Suriye'de kapsamlı ateşkes! Ahmed Şara'dan Türkiye'ye teşekkür İsrail'e tepki
Suriye'de İsrail'in kışkırtmalarının ardından Dürziler ile Bedevi aşiretler arasında çatışmalar yaşandı. İsrail ile Suriye arasında ateşkes sağlanmasının ardından Suriye Cumhurbaşkanlığı da kapsamlı ateşkes ilan etti. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara da ateşkesin ardından, "Türkiye'ye desteği için teşekkür ediyorum." dedi.
Suriye'nin Süveyda bölgesinde İsrail'in kışkırttığı Dürziler ile Arap aşiretler arasında çıkan çatışmalar sonrası İsrail 16 Temmuz'da Şam çevresine hava saldırıları düzenledi.
KAPSAMLI ATEŞKES
Bölgeden çekilen Suriye güvenlik güçleri Dürziler ile Arap aşiretler arasındaki gerilimin tırmanması üzerine yeniden Süveyda'ya konuşlandı. İlk olarak İsrail ile sınırlı bir ateşkes sağlanırken, ardından Suriye Cumhurbaşkanlığı kapsamlı ateşkes ilan etti.

AHMED ŞARA'DAN TÜRKİYE'YE TEŞEKKÜR
Devlet Başkanı Ahmed Şara, yaptığı açıklamada "Suriye ayrılıkçı projelere teslim olmaz" dedi.
İsrail'in Şam’daki Başkanlık Sarayı ve Genelkurmay Karargâhı’nı hedef aldığı saldırı sonrası 17 Temmuz'da Başkan Erdoğan ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara telefonda görüştü. Erdoğan, İsrail saldırganlığının bölge barışını tehdit ettiğini belirterek, Türkiye’nin Suriye halkına desteğini sürdüreceğini vurguladı. Dürzilerle sağlanan ateşkesi memnuniyetle karşıladığını ifade eden Başkan Erdoğan’a, Şara’dan siyasi birlik ve egemenlik vurgulu teşekkür geldi.
Türkiye'nin barış çabalarına dikkat çeken Şara, Şara, "Türkiye'ye desteği için teşekkür ederim. Türkiye gibi cömert destek veren ülkelerin rolü göz ardı edilemez. Bölgedeki istikrar ve huzuru destekleyen çabaların merkezinde yer aldı." açıklamasında bulundu.
Şara, Süveyda'daki son durumla ilgili ulusa sesleniş konuşması yaptı.
Süveyda'da son dönemde yaşanan olayların, "tehlikeli bir dönüm noktası" oluşturduğuna işaret eden Şara, "Bu gruplar arasındaki şiddetli çatışmalar, Suriye devletinin müdahalesiyle kontrol altına alınmasaydı tamamen kontrolden çıkma noktasına gelmişti." ifadesini kullandı.
Şara, Suriye devletinin tüm zorluklara rağmen durumu yatıştırmayı başardığını belirterek, "Ancak İsrail'in güney bölgeleri ve Şam'daki devlet kurumlarını açıkça hedef alan saldırıları, ülkede istikrarı tehdit eden tehlikeli bir aşamaya sürükledi. Bu gelişmelerin ardından durumu yatıştırmak amacıyla Amerikan ve Arap arabuluculuk girişimleri devreye girdi." dedi.
Devletin bazı bölgelerden çekilmesinin ardından Süveyda'daki silahlı grupların, Bedeviler ve ailelerine karşı intikam saldırılarına başladığını anımsatan Şara, "Bu saldırılar sırasında insan hakları ihlalleri yaşandı. Bunun üzerine diğer aşiretler, Süveyda'daki Bedevi kuşatmasını kırmak için harekete geçti." diye konuştu.
ARAP AŞİRETLERE ATEŞKESE UYMA ÇAĞRISI
Şara, Suriye'nin kurtarılmasından sonra devletin Süveyda'nın yanında durduğunu ancak bazı tarafların bu şehri ve ülkenin istikrarındaki rolünü zedeleyecek şekilde davrandığını söyleyerek, "Sırtı dış güçlere yaslamak ve Süveyda'yı uluslararası çatışmalarda bir araç olarak kullanmak, Suriye halkının yararına değildir, aksine krizi daha da derinleştirir ve ülkenin birliğini tehdit eder." diye konuştu.
Tarih boyunca Arap aşiretlerinin ülkenin birliğini ve istikrarını korumada etkili rol oynadığına işaret eden Şara, şunları kaydetti:
"Ancak bazı gruplar, yalnızca kendi çıkarlarını savunmak için bu tehditlerle tek başlarına mücadele etmeye çalışmışlardır. Bu tür davranışlar, devletin yerini tutamaz ve Suriye'nin güvenliğini sağlayabilecek tek otorite devlettir. Devletin egemenliğini ve saygınlığını her alanda koruyabilecek tek güç de odur. Aşiretlere minnettarlığımızı ifade ederken onlardan ateşkese tam olarak uymalarını ve devletin emirlerine itaat etmelerini istiyoruz. Bu zor dönemde birliği sağlamak ve tüm Suriye halkının geleceğini korumak adına ortak bir şekilde hareket etmemiz gerektiğini hatırlatıyoruz."
Bu süreçte üstlendiği rolü takdir ettiklerini ve ABD'ye teşekkür ettiklerini kaydeden Şara, Türkiye'nin, Arap ülkelerinin, Avrupa Birliği'nin, Rusya'nın ve Çin'in de güçlü bir tutum sergilediklerini vurguladı.
Şara, "Köklü bir geçmişe sahip Dürzi toplumu, küçük bir grubun bu toplumu temsil etmeyen tutumlarına kaymış olması nedeniyle toptan mahkum edilemez. Süveyda ili, hala Suriye devletinin asli bir parçasıdır ve Dürziler, Suriye'nin ulusal dokusunun temel taşlarından birini oluşturmaktadır." ifadelerini kullandı.

"SURİYE DEVLETİ, ÜLKEDEKİ TÜM AZINLIKLARI VE MEZHEPLERİ KORUMA TAAHHÜDÜNÜ SÜRDÜRMEKTEDİR"
Son aylarda yaşanan gelişmelerin, Süveyda halkının tüm kesimleriyle birlikte devletin yanında durduğunu ve bölünme projelerini reddettiğini açıkça ortaya koyduğuna dikkati çeken Şara, şunları dile getirdi:
"Suriye devleti, ülkedeki tüm azınlıkları ve mezhepleri koruma taahhüdünü sürdürmektedir ve hak ihlallerinde bulunan herkesin hesap vermesini sağlamaya kararlıdır. Suçlar ve ihlaller, ister Süveyda'dan, ister başka yerlerden kaynaklansın, hepsinden uzak durduğumuzu açıkça ifade ediyor, adaletin sağlanmasının ve hukukun uygulanmasının önemini vurguluyoruz."
Şara, bu hassas durumda akıl ve hikmet sesinin öne çıkması, akıllı ve bilge kişilere söz hakkı tanınmasının büyük bir ihtiyaç haline geldiğine işaret ederek, "Suriye devletinin gücü, halkının birliğinden, bölgesel ve uluslararası ilişkilerinin sağlamlığından ve ulusal çıkarlarının bağlantılı olmasından kaynaklanmaktadır." dedi.


