl daha yaşanmaz durumda kalacak. Gazze bugün yaşamak için tehlikeli bir yerdir.
Trump, Ortadoğu'ya son 50 yıldır izlenen ve işe yaramayan yöntemi değiştireceğini söylüyor. Sanırım herkes bölgede barış görmek istiyor. Bölgedeki barış, Filistinliler için daha iyi bir yaşam anlamına geliyor ve bunun bugün nerede yaşadıklarıyla bir ilgisi yok. Daha iyi bir yaşam, Gazze Şeridi'nde çadır kurmakla değil, daha iyi fırsatlara, maddi koşullara ve beklentilere sahip olmakla ilgilidir."


Beyaz Saray önünde toplanan Filistin destekçileri, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile onunla görüşen ABD Başkanı Donald Trump'a tepki gösterisi düzenledi.
ABD'nin başkenti Washington'daki gösteri, Trump ile Netanyahu'nun Oval Ofis'te görüştükleri esnada gerçekleştirildi.
Birçok sivil toplum örgütünden yüzlerce kişinin katıldığı ve Filistin bayraklarının sallandığı gösteride, "Özgür Filistin", "Soykırım başbakanı" ve "Bir savaş suçlusuna ev sahipliği yapmayı bırakın" şeklinde sloganlar atıldı.
Netanyahu'nun bir "savaş suçlusu" olduğunu vurgulayan göstericiler, "Soykırım Başbakanı", "Netanyahu savaş suçlusu" ve "İsrail öldürüyor" yazılı pankartlar taşıdı.
Protestocular ayrıca Gazze'de savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlediği gerekçesiyle Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından hakkında tutuklama kararı çıkarılan Netanyahu'nun tutuklanması çağrısında bulundu.
Protestoya ilişkin görüntülerde, ABD'nin İsrail'e silah ve diğer yardımları durdurmasına yönelik taleplerin yazılı olduğu dövizler yer alırken, göstericilerin "Netanyahu, sen bir tiransın" ve "Netanyahu, sen bir korkaksın" sloganları attığı duyuldu.

İsrail'in Kanal 14 televizyonunun haberinde, Yahudi Gücü Partisinin, Gazze Şeridi sakinlerinin Gazze'den gönüllü olarak ayrılmasını teşvik etmek amacıyla parlamentoya bir yasa tasarısı sunduğu belirtildi.
Haberde, söz konusu projenin, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi sakinlerini Mısır ve Ürdün'e göç ettirme teklifinin ardından geldiği kaydedildi.
Bugün ön okuma için meclise sunulacak yasa tasarısının, 9 Şubat Pazar günü meclisteki Yasama Komitesi'nde görüşülmesi bekleniyor.
Yasa tasarısına göre, Gazze'den ayrılmayı seçen bir Gazze sakini, İsrail Maliye Bakanlığı tarafından belirlenecek bir mali yardım paketi alabilecek ancak bir terör eylemine karıştığı gerekçesiyle hüküm giymiş olanlar bu yardımdan yararlanamayacak.
Gazze'den çıkış için sunulan yardım paketi alan ve Gazze'ye geri dönmek isteyen kişi, aldığı paranın iki katını faiziyle birlikte ödemek zorunda kalacak ve parayı iade etmezse Gazze'ye veya İsrail'in herhangi bir bölgesine girmesi engellenecek.
Haberde açıklamasına yer verilen Ben-Gvir, İsrail'in, Hamas'ın büyümesine ve daha fazla eleman yetiştirmesine izin vermeye devam etmesinin imkansız olduğunu söyledi.
Yasa tasarısının Gazze sakinlerinin kendilerini ağırlamayı kabul eden ülkelere gönüllü gitmelerini teşvik etmek için gerçek ve pratik bir çözüm sunmayı amaçladığını ileri süren Ben-Gvir, tasarının çok önemli bir güvenlik çıkarı olduğunu savundu.
ABD Başkanı Donald Trump, Gazze'nin artık tamamen yıkılmış bir bölge olduğunu ve yaşanabilir bir yer olmadığını söyleyerek, "Bu yüzden insanların Gazze'ye geri dönmemesi gerektiğini düşünüyorum." açıklamasında bulunmuştu.
Trump, Mısır ve Ürdün ile görüştüklerini ve bu insanlara daha uygun koşullarda yaşayabilecekleri alanlar inşa edilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Eğer bir alternatifleri olsaydı, Gazze'ye geri dönmemeyi ve güvenli olan güzel bir alternatifte yaşamayı tercih ederlerdi." demişti.

Suudi Arabistan, ABD Başkanı Donald Trump'ın, "Suudi Arabistan'ın İsrail ile normalleşme için Filistin Devleti kurulması şartından vazgeçtiği" iddiasını yalanladı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, sosyal paylaşım platformu X'ten konuya ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada, Suudi Arabistan'ın, Filistin Devleti'nin kurulması konusundaki tutumunun kesin ve sarsılmaz olduğu ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın da bu tutumu hiçbir koşulda yoruma yer vermeyecek şekilde açık ve net bir şekilde teyit ettiği belirtildi.
Açıklamada, Bin Selman'ın 18 Eylül 2024'te Şura Meclisi'nin dokuzuncu oturumunun birinci yılının açılışında yaptığı konuşmada, Suudi Arabistan'ın, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti kurma yönündeki çabalarını durdurmayacağını, bu olmadan İsrail ile diplomatik ilişki kurmayacağını vurguladığı kaydedildi.
Bakanlığın açıklamasında, Bin Selman'ın, 11 Kasım 2024'te Riyad'da düzenlenen olağanüstü Arap-İslam Zirvesi'nde de bu kararlı tutumunu dile getirerek, başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırlarında bir Filistin Devleti kurma çabalarının sürdürülmesi gerektiğini vurguladığı, İsrail'in Filistin topraklarındaki işgalinin sona erdirilmesi talebini yinelediği, barışsever ülkeleri Filistin Devleti'ni tanımaya çağırdığı ve Filistin halkının haklarını desteklemek için uluslararası toplumun harekete geçirilmesinin önemini anlattığı aktarıldı.
Suudi Arabistan'ın ayrıca, İsrail'in yerleşim politikaları, Filistin topraklarının ilhakı veya Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimleri yoluyla Filistin halkının meşru haklarının ihlal edilmesini kesinlikle reddettiğini daha önce yaptığı açıklamayla vurguladığı belirtilen açıklamada, şu an uluslararası toplumun görevinin, topraklarına bağlı kalacak ve topraklarını terk etmeyecek Filistin halkının yaşadığı ağır insanlık ızdırabını hafifletmek için çalışmak olduğu kaydedildi.
Açıklamada, "Suudi Arabistan, bu kararlı tutumunun müzakere veya pazarlık konusu olamayacağını, Filistin halkı uluslararası meşruiyet kararları uyarınca meşru haklarını elde etmediği sürece kalıcı ve adil bir barışın sağlanamayacağını vurgulamaktadır. Bu durum daha önceki ve şimdiki ABD yönetimlerine de anlatılmıştı." ifadesine yer verildi.
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu ile Washington'da düzenlediği basın toplantısında, "Suudi Arabistan İsrail ile normalleşme için bir Filistin Devleti'nin kurulmasını şart koşuyor mu?" sorusuna "Hayır, böyle bir talepleri yok" diye yanıt vermişti.

Hamas, ABD Başkanı Donald Trump'ın, Filistinlilerin Gazze'den ayrılmaktan başka seçeneklerinin olmadığını savunduğu açıklamasını reddettiğini duyurdu.
Hamas yöneticilerinden Sami Ebu Zuhri, Telegram'dan yaptığı paylaşımda, Trump'ın açıklamasına sert tepki gösterdi.
Ebu Zuhri, açıklamasında "Trump'ın, 'Gazze Şeridi halkının gitmekten başka çaresi yok.' şeklindeki açıklamalarını reddediyor, bunu bölgede kaos ve gerginlik yaratma reçetesi olarak görüyoruz." ifadesini kullandı.
Gazze Şeridi sakinlerinin bu planların icraata dökülmesine izin vermeyeceğini belirten Ebu Zuhri, yapılması gerekenin Filistin halkını topraklarından sürmek değil, işgal ve saldırıların sona erdirilmesi olduğunu vurguladı.
ABD Başkanı Donald Trump, Oval Ofis'te düzenlediği imza töreninin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Gazze'nin tamamen bir yıkım alanı olduğunu ve yaşanılabilir bir ortamın kalmadığını belirterek, "Eğer doğru toprak parçasını bulabilirsek ve onlara gerçekten güzel yerler inşa edebilirsek bence bu Gazze'ye geri dönmekten çok daha iyi olur." demişti.
Trump, Gazze'deki Filistinlilerin o bölgede yaşamalarının çok zor olduğu ve bu insanlar için Mısır ile Ürdün gibi komşu ülkelerde yeni yaşam alanlarının inşa edilmesi gerektiği şeklindeki söylemlerini yinelemişti.
"Gazze konusunda pek çok insandan farklı düşünüyorum. Bence iyi, yeni ve güzel bir toprak parçası alsınlar ve biz de birilerinin gerekli parayı koyup orayı inşa etmesini, güzelleştirmesini ve yaşanabilir hale getirmesini sağlayalım." diyen Trump, Gazze'deki koşulların "yaşanabilir" olmadığını ifade etmişti.
Trump, Gazze'deki Filistinlilerin gidecek başka yerleri olmadığı için Gazze'ye mecburen döndüklerini savunarak şunları kaydetmişti:
"Eğer bir fırsatları olsaydı... Şu anda başka alternatifleri yok. Yani, alternatifleri olmadığı için oradalar. Şu anda ellerinde büyük bir moloz yığını var. Fotoğrafları gördünüz mü? Kim böyle yaşayabilir ki? Ayrıca çok tehlikeli; her yerde ateş ve bombalama var, her iki tarafta da var. Bence bir seçenekleri olsaydı Gazze'den ayrılmayı isterlerdi. Şu anda başka seçenekleri yok. Ne yapacaklar ki? Gazze'ye geri dönmek zorundalar."

ABD Başkanı Donald Trump, Gazze'nin artık tamamen yıkılmış bir bölge olduğunu ve yaşanabilir bir yer olmadığını söyleyerek, "Bu yüzden insanların Gazze'ye geri dönmemesi gerektiğini düşünüyorum." dedi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray'da bir araya gelen Trump, Oval Ofis'te Gazze'deki son duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Trump, kendisinin de İsrail Başbakanı Netanyahu'nun da Orta Doğu'da barış istediğini savundu ve bunun için Gazze krizinin çözülmesi gerektiğini belirtti.
"ORASI İNSANLARIN YAŞAYABİLECEĞİ BİR YER DEĞİL"
Gazze'deki Filistinlilerin gidecek başka yerleri olmadığı için Gazze'ye döndüklerini savunan Trump, "Orası insanların yaşayabileceği bir yer değil ve geri dönmek istemelerinin tek nedeni alternatiflerinin olmaması. Bu yüzden insanların Gazze'ye geri dönmemesi gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.
Trump, "ABD, Gazze Şeridi'ni devralacak ve orada bir iş yapacağız. Oraya sahip olacağız ve sahadaki tüm tehlikeli patlamamış bombaların ve diğer silahların sökülmesinden, yıkılmış binalardan kurtulmaktan sorumlu olacağız." ifadesini kullandı.
Trump, Mısır ve Ürdün ile görüştüklerini ve bu insanlara daha uygun koşullarda yaşayabilecekleri alanlar inşa edilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Eğer bir alternatifleri olsaydı, Gazze'ye geri dönmemeyi ve güvenli olan güzel bir alternatifte yaşamayı tercih ederlerdi." dedi.
Gazze'nin moloz yığınları ve bombalarla dolu yıkılmış bir bölge olduğunu ve güvenli bir yer de olmadığını anlatan Trump, "Gazze'nin onlar için şanssız bir yer olduğunu düşünüyorum. Cehennemde gibi yaşadılar." yorumunu yaptı.
Gazze'nin çok tehlikeli olduğunu yineleyen Trump, "İnsanların geri dönmesini nasıl sağlayabilirsiniz? Gazze'ye geri dönün diyorsunuz. Orada sadece ölüm olacak. Bunu yapmanın en iyi yolu, dışarı çıkıp güneş ışığı alan güzel açık alanlarda güzel binalar inşa etmektir. (O zaman) Gazze'ye geri dönmek istemeyecekler." değerlendirmesini yaptı.
Trump açıklamalarına şöyle devam etti:
"Kimse orada yaşayamaz. Diğer insanlar, çok zengin uluslar tarafından sağlanan büyük miktarda parayla inşa edebiliriz. Bu ülkelerden biri Ürdün olabilir, diğeri Mısır olabilir, başka ülkeler de olabilir. Dört, beş veya altı bölge inşa edebilirsiniz. Tek bir bölge olmak zorunda değil. Onların ölmeyecekleri bir yer, çünkü Gazze onların sonunda öleceklerini garanti ediyor."
NETANYAHU, ATEŞKESTE TRUMP'IN DAHA ETKİLİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ
Öte yandan Gazze'deki ateşkesle ilgili değerlendirmeler yapan İsrail Başbakanı Netanyahu, ateşkeste Joe Biden'ın mı yoksa Donald Trump'ın mı daha etkili olduğu yönündeki soruya, "Başkan Trump" diye yanıt verdi.
Netanyahu, "Rehinelerin %75'ini geri aldık, geri kalanının hepsini de alacağız. Onları art arda anlaşmalarla aldık ve son olarak Başkan Trump'ın da yardımıyla hiçbirinden vazgeçmeyeceğiz ve diğer hedeflerimizden de vazgeçmeyeceğiz. Hamas'ın Gazze'de olması iyi değil ve biz herkesi ateşkesle Gazze'nin ikinci aşamasına geri getireceğiz." dedi.
Trump, Oval Ofis'te Netanyahu'yu kabulü öncesi basın mensuplarının Gazze'ye ilişkin sorularını yanıtladı. Trump, Gazze'deki Filistinlilerin o bölgede yaşamalarının çok zor olduğu ve bu insanlar için Mısır ile Ürdün gibi komşu ülkelerde yeni yaşam alanlarının inşa edilmesi gerektiği şeklindeki söylemlerini yineledi.
"Gazze konusunda pek çok insandan farklı düşünüyorum. Bence iyi, yeni ve güzel bir toprak parçası alsınlar ve biz de birilerinin gerekli parayı koyup orayı inşa etmesini, güzelleştirmesini ve yaşanabilir hale getirmesini sağlayalım." diyen Trump, Gazze'deki koşulların "yaşanabilir" olmadığını ifade etti.
"DOĞRU BİR TOPRAK PARÇASI, GAZZE'YE DÖNMEKTEN İYİDİR"
Trump, Gazze'deki fiziksel durumu, "Orada nasıl kalmak isterler bilmiyorum. Burası tam bir yıkım alanı." ifadesiyle tanımlayarak, "Eğer doğru toprak parçasını bulabilirsek ve onlara gerçekten güzel yerler inşa edebilirsek bence bu Gazze'ye geri dönmekten çok daha iyi olur." dedi.
Trump, Gazze'deki Filistinlilerin gidecek başka yerleri olmadığı için Gazze'ye mecburen döndüklerini savunarak şunları kaydetti:
"Eğer bir fırsatları olsaydı... Şu anda başka alternatifleri yok. Yani, alternatifleri olmadığı için oradalar. Şu anda ellerinde büyük bir moloz yığını var. Fotoğrafları gördünüz mü? Kim böyle yaşayabilir ki? Ayrıca çok tehlikeli; her yerde ateş ve bombalama var, her iki tarafta da var. Bence bir seçenekleri olsaydı Gazze'den ayrılmayı isterlerdi. Şu anda başka seçenekleri yok. Ne yapacaklar ki? Gazze'ye geri dönmek zorundalar."

Haaretz gazetesinde Alon Pinkas imzasıyla yer alan bir analizde Netanyahu'dan "Baş Manipülatör" olarak bahsedildi ve şu ifadeler yöneltildi:
"Yaygın genel kanı, Netanyahu'nun Gazze ateşkesi ve rehine anlaşmasının ikinci aşamasını rayından çıkarmak için Washington'a gittiği yönünde.
Neden? Çünkü bunu yapmak zorunda, çünkü ikinci aşama onu politik olarak ciddi şekilde tehlikeye atıyor.
Nasıl mı? Trump'ı manipüle etmeye çalışarak. Yaklaşık 16 ay sonra Hamas'ın hala yenilmesi gerektiğini, savaşın yeniden başlatılması gerektiğini savunacak. Netanyahu Amerikan başkanlarını istediği zaman kandırma yeteneğine güvendiğinden, bunun işe yarayacağına inanıyor ama işe yaramayacak.
Kendisinden beklenen tek şey Gazze'de kalıcı bir ateşkese ve rehine ve ateşkes anlaşmasının sürekli uygulanmasına bağlılık taahhüdü. O ise sadece sızlanmak ve pazarlık etmek için orada."

Beyaz Saray Basın Sözcüsü Karoline Leavitt, Pazartesi öğleden sonra Beyaz Saray önünde gazetecilerin sorularını yanıtlarken Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ateşkes ve rehine anlaşmasının ikinci aşamasını uygulamak istemeyebileceği yönündeki haberleri yalanladı.
Leavitt, Başkan Trump'ın ne olmasını istediğini soran Channel 12'den Yuna Leibzon'a, "Bunun doğru olduğundan pek emin değilim" diye yanıt verdi.
İsrail medyasına göre, Netanyahu salı sabahı yaptığı açıklamada, rehine anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin görüşmeler öncesinde hafta sonuna kadar Doha'ya bir müzakere heyeti göndermeye hazırlandığını duyurdu.

Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump'la yapacağı görüşme öncesinde pazar akşamı Washington'daki Blair House'da karşılandı. Uçuştan önce basın mensuplarına açıklama yapan Netanyahu, Trump ile görüşme için "Çok önemli bir toplantı. Başkan Trump'ın göreve başlamasından bu yana yabancı bir liderle ilk görüşmesi olması, İsrail-Amerikan ittifakının gücüne dair bir kanıttır. Aynı zamanda kişisel dostluğumuzun gücüne de bir kanıttır." şeklinde konuştu.
Netanyahu, hükümetinin Filistin topraklarının tamamını ve bitişik devletlerin önemli kısımlarını kapsayan "büyük İsrail" yaratma planına atıfta bulunarak, Orta Doğu haritasını "yeniden çizme" sözü verdi.
İşgali genişletmeyi düşündüğünü itiraf eden Netanyahu, "Savaşta aldığımız kararlar Orta Doğu'nun yüzünü çoktan değiştirdi. Kararlarımız ve askerlerimizin cesareti haritayı yeniden çizdi. Ancak Başkan Trump ile yakın bir şekilde çalışarak haritayı daha da ileriye taşıyabileceğimize inanıyorum." dedi.