Sözcü Kalın, Rusya ve Ukrayna'nın Antalya ve İstanbul'daki müzakereleri takiben tekrar İstanbul'da bir araya gelmek konusunda anlaştığını ifade etti.
Rusya'nın askeri operasyonlar konusunda olduğu kadar Batı'nın, Moskova'ya uyguladığı yaptırımların etkisi konusunda da endişeli göründüğünü dile getiren Kalın, "Orada (Ukrayna'da) çok fazla kayıp yaşadılar, fakat ekonomik kayıplar genel ekonomik durum ve politik düşünce üzerinde muhtemelen bir etkiye sahip olmaya başlıyor." ifadelerini kullandı.
Kalın, Moskova'nın çatışmayı sona erdirmek için adımlar atması halinde yaptırımların hafifletilmesini isteyeceği görüşünü dile getirerek, "Rusya açısından, muhtemelen taviz vermelerinin tek yolu bu." değerlendirmesinde bulundu.
Güvenlik garantisi konusundaki tartışmaların henüz erken bir aşamada olduğunu dile getiren Kalın, "Ancak prensip olarak buna olumlu bakıyoruz çünkü Ukrayna'yı desteklemek istiyoruz ve bu savaşı bitirmek istiyoruz. Ukraynalılarla, Ruslarla bu müzakereyi yaptık. Amerikalılar ve Fransızlarla biraz müzakerede bulunduk, ancak imzamızı atmadan önce ordularımız tarafından üzerinde çalışılması gereken birçok askeri detay var." ifadelerine yer verdi.
UKRAYNA'NIN SİLAHSIZLANDIRILMASI KONUSUNDA KİEV İLE MOSKOVA ARASINDA GENİŞ BİR BOŞLUK VAR
Kalın, Ukrayna'nın silahsızlandırılmasının ayrıntıları üzerinde çalışmaların devam ettiğini ancak Kiev ve Moskova'nın konuyla ilgili tutumları arasında "geniş bir boşluk" olduğunu vurguladı.
Sözcü Kalın, şöyle devam etti: "Rusya'nın temel kaygısı, Ukrayna'nın Rusya için tehdit oluşturabilecek herhangi bir ateş kapasitesine sahip olmamasıdır. Ukrayna, herhangi bir egemen ülkenin herhangi bir ordusunun normal yeteneklerine sahip, güçlü ve ciddi bir ordu istiyor."
Kalın, Kırım ile Doğu Donbas bölgesiyle ilgili güvenlik garantileri ve toprak meselelerinin müzakerelerdeki ana meselelerden olduğunu, Rusya'nın, Kırım'ın ilhakının tanınması hariç taleplerini netleştirmediğini dile getirdi.
Türkiye'nin Moskova'nın Kırım konusundaki talebini gerçekçi olmayan ve maksimalist bir talep olarak değerlendirdiğine işaret eden Kalın, bu talebi ne Ukrayna'nın ne de uluslararası toplumun kabul etmeyeceğini söyledi.
Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak Kırım'ın fiili durumu değişmeyecekse ve bu noktada değişmeyecek gibi görünüyor, o zaman bunu sahadaki bir gerçeklik olarak kabul edebilir ve Kırım'ın durumuna nasıl bir dereceye kadar çözüm getirebileceğimiz konusunda bir şeyler bulmaya çalışabiliriz."