Türkiye'nin ekonomik ve siyasi krizler yaşadığı dönemlerde yaptığı çıkışlarla krizleri derinleştiren TÜSİAD bu kez algı için sahneye çıktı. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan bugün yaptığı skandal açıklamalarla Türkiye'nin büyüme rakamları üzerinden ekonomiyi ve Türkiye'nin dış politikasını hedef aldı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan ise TBMM'den TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan'ın açıklamalarına sert tepki gösterdi.
Erdoğan, "Ey TÜSİAD'ın başına gelen beyefendi: Dış politikada sen bize ders veremezsin. Sen daha çıraksın, kalfa dahi olamadın. Dün bir, bugün iki. Ne oldu ki bu iktidara ders vermeye kalkıyorsun. Önce haddini bil, haddini bil. Bunlar da akıllarını başlarına almadıkları sürece iktidarın kapısından içeri giremezler. " ifadelerini kullandı.
"SİYASETİ KUŞATMA ALTINA ALAN LOBİ"
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan'ın skandal açıklamaları ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Haddini bil' çıkışı, A Haber ekranlarında değerlendirildi.
Melih Altınok ile Sebep Sonuç Programı'nda söz alan Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür, "TÜSİAD başından beri siyaseti kuşatma altına alan lobi" dedi.
Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı ise; "TÜSİAD samimi olduğunu kanıtlayamadı" şeklinde konuştu.
Aydınlık Gazetesi Yazarı Gaffar Yakınca da, "TÜSİAD ekonomik vesayetin yaşamasını istiyor" yorumunda bulundu.
FAİZ LOBİSİ TÜSİAD! İSTEDİKLERİ YÜKSEK FAİZ VE IMF DÜZENİ
SABAH GAZETESİ YAZARI MAHMUT ÖVÜR: TÜSİAD nedir? Büyük sermaye ve holdinglerin yer aldığı bir baskı grubu. Buna benzer dünyada başka örnekleri var. Fakat bizimkisi bu değil sadece. Bizimkisi bir faiz lobisidir. İthal ikameci sermayenin Türkiye distribütörüdür. Yüzünü batıya dönmüş batının yol haritasını izleyen bir iş adamları topluluğumuz var. TÜSİAD, bir ekonomik modelin temsilcisidir. Türkiye'deki siyasi iktidarları vesayetle yönetmek isteyenlerin ekonomik ayağını oluşturuyor. TÜSİAD başından beri siyaseti kuşatma altına alan lobidir. İstedikleri yüksek faizdir ve IMF düzenidir. Diğer adı faiz lobisidir.
TÜSİAD'IN TEPEDEN BAKMA AÇIKLAMALARI RAHATSIZ EDİCİ
PROF. DR. MUSTAFA ILICALI: Sayın Cumhurbaşkanımız TÜSİAD'a gerekli yanıtı verdi. Yani TÜSİAD bir siyasi parti değildir. Onun başkanı da bir siyasi partinin genel başkanı değil. Netice olarak sivil toplum kuruluşu. Kalkıp kendi alanında olmayan Cumhurbaşkanlığı sisteminin uyguladığı politikalara küçültülecek ifadeleri kullanarak haddini aşmıştır. Bilime önem veren yerli ve milli bir lider Başkan Erdoğan var. TÜSİAD samimi olduğunu kanıtlayamadı. TÜSİAD'ın bir önerisi varsa Sayın Cumhurbaşkanı'ndan randevu alır ve gider orada anlatırsınız. Siz bir zenginler kulübü olabilirsiniz. Türkiye'de 85 milyon insan var. Hükümeti ve diğer insanları görmezden gelip, tepeden bakma açıklamanız aşırı rahatsız edici. Başkan Erdoğan'ı görmüyor musunuz? 20 yılda yapılanlar ortada. 20 yılda Türkiye'ye 3,5 trilyon dolarlık bir yatırım gelmiş ve bu çok önemli. Bu zamana kadar bu duruma geldinizse 20 yılda AK Parti'nin uyguladığı yasa ve desteklerle geldiniz.
TÜSİAD EKONOMİK VESAYETİN YAŞAMASINI İSTİYOR
AYDINLIK GAZETESİ YAZARI GAFFAR YAKINCA: Sorun şurada; (TÜSİAD) eski düzenin devam etmesini istiyorlar. Dünya değişti Türkiye değişti. Artık demokratik bir ülke var. Bu ülkeyi kavrayamıyorlar. Bütün vesayet sistemleri tasfiye edildi Türkiye'de. TÜSİAD, ekonomik vesayetin yaşamasını istiyor. TÜSİAD faizin düşmesine karşı. İmalat ile faiz birbirinin düşmanıdır. Faiz yüksekse imalat yapamazsınız. Faiz düşükse imalat yaparsınız çok para kazanırsınız. TÜSİAD açıkça 'Faizin düşmesine karşıyız. Karımız düşüyor' diyor. Bu şu demek; siz imalat dışında bir para kazanıyorsunuz. Sizin faiz ve rant yoluyla kazandığınız para var.
BAŞKAN ERDOĞAN TÜSİAD'A: HADDİNİ BİL!
Başkan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, son AK Parti Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmasında şunları kaydetti:
"Ey TÜSİAD'ın başına gelen beyefendi: Dış politikada sen bize ders veremezsin. Sen daha çıraksın, kalfa dahi olamadın. Dün bir, bugün iki. Ne oldu ki bu iktidara ders vermeye kalkıyorsun. Önce haddini bil, haddini bil. Bunlar da akıllarını başlarına almadıkları sürece iktidarın kapısından içeri giremezler. Bunu da bilmeleri lazım. Biz dış politikada İsveç, Finlandiya, niye bunlara karşı tavır alıyoruz? Neden? İsveç'in, Finlandiya'nın sokaklarında terör örgütleri cirit atarken biz onlara kapılarımızı mı açacağız, onların yanında mı yer alacağız? Ey TÜSİAD, siz onların yanında yer alabilirsiniz. Biz şehitlerimizin kanını yerde bırakmayacağız, bunu bilesiniz. İşte Batı'yı görüyoruz. Almanya'da caddelerde Alman polisinin nezaretinde bu terör örgütleri yürüyüşler yapıyorlar. Fransa'da yürüyüşler yapıyorlar. Maalesef İngiltere'de hakeza öyle. Avrupa'nın bütün ülkelerinde, aynı durumla karşı karşıyayız. Bütün bunlara karşı sizin ali menfaatlerinizi korumak için sesimizi çıkarmayacak mıyız? Kusura bakmayın, sizden önce gelen ağa babalarınız da aynı kafadaydılar, görüyorum ki siz de aynı kafadasınız. Eğer TÜSİAD bu gidişiyle devam ederse bu iktidarın kapısını hiç çalmasın ve görüyorum ki sizler aynı merkezden idare ediliyorsunuz. Aynı merkez belli, CHP. Oradan size neyi sufle ediyorlarsa siz de aynen o ağızla konuşuyorsunuz. Sizden önceki ağa babalarınız da böyle konuşuyordu siz de aynı şekilde konuşuyorsunuz. Öyleyse bu kapı yerli ve milli duruş sergileyene açıktır, yerli ve milli duruş sergilemeyene kapalıdır."
