Pakistan'da yeni yönetim sonrası ilişkiler nasıl ilerleyecek? Pakistan Dışişleri Bakanı Bilaval Butto Zerdari A News Yayın Koordinatörü Orhan Sali'nin sorularını yanıtladı.
İşte o açıklamalardan satır başları;
Yeni bir liderlik var Pakistan'da. İki ülke arasında yeni gelişmeler beklemeli miyiz? Yeni ve öncekinden farklı bir şey beklemeli miyiz?
Pakistan ve Türkiye ilişkileri arasında baktığımızda bu gerçekten partiler ötesi bir yaklaşım. Yani kim gelirse gelsin başa gelecekte başka bir başbakan da gelse bizler Türkiye'ye en büyük önemi veriyoruz. Yeni hükümet de tabi ki burada iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmek istiyor. Bu yüzden işte başbakan için de çok önemli bir hedef bu. Birlikte çok daha etkin bir şekilde çalışacağız.
Başkan Erdoğan, Şahbaz Şerifi uzun bir süredir çok iyi tanıyor. Her zaman Keşmir'deki zulümlerden bahsetmekte kendisi de…
Her iki lider bir araya geldiğinde Türkiye Başkanıyla birlikte çok iyi ilişkiler yaşıyoruz. Politik liderliği Pakistan'ın özellikle de Sayın Şebaşiri de aynı şekilde. Türk liderliği de devamlı dünyanın her yerindeki Müslümanların haklarını savunuyor. Biz bunları takdir ediyoruz. Türkiye'nin çok güçlü desteğini Keşmir insanları için ve orada Hintlilerin işgal altındaki zulüm altındaki bölge için. 2019 Ağustos itibarıyla Hindistan hükümeti çok ciddi bir ihlalde bulundu. Keşmir insanlarının haklarını ihlal etti. Uluslararası olarak kabul edilmiş bir statüsü vardı oraların. Müslüman çoğunluğu yapay olarak oluşturulmuş bir azınlık konumuna soktu. Topraklarını satın almaya başladı Keşmirli olmayanlar tarafından ve yakın zamanda bu yılın 5 Mayıs'ında bir komisyon kurdular. Özellikle buradaki işgali geliştirmek için Müslüman çoğunluk göz ardı edildi. Türk hükümeti devamlı olarak yanımızda oldu. Türkiye devamlı olarak sesimizi yükseltmeye çalışıyor.
Şu anda dünyanın her yerinde büyük bir problem var İslamofobi adında. Batı ülkelerinde Müslümanlar saldırı altındalar. Orta Doğu'da bile hatta bazı yerlerde var. Peki Türkiye ve Pakistan bu iki ülke nasıl bir çözümle bir araya gelebilirler?
Şuna inanıyorum ki bu nefret din tanımıyor. Tabi ki burada İslamofobi konusunu hissediyoruz. Türkiye ve Pakistan bu konuda işbirlikçi. Bizler de gayretlerimizi birleştiriyoruz. İster BM'de olsun ya da OECD olsun. İslamofobinin sadece batıya has bir konu olduğunu sanmıyorum. Müslümanlar içerisinde de var bu. Ülkeler arasında da mağdur olanlar oluyor, linçlemeler oluyor. Üzücü hikayeler duyuyoruz. Uluslararası forumlarda bu konunun gündeme getirilmesi çok önemli.
Pakistan İsrail ile ilişkileri normalleştirmeyi planlıyor mu?
Pakistan'ın Filistin'le derin ve orijinal bir ilişkisi var. Bizlerin taahhütleri var Filistin halkı için. Her zaman biz burada Filistin halkını destekleyeceğiz. Bundan taviz vermeyeceğiz. Yeni hükümette de tutumumuzda değişiklik olmadı. Filistin'in tanınmasını bekliyoruz. O zaman Orta Doğu'ya barış gelecek.
Gelecek için Pakistan'da ne görüyorsunuz?
Şu an Afganistan insanları krizle karşı karşıyalar. Fakirlik sınırı altındalar ve Müslüman dünyasının, uluslararası toplumun sorması gereken soru; "Biz tarihin tekrarlanmasına izin verecek miyiz? Afganistan halkı tekrar terk mi edilecekler?" İlk olarak ekomomik kriz Afganistan'da ve insani krizlerle başa çıkamadıklarından dolayı ciddi bir konsensus oluşacak. Sadece Afganistan halkında değil, Pakistan ve bölge için de. Bizim ahlaki yükümlülüğümüz Afganistan halkına yardım etmektir. İnsani krizler ve ekonomik çökmeyi engellemek için.
Dünyadaki herkes şu an krizlerle karşı karşıya. Gıda yetersizliği ve ekonomik krizlerle karşı karşıya. Türkiye ve Pakistan birlikte nasıl savaşabilir bununla?
Şuna inanıyorum ki ekonomik zorluklar dünyaya en çok baskı yapan bir konu. Bunun sonucu olarak da ekonomik döngüde artışlar ve düşüşler oldu. Çok ciddi şoklar yaşadık. Bu da insanların hayatını zorlaştırdı. Şu an epey zorluk yaşanıyor. Enflasyon zorluğu da pek çok zorluklardan bir tanesi. Bu zorluk da Covid'den dolayı arttı.
