Başkan Erdoğan'dan Borsa İstanbul 150. Yıl Gong Töreni'nde önemli açıklamalar

Son dakika haberleri... Başkan Recep Tayyip Erdoğan Borsa İstanbul 150. Yıl Gong Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu. 14-28 Mayıs seçimleri arifesinde muhalefetin cumhurbaşkanı adayının Borsa İstanbul üzerinden oy devşirmeye çalıştığına dikkat çeken Erdoğan, "Dövize, altına ve üretime doğrudan katkısı olmayan diğer araçlara yönlendirilmek istendi. Bu furyaya mandacı, müstemlekeci kimi ekonomistler de alkış tuttu." dedi. 2002'den bu yana attıkları adımlarla Borsa'yı gazino kapitalizminin cenderesinden kurtardıklarını belirten Başkan Erdoğan, "Sermaye piyasalarını manipüle etmeye çalışan tamahkarlara meydanı boş bırakamayız." ifadelerini kullandı. Enflasyon açıklaması yapan Erdoğan, "Enflasyondaki dengelenmeye bağlı olarak Borsa'mızın derinliği artacak ve yatırımcılarımız finansman kaynaklarına daha rahat erişebilecektir." şeklinde konuştu.

Giriş Tarihi 22 Aralık 2023, 15:15 Güncelleme 22 Aralık 2023, 19:14
Başkan Erdoğan’dan Borsa İstanbul 150. Yıl Gong Töreni’nde önemli açıklamalar

İÇİNDEKİLER

Başkan Recep Tayyip Erdoğan Borsa İstanbul 150. Yıl Gong Töreni'nde önemli açıklamalarda bulundu.

Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:


Cumhuriyetimizin 100'üncü yıldönümünde borsamızın 150'nci yaşını hep birlikte gururla kutluyoruz. Borsamız ilk kez 1873 yılında faaliyete başladı. 1985 yılındığına gelindiğinde ise İstanbul Menkul Kıymetler Borsası kuruldu. Daha sonra farklı borsalarımızı tek çatı altında toplamaya karar verdik. Borsamız bir anonim şirkete dönüşerek daha şeffaf daha dinamik, takas ve saklama kurumları ile daha entegre bir yapıya kavuştu.

Türkiye Varlık Fonu'nun tesis ile birlikte Borsa İstanbul'u 2017 senesinde Varlık Fonu'nun portföyüne dahil ettik. Varlık Fonu'nun ortaklık oranı Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası'na ait payın satın alınması sonrasında yüzde 90,6'ya çıktı. Böylelikle Borsa İstanbul'un yapısal dönüşüm süreci tamamlanmış oldu.

Tam 1,5 asırdır ülkemizin kalkınması, büyümesi, ekonomik olarak güçlenmesi, istihdamın, üretimin ve yatırımın artması için çaba harcayan borsamızın bütün mensuplarını şükranla yad ediyorum. Borsa İstanbul bünyesinde işlem gören tüm şirketlerimize de Türkiye ekonomisine yaptıkları katkı için teşekkür ediyorum.

Borsamız 150 yıllık köklü tarihi ile Türkiye'nin son 1,5 asırdaki inişli çıkışlı yolculuğunun en yakın şahitleri arasında yer alıyor. Osmanlı Devleti'nin dağılmasından 1. Cihan Harbi'ne, Milli Mücadele'den Cumhuriyetimizin ilanına, tek parti sultasından çok partili demokrasiye geçişe, darbelerden ekonomik krizlere kadar son 150 yılda milletimizin başına gelen iyi kötü her olay borsamızı da etkilemiştir.

Tabi buna bir de savaşından salgınına, küresel ölçekte yaşanan tüm gelişmeleri de eklememiz gerekiyor. Borsa İstanbul'u sadece cumhuriyetimizin değil aynı zamanda küresel sistemin canlı tanıklarından biri olarak değerlendiriyoruz. Borsamızın serencamına baktığımızda esasen milletimizin ekonomi ve finans alanındaki mücadelesinin iz düşümlerini de görebiliyoruz. Burada öncelikle şu hususa dikkatlerinizi çekmek isterim. Borsanın ilk kurulduğu yıllar Osmanlı'nın borçlarını ödemekte zorlandığı tefeci Galata bankerlerinin devletin iliğini sömürdüğü Duyuni Umumiye İdaresinin teşkili ile finans kapitalin ülkeyi mali açıdan müstemlekeleştirdiği gerçekten zor ve acı verici dönemlere tekabül etmektedir.

Yine bu dönemi dikkatlice incelediğimizde Galata bankerlerinin ülkenin yerel kaynaklarını nasıl engellediklerini Osmanlı'nın sanayileşmesini nasıl dinamikleştirdiklerini çok net bir şekilde görüyoruz. Finans kapitalin 19. Yüzyılın ortalarından itibaren sadece ekonomik getiri gayesi ile değil bundan daha ziyade kontrol ve tahakküm peşinde koştuğunun sayısız örneği ile karşılaşıyoruz. Öyle ki bu dönemde Galata'da Türkler kaybeder levanterler kazanır alması toplumda kabul gören bir kanaat olarak yerleşmiştir. Borsamızın ilk dönemlerine ait bu algı daha sonra yaşanan farklı olaylarla maalesef daha da perçinlenmiştir. Her ne kadar borsamız bize Osmanlı'dan miras kalan bir kurum olsa da uzun yıllar asli görevini yerine getirememiştir.

Borsamız yıllarca yabancıların, yerli yatırımcıları ve ülke kaynaklarını çeşitli manipülasyonlarla sömürdüğü bir platforma dönüştürüldü. Borsada yatırım yapmak yerine insamızın günlük lisanına da sirayet eden borsada oynama ifadesi aslında bu durumun bir yansımasıydı. Siyaset kurumu da 3-5 oy daha fazla kazanmak uğruna borsayı hedef alarak ne yazık ki bu algının kökleşmesine yardım etti. Son olarak bunu 14-28 Mayıs seçimleri arifesinde bir kez daha gördük. Bizzat muhalefetin cumhurbaşkanı adayı tarafından Borsa İstanbul'u yıpratmayı amaçlayan bütüncül bir kampanya yürütüldü. Battık, bittik senaryoları ile yatırımcı korkutuldu. Dövize, altına ve üretime doğrudan katkısı olmayan diğer araçlara yönlendirilmek istendi. Bu furyaya mandacı, müstemlekeci kimi ekonomistler de alkış tuttu. Halbuki başta kıta Avrupa'sı olmak üzere gelişmiş, kalkınmış ülkelerde çok farklı bir tablo söz konusudur.

Buralarda ne siyasetçiler ülkenin sermaye piyasasını kötüleyerek seçim kazanma hayali kurar ne de sistem böyle bir manipülasyona izin verir. Dahası gelişmiş ekonomilerde sermaye piyasalarının derinleşmesi ile reel sektör finanse edilirken gelişmiş sermaye piyasaları sayesinde de tasarruf oranlarının artması sağlanır. Bizim de bu doğrultuda daha kararlı bir duruş sergilememiz gerekiyor. İster siyasetçi, ister ekonomist, isterse simsar olsun sermaye piyasalarını maniple etmeye çalışan tamahkarlara meydanı boş bırakamayız. Gerek Sermaye Piyasası Kurulumuzdan gerekse Borsa İstanbul'dan bu konuda daha fazla hassasiyet ve çaba göstermelerini bekliyoruz.

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Battık, bittik senaryolarıyla yatırımcı korkutuldu. Dövize, altına ve üretime doğrudan katkısı olmayan diğer araçlara yönlendirilmek istendi. Bu furyaya mandacı, müstemlekeci kimi ekonomistler de alkış tuttu." dedi.

Erdoğan, Borsa İstanbul 150. Yıl Gong Töreni'nde yaptığı konuşmada, borsanın ilk dönemlerinde, "Galata'da Türkler kaybeder, Levantenler kazanır" algısının toplumda genel kabul gören bir kanaat olarak yerleştiğini anlattı.

Borsanın ilk dönemlerine ait bu algının, daha sonra yaşanan farklı olaylarla maalesef daha da perçinlendiğini belirten Erdoğan, "Her ne kadar borsamız bize Osmanlı'dan miras kalan bir kurum olsa da uzun yıllar asli görevini yerine getirememiştir. Borsamız, yıllarca yabancıların, yerli yatırımcıları ve ülke kaynaklarını çeşitli manipülasyonlarla sömürdüğü bir platforma dönüştürüldü. Borsada yatırım yapmak yerine, insanımızın günlük lisanına da sirayet eden 'borsada oynama' ifadesi, aslında bu durumun bir yansımasıydı." diye konuştu.



"BORSA İSTANBUL'U YIPRATMAYI AMAÇLAYAN BÜTÜNCÜL BİR KAMPANYA YÜRÜTÜLDÜ"

Siyaset kurumunun da 3-5 oy daha fazla kazanmak uğruna borsayı hedef alarak bu algının kökleşmesine yardım ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Son olarak bunu 14-28 Mayıs seçimleri arifesinde bir kez daha gördük. Bizzat muhalefetin cumhurbaşkanı adayı tarafından Borsa İstanbul'u yıpratmayı amaçlayan bütüncül bir kampanya yürütüldü." ifadesini kullandı.

Bşkan Erdoğan, "Battık, bittik senaryolarıyla yatırımcı korkutuldu. Dövize, altına ve üretime doğrudan katkısı olmayan diğer araçlara yönlendirilmek istendi. Bu furyaya mandacı, müstemlekeci kimi ekonomistler de alkış tuttu." değerlendirmesinde bulundu.

Başta Kıta Avrupa'sı olmak üzere gelişmiş, kalkınmış ülkelerde çok farklı bir tablonun söz konusu olduğunu aktaran Erdoğan, buralarda ne siyasetçilerin ülkenin sermaye piyasasını kötüleyerek seçim kazanma hayali kurduğunu ne de sistemin böyle bir manipülasyona izin verdiğini vurguladı.

Erdoğan, gelişmiş ekonomilerde, sermaye piyasalarının derinleşmesiyle reel sektör finanse edilirken, gelişmiş sermaye piyasaları sayesinde de tasarruf oranlarının artmasının sağlandığını dile getirdi.

Kendilerinin de bu doğrultuda daha kararlı bir duruş sergilemeleri gerektiğini kaydeden Erdoğan, "İster siyasetçi, ister ekonomist, isterse simsar olsun, sermaye piyasalarını manipüle etmeye çalışan tamahkarlara meydanı boş bırakamayız." görüşünü paylaştı.

Gerek Sermaye Piyasası Kurulunda gerekse Borsa İstanbul'da bu konuda daha fazla hassasiyet ve çaba gösterilmesini beklediklerini ifade eden Erdoğan, "Devletimizin tüm imkanlarının, ilgili tüm kurullarının, bu süreçte sizlerin emrinde olduğunu özellikle vurgulamak istiyorum." sözlerini sarf etti.

Başkan Erdoğan, iktidarları döneminde finansal serbestiyet, serbest kambiyo rejimi ve küresel ekonomiyle entegrasyonun temel prensipleri olduğunu belirtti.



"SERMAYE PİYASAMIZ VE BORSAMIZ KÖKLÜ BİR DÖNÜŞÜM GEÇİRDİ"

Göreve geldikleri 2002 yılından bu yana attıkları adımlarla borsayı "gazino kapitalizmi"nin cenderesinden kurtarmayı başardıklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sermaye piyasalarımızı rantiyenin tasallutundan çıkartarak ülkemizin, milletimizin ve reel sektörümüzün hizmetinde olmasını temin ettik. Yatırım, üretim, istihdam, planlama ve ihracata dayalı ekonomik atılımları sürdürürken, ekonomi ve finans sistemimizde birçok düzenleme yaptık. Son 21 yılda hayata geçirdiğimiz yenilikler ve düzenlemeler sayesinde sermaye piyasamız ve borsamız köklü bir dönüşüm geçirdi."

Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi'nin de hizmete girmesiyle Türkiye'nin finans alanındaki merkezi konumunun daha da güçlendiğine, Türk ekonomisinin yüksek büyüme potansiyelinin yerli yatırımcıların yanı sıra uluslararası yatırımcıların da ilgisini çektiğine işaret etti.

Son yıllarda Türk borsasına yönelik teveccühün hem içeride hem de dışarıda giderek arttığını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Küresel ekonomide daralma yaşanırken, yabancı sermaye alkışları veya akışları her yerden gerilerken Türkiye, borsa üzerinden yabancı sermaye çekmeyi yani ekonomik büyümesine finansman temin etmeyi sürdürüyor. Tüm dünyada risk iştahının düştüğü, sermayenin korunaklı alanlara doğru çekildiği bir dönemde uyguladığımız mali programın bir sonucu olarak Türkiye uluslararası sermaye açısından çekim merkezi vasfını koyuyor."

Başkan Erdoğan, son 21 yılda 255 milyar dolardan fazla uluslararası yatırım çekmiş bir ülke olarak önlerindeki dönemde sermaye piyasalarının daha da derinleştirilmesine ve tabana yayılmasına ağırlık vereceklerini ifade etti.

Bilhassa katılım finans ve İslami yatırım araçları konusunda çok ciddi bir potansiyelin olduğunun anlaşıldığını dile getiren Erdoğan, "Vatandaşımızın gönül huzuruyla birikimlerini değerlendireceği ve reel ekonominin istifadesine sunacağı bir iklimi tesis etmekte kararlıyız. Enflasyondaki artışın kontrol altına alınmasıyla birlikte ülkemize yönelik kaynak akışının daha da hızlanacağına inanıyoruz." dedi.



"ALTYAPISINI SÜREKLİ MODERNİZE EDİYOR"

Erdoğan, risk primindeki gerileme ve kredi notundaki iyileşmelerin etkisinin, başta borsa olmak üzere, sermaye piyasalarında da hissedileceğini belirterek, şöyle devam etti:

"Enflasyondaki dengelenmeye bağlı olarak borsamızın derinliği artacak ve yatırımcılarımız finansman kaynaklarına daha rahat erişebilecektir. Yeni, özgün ve çığır açan projelerle Borsa İstanbul'un 'Türkiye Yüzyılı' vizyonumuza omuz verdiğini görmekten memnuniyet duyuyorum. Borsamız, şirketlerimizin kurumsallaşmasında önemli bir itici güç olurken, dijital ve yeşil dönüşüme de önemli katkı sağlıyor. Borsamız, katılım finanstan kıymetli madenlere, geniş bir alanda piyasanın ihtiyaçlarına göre kendini yeniliyor. Altyapısını sürekli modernize ediyor. Borsamızın yerli ve milli imkanlarla geliştirdiği BISTECH 3.0 sisteminin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum."

Üniversite öğrencilerine yönelik BISTECH Borsa İstanbul Teknoloji Akademisinin kuruluşunu da takdirle karşıladığı vurgulayan Erdoğan, borsanın kuruluşunun 150. yıl dönümünün hayırlı olması dileğinde bulundu.



DÜNYANIN İLK BORSASININ YER ALDIĞI KÜTAHYA'YA BAĞLANDI

Programa, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı İbrahim Ömer Gönül, Borsa İstanbul AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erişah Arıcan, Borsa İstanbul AŞ Genel Müdürü Korkmaz Ergun, daha önce adı İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) olan Borsa İstanbul'un Kurucu Başkanı Muharrem Karslı ile eski başbakanlardan Tansu Çiller ve iş dünyasından davetliler katıldı.

Törende, Bşakan Erdoğan ile beraberindekiler, Borsa İstanbul'un kuruluşunun 150. yıl dönümü ve BIST 500 Endeksi'nin başlaması dolayısıyla dünyanın ilk borsasına ev sahipliği yapan Kütahya'nın Çavdarhisar ilçesindeki Aizanoi Antik Kenti'ne canlı bağlantı yaparak gong çaldı.

Katılımcılar, sonrasında aile fotoğrafı çektirdi.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN