Sosyal medya virüsü milli güvenlik sorunu! Marmaray'daki tartışma konvansiyonel medya gerçeğini bir kez daha ortaya çıkardı
Marmaray'da yaşanan olayda çocuklarının yanında yumruklandıktan sonra burnu kırılan Deniz E.'nin tartışma öncesi başörtülü Zehra A.'ya hakaret ettiği ortaya çıktı. Sosyal medyada virüs gibi yayılan saniyelik görüntü ve videoların olayın perde arkasındaki gerçeği gizlediğini belirten uzmanlar bunun milli güvenlik sorunu haline geleceğini ifade etti. Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Murat Kırık ve Sosyolog İsmail Öz, A Haber canlı yayınında konvansiyonel medyanın öneminin bir kez daha ortaya çıkmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Marmaray'da yaşanan olayda çocuklarının yanında yumruklandıktan sonra burnu kırılan Deniz E.'nin tartışma öncesi başörtülü Zehra A.'ya hakaret ettiği ortaya çıktı.
GERÇEK ORTAYA ÇIKTI
Genç kız emniyetteki ifadesinde, "Şahıs başörtümü kastederek "Sizden her yerde var, sürekli ayak altındasınız" dedi" diyerek gerçeği anlattı.
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Murat Kırık ve Sosyolog İsmail Öz, A Haber canlı yayınında Marmaray'da yaşanan son olayla konvansiyonel medyanın öneminin bir kez daha ortaya çıkmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sosyal medyada yalan algı nasıl oluşturuluyor?
SOSYAL MEDYA MAHKEMESİ CİDDİ BİR SORUN
Sosyal medyanın manipülasyon, dezenformasyon ve etki ajanlığı merkezi olduğunu ifade eden Kırık, "Bunu iki açıdan değerlendirmemiz lazım. Bir sözlü şiddet, iki fiziksel şiddet. Şiddetin hiçbir türünü kabul etmiyoruz. Ancak sosyal medyada gördüğünüz ilk görüntüye bakıp aldanıp insanlara yargısız infaz daha doğrusu sosyal medya mahkemesi üzerinden insanları yargılama sürecine girerseniz ülkemiz adına ciddi sorunlarla karşı karşıya kalırız." dedi.
Marmaray'daki kavga (Ekran görüntüsü)
SANİYELİK VİDEO İLE DEĞERLENDİRME YAPMAK HATA
Olayın öncesini bilmeden birkaç saniyelik video ile değerlendirme yapmanın büyük bir hata olduğunu ifade eden Kırık, "Olayın eğrisini doğrusunu bilmeden sadece orada gösterilmiş birkaç saniyelik görüntü üzerinden bu değerlendirmeleri yaptığınız zaman bugün bu olayı yarın başka bir olayı konuşacağız ama durum hep aynı olacak. Dijital teknolojilerin gelişim göstermesiyle beraber artık ses ve görüntü manipülasyonu yapay zekayla birlikte çok hızlı ilerliyor. Derin sahtecilik ortaya çıktı. Her gördüğümüz görüntüye inanır ve daha sonra buna göre değerlendirme yaparsak bizim medya okuryazarlığımız ne hale gelir? Görüntüleri, sesleri mukayese ederek kıyaslamak resmi kurum ve kuruluşlardan gelen kaynakları irdelemeden hemen değerlendirme yapmak asla doğru değil. Kimi diyor kız suçlu kimi diyor baba suçlu ve böylelikle toplum tamamen kutuplara ayrılmış oluyor. Şu konu bile ideolojik bir tartışma haline gelmeye başlıyor. İnsanlar haklıyı haksız diye ayırmaya başladı. Halbuki yargı süreçleri bunu ortaya çıkaracak. Bu çok büyük bir hatadır." ifadelerini kullandı.
Marmaray'daki kavga (Ekran görüntüsü)
SOSYAL MEDYADA DENETİM YOK
"Olayın öncesinin anlatılmasaydı insanlar hala bir babaya çocuğun gözü önünde bunlar yapılmamalı diyecekti." diyerek saniyelik görüntüler üzerinde değerlendirme yapmanın ne kadar yanlış olduğunu ifade eden Kırık, "Sosyal medyayı kullanacağız ama doğru bir şekilde kullanmamız lazım aksi takdirde bu bir milli güvenlik sorunu haline gelecektir." şeklinde konuştu. Denetimin konvansiyonel medyada daha iyi olduğunu ifade eden Kırık sosyal medyada denetim olmadığını belirtti.
SUÇLU OLAN SUÇSUZ DURUMA GELİYOR
Bir fotoğraf ve görüntü gördükleri zaman vatandaşların önce beklemesi gerektiğinin altını çizen Kırık, "Olayın arka planını araştırın, eğer siz de yargısız infaz yaparsanız o virüs etkisi giderek yayılmaya başlar. Daha sonra suçlu olan suçsuz, suçlu olan suçsuz duruma gelebilir. Yargı ve adli merciler doğruyu ortaya koysa bile insanların algısı şu noktaya gelir, "Sosyal medyada gördük bak görüyor musun adalet nasıl işliyor?" , "Bak görüyor musun yargı taraf tutuyor." noktasına gelir. O yüzden medya okuryazarlığı diyorum." dedi.
TEK GÖRÜNTÜYLE BÜTÜNÜ KAÇIRIRIZ
Tek bir kare üzerinden değerlendirme yapmanın doğru olmadığını belirten Sosyolog İsmail Öz ise, "Yani bir perspektifi tarihsel perspektife oturtmadığınız zaman onun karanlık bıraktığı kör bıraktığı yerleri görme şansına sahip olamazsınız. O fotoğrafı tarih akşının içerisinde koyarsak onun öncesini ve sonrasını görme fırsatı elde ederiz. Tek bir fotoğrafla tek bir görüntüyle hareket ettiğimizde bütünü kaçırırız. Kör bıraktığı noktaları kaçırırız. Ondan sonra da hakikatten çok büyük bir iletişim krizlerine hatta toplumsal infiallere, toplumsal hareketlere, çok büyük çapta adeta önüne bir sel gibi neyi katarsa onu alıp getirdiği bir zeminde çok büyük bir toplumsal infiale de dönüşebilecek durumlara da sebebiyet verebiliriz." dedi.
Sosyal medya (AA)
KÖTÜ NİYETLİ İNSANLAR
Kötü niyetli insanların bu yöntemlere daha çok başvurduğuna dikkat çeken Öz, "Şunu hiç unutmayalım ki kötü niyetli insanlar zaten mümkün mertebe bize hep bir tane fotoğrafı sunmaya çalışırlar. O fotoğrafa bizim inanmamızı beklerler. İnandırabilirse yani önü arkası kapatılmış, gerçekte ne oldu ne bittisi kapatılmış bir fotoğrafa bizi inandırabilirlerse o zaman bizi kaotik bir şeye de inandırmış olacakları için ve toplumlar da bu anlamda onların kutsal atfettikleri şeyler üzerinden de bu fotoğrafları bize sundukları zaman orada o toplumun duygularına çok net bir şekilde vuruş yaptıkları zaman onun karşılığını da Allah korusun çok büyük şeylerle alabilirler. Bu olaya baktığınızda açıkçası öncesini ve sonrasını gördükten sonra biz anladık ki aslında hiç de bize sunulan fotoğraf öyle değilmiş. Öğreniyoruz ki o kızıma başörtüsü üzerinden yapılmış bir hamle de söz konusu. Ne olursa olsun hiçbir şey o yumruğu meşrulaştırmaz. Oradaki dayağı meşrulaştırmaz ayrı bir şey ama oraya insanları sürükleyen o duyguları tahrik eden bir durumu da hiç kimsenin sebebiyet vermemesi lazım." ifadelerini kullandı.
Sosyal medya (AA)
VATANDAŞLARA UYARI: OYUNA GELMEYİN
Vatandaşların bu tarz algı operasyonlarına gelmemesi gerektiği konusunda uyarılarda bulunan Öz, "O yüzden akıllı, mantıklı, sükunetli insanların mutlaka bir olaya bakarken değerlendirirken bunu ortaya koymaları lazım. Mantıklı insanların oyunlara gelmemesi gerekiyor. Bu hassasiyeti ortaya koyması lazım. Her kareyi mutlaka önünü ve sonrasını görerek kör nokta bırakmadan aydınlatacak bir zeminde bir ilim, irfan tarafından bir Ariflik tarafından da konuya yaklaşmak gerektiği kanaatindeyim." şeklinde konuştu.
