Mossad'ın geçen yıl 17 ve 18 Eylül 2024'te Lübnan'daki Hizbullah üyelerine yönelik önceden patlayıcı yerleştirilmiş çağrı cihazlarının eşzamanlı olarak patlatılmasıyla düzenlenen dijital saldırıların hemen ardından yapılan ve bugüne kadar açıklanmayan çok kritik bir MİT operasyonu ortaya çıktı.
Lübnan'daki saldırı sonrası sokaklar (AA)
İSTANBUL HAVALİMANI'NA GETİRİLEN KARGODA 1300 ÇAĞRI CİHAZI ELE GEÇİRİLDİ
Mossad'ın saldırısından 2 gün sonra MİT'in takibi sayesinde, Hong Kong'dan Lübnan'a gönderilmek üzere İstanbul Havalimanı'na getirilen gelen kargoda, bomba düzeneği yerleştirilmiş 1300 adet çağrı cihazı ve 710 adet şarj aleti ele geçirildi. Son yılların en büyük MİT operasyonu, adım adım şöyle gelişti:
İstanbu Havalimanı'nda ele geçirilen çağrı cihazları (SABAH)
PATLAYICI YERLEŞTİRİLDİ
Lübnan'da çağrı cihazlarına gelen mesaj sonrası yaşanan patlamaların arkasında İsrail istihbarat servisi Mossad vardı. İddiaya göre Mossad, Hizbullah'ın satın alacağı çağrı cihazlarına önceden ulaşarak çok sayıda patlayıcıyı bu çağrı cihazlarına yerleştirdi. Tayvan merkezli Gold Apollo şirketi, patlatılan çağrı cihazlarını üreten firma olarak Macar ortağı 'Bac Consulting KFT' isimli firmayı işaret etti. Ancak bu firmanın da İsrail tarafından paravan bir şirket olarak kurdurulduğu iddia edildi.
İstanbu Havalimanı'nda ele geçirilen çağrı cihazları (SABAH)
MİT'İN RADARINA TAKILDI
MİT, bu saldırıdan sadece 2 gün sonra 20 Eylül 2024'te Lübnan'daki patlamalardakine benzer nitelikte çağrı cihazlarının İstanbul'dan Lübnan'a gönderileceği istihbaratına ulaştı. Lübnan'daki patlamalardan bir gün önce 16 Eylül'de Tayvan menşeli SMT Global Lojistik Limited firması tarafından lojistiği sağlanan 4 paletlik kargo malzemesi, TK6141 sefer sayılı Hong Kong-İstanbul kargo uçağı ile İstanbul Havalimanı'na geldi. Bu paletlerde toplam 61 kolide 850 kilogramlık yük bulunuyordu. Kargonun, 27 Eylül'de TK830 İstanbul-Lübnan/Beyrut 06.50 kalkışlı sefer sayılı kargo uçağı ile Lübnan'a gidecek şekilde gönderildiği tespit edildi.
İstanbu Havalimanı'nda ele geçirilen çağrı cihazları (SABAH)
1300 ADET ÇAĞRI CİHAZI
Kargonun ürün bilgisi 'Food chopper' (Yiyecek parçalayıcısı) olarak evraklarda yazılıydı. Kargodan 1300 adet, 26 koli Gold Apollo 924 R3 GP Model 450-470 MHz çağrı cihazı ve buna bağlı şarj kablosu, 710 adet Desktop Charger BC-144N ibareli masaüstü telsiz şarj aleti ve bu alete ait kablolar ve batarya çıktı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla kargoya el koyma kararı alındı. Telsiz ve materyaller, içinde bomba incelemesi yapılması için kriminal laboratuvara gönderildi.
Lübnan'daki saldırı sonrası büyük panik yaşanmıştı. (AA)
CİHAZ DA BOMBA DA AYNI
Çağrı cihazları ve telsizlerin şarj aletleri üzerinde özel bir teknik olan sondajlama yöntemiyle bomba arandı. 1300 adet 26 koli Gold Apollo 924 R3 GP Model çağrı cihazının metal gövdeli sağlam batarya bloğu içerisinde yanıcılığı ve yanma hızı yüksek, ağırlığı 3 gram, beyaz renkli patlayıcı madde bulundu. Bu cihazlara yoğun sinyal ya da cihaza gelen komutla, bataryaların belirli bir dereceye kadar ısınması sonucunda patlama gerçekleşebileceği, ölüme ya da yaralanmaya sebebiyet verebileceği saptandı. Öte yandan benzer nitelikte malzeme olan TK6091 sefer sayılı Hong Kong uçağında da arama yapıldı. Gönderici yine aynı Çinli firma, alıcı ise farklı bir Lübnanlı şirketti. Ancak bu kez cihazlarda patlayıcı/yanıcı maddeye rastlanmadı.
Lübnan'daki saldırı sonrası büyük panik yaşanmıştı. (AA)
PATLAYICI ENJEKTE EDİLMİŞ BATARYA
710 adet Desktop Charger BC-144N ibareli masaüstü telsiz şarj aleti ve bu alete ait kablolar ve bataryaların içinden de benzer bomba düzeneği çıktı. Normal şartlarda kullanılan telsiz bataryalarından farklı olarak bu ürünlerde, batarya şarj devresine bağlı batarya bloğunun bulunduğu, 2 adet pilden oluştuğu ve bu bloğun sağlam metal gövde malzemesi içerisine yerleştirildiği saptandı. Koyu kahverengi renkte, yanıcılığı yüksek olan patlayıcı maddenin, sıvı metal gövde içerisine sonradan enjekte edildiği belirlendi. Sabah'tan Abdurrahman Şimşek'in haberine göre tıpkı Lübnan'da gerçekleşen saldırılar gibi bu koyu kahverengi renkteki patlayıcı malzemenin pillerin etrafını sardığı, pil grubuna kısa devre yaptırılarak ya da yoğun şekilde cihaza sinyal gönderilmesi sonucu ısınmaya bağlı olarak patlamanın gerçekleşebileceği, yaralanma ya da ölüme sebebiyet verebileceği saptandı. Tüm ele geçirilen bomba yüklü çağrı cihazı ve şarj aletleri güvenlik birimlerince imha edildi.
GÖNDERİCİ ÇİN, ALICI LÜBNANLI FİRMA
İçerisinde bomba bulunan şarj cihazlarının olduğu kargoyu, 'Guangzhou Maoteng Yu' isimli uluslararası lojistik ve dağıtım firması olarak Çin'de faaliyet gösteren bir şirketin gönderdiği yazılıydı. Aracı firma ise 'SMT Global Logistics Limited' isimli firma olarak gözüküyordu. Bu firmanın İstanbul Zeytinburnu'nda bulunan 'SMT Global Gümrük Müşavirliği A.Ş.' olabileceği değerlendirilince şirketin sahibi Gürkan G. mercek altına alındı. Gürkan G. hakkında yapılan incelemede, herhangi bir adli ve istihbari kaydına rastlanmadı. Alıcı firma ise evraklar üzerinde, Lübnan'da faaliyet gösteren Trade Mania LLC isimli, ev aletleri ve elektrikli ve elektronik eşya toptancısı satışı yapan bir firma olarak görülüyordu. Şirket sahibi Gürkan G., sorguya alındı. Evraklarda yazan 'SMT Global' Logistics Limited' isimli firmanın uluslararası taşımacılık yapan farklı bir firma olduğunu, herhangi bir bağlarının bulunmadığını söyleyen Gürkan G. serbest bırakıldı.
Lübnan Başbakanı Necip Mikati ve Başkan Erdoğan (AA/18 Aralık 2024)
MİKATİ'DEN ERDOĞAN'A OPERASYON TEŞEKKÜRÜ
MİT'in bu dev operasyonunun, Lübnan Başbakanı Necip Mikati'nin 18 Aralık 2024'te Başkan Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmek üzere Türkiye'ye yaptığı ziyaretin de ana gündem maddesini oluşturduğu ortaya çıktı. Başbakan Mikati'nin, Lübnan'a gitmek üzereyken ele geçirilen ve imha edilen çağrı cihazları operasyonu nedeniyle Başkan Erdoğan'a teşekkür ettiği öğrenildi. Görüşmede, Erdoğan'ın bu operasyonla ilgili Mikati'yi bilgilendirdiği belirtildi.
37 KİŞİ ÖLMÜŞ, 3 BİN 250 KİŞİ YARALANMIŞTI
17 Eylül 2024'te Lübnan'da Hizbullah mensuplarının kullandığı çağrı cihazlarında eşzamanlı meydana gelen patlamalar sonucu 2'si çocuk 12 kişi hayatını kaybederken 300'ü ağır yaklaşık 2 bin 800 kişi yaralanmıştı. 18 Eylül'de yaşanan benzer saldırıda ise 25 kişi ölürken 450'den fazla kişi yaralanmıştı.
