Beta varyantı nedir? Beta varyantı hangi ülkede görüldü, belirtileri neler? Virüsün mutasyon geçirmesi…

Gündemde merakla Beta varyantı nedir? Beta varyantı hangi ülkede görüldü, belirtileri neler? Sorularının yanıtları araştırılır oldu. Koronavirüs ile mücadele tüm dünyada devam ederken bir yandan da mutasyona uğrayan virüsler endişeyi arttırıyor. Delta, Beta gibi ülkelerde görülen variant çeşitlerinin neler olduğu sıklıkla sorgulama konusu oluyor. Peki Virüsün mutasyon geçirmesi ne demek? Var olan aşıların mutasyona karşı koruyuculuğu yüksek mi? İşte tüm bilgiler…

Giriş Tarihi 18 Haziran 2021, 16:26 Güncelleme 18 Haziran 2021, 16:26
Beta varyantı nedir? Beta varyantı hangi ülkede görüldü, belirtileri neler? Virüsün mutasyon geçirmesi…

İÇİNDEKİLER

Beta varyantı nedir? Beta varyantı hangi ülkede görüldü, belirtileri neler? Sorgulamaları arama motorları üzerinden sıklıkla yapılıyor. Koronavirüs salgını tüm dünyada devam ederken aşılama da hız kazandı. Bazı ülkelerde görülen koronavirüsün farklı mutasyonlara bürünmüş hali ise oldukça endişelendirdi ve vatandaşlar yeni varyanların neler olduğunu araştırmaya başladı. Peki beta varyantı üzerinde aşılar etkili mi? İşte detaylar...

BETA VARYANTI NEDİR, HANGİ ÜLKEDE GÖRÜLDÜ?

Beta varyantı ile ilgili endişe verici bulguların başında, aşılama sonrası gelişen antikorlar tarafından nötralizasyona karşı dirençli olabileceği gelmektedir çünkü nötralizan antikorların etkisine 10 kat azalmış bir duyarlılık saptanmıştır. Ayrıca bu mutasyonların tedavi amaçlı kullanılan bazı monoklonal antikorların etkinliklerini azalttığına dikkat çekilmektedir.

Güney Afrika'da baskın hale gelmiş olan bu varyantın da bulaşıcılığının artmış olduğu bilinmekle birlikte hastalığın seyri ile ilgili bir değişikliğe yol açıp açmadığı henüz belirsizdir.Beta varyantı, B.1.351 olarak da bilinir. COVID-19'a neden olan SARS-CoV-2'nin bir varyantıdır. İlk olarak Güney Afrika'nın Eastern Cape eyaletinin Nelson Mandela Körfezi metropol bölgesinde tespit edildi.

KORONAVİRÜSTE MUTASYON NEDİR?

2019 yılında Çin'de ortaya çıkarak hızla yayılan Sars-Cov-2 virüsü, süreç içerisinde çeşitli bölgelerde mutasyon geçirmiş yeni varyantları ortaya çıkarmıştır. Birçok hastalık etkeninde olduğu gibi koronavirüste de gerçekleşen mutasyonlar sonucunda dolaşımdaki virüs popülasyonunda genetik varyasyonlar meydana gelerek hastalığın semptomları, seyri ve bulaşıcılığı yönünden çeşitli değişiklikler görülmeye başlanmıştır. Özellikle pandeminin etkili bir şekilde yönetilebilmesi için oldukça önemli olan mutasyonlar, zamanında tespit edilerek tanımlanmadığı takdirde mevcut tarama testlerinde tespit edilemez. Bir diğer deyişle yanlış negatif sonuçlar alınabilir. 2019 yılının sonundan bu yana binlerce kez mutasyon geçirmiş olabileceği düşünülen koronavirüsler için bilim insanları tarafından bu varyantların büyük bir kısmının herhangi bir etkiye yol açmayacağı öngörülmüş ve bunların yolcu olarak nitelendirilebileceği öne sürülmüştür. Bunun yanı sıra bazı durumlarda virüsün hayatta kalması ve üremesi için olumlu etkiler yaratan mutasyonlar gerçekleştiğinde, doğal seçilim yolu ile yeni varyasyonların sıklığı artabilir. Bu durum, koronavirüs pandemisi için yanlış test sonuçları alınması konusunda etki gösterebilecek en önemli etkendir. Dolayısıyla etkili tedavi ve aşılama uygulamaları ile doğru teşhis için virüse ilişkin genetik varyasyonlar sürekli olarak araştırılmalı ve kayıt altına alınmalıdır. Bölgesel olarak tespit edilen yeni varyantlara hızlı şekilde müdahale edilmesi, pandemi sürecinin kontrolü açısından büyük bir etkiye sahiptir. Yeni varyantın dünya çapında yayılmasını önleme ve aşıların etkinliğini koruma açısından yeni varyantların tespit edildiği bölge veya ülkelerde daha katı karantina uygulamalarına başvurulması gerekir.

MUTASYONA KARŞI AŞILAR KORUYUCU MU?

Mutasyondan kaynaklı görülebilecek bir diğer önemli sorun ise mevcut aşı uygulamalarının etkisinin azalmasıdır. Mevcut varyantlara yönelik olarak geliştirilen aşılar bir süre sonra ortaya çıkan yeni varyantlar için yeterince etkili olmayabilir. Bu nedenle koronavirüs aşılarının tıpkı grip aşıları gibi belirli periyotlar ile yenilenerek güncel varyantlara uyumlu hale getirilmesi gerekir. Mevcut aşı seçeneklerinden önde gelenler, virüslerdeki diken proteinlerini hedef alarak etki gösterir. Şu ana dek tespit edilmiş olan varyantlarda diken proteinlerinde çeşitli mutasyonlar saptanmış olsa da bu durum aşının etkisinin tamamen ortadan kalktığı anlamına gelmez. Bunun nedeni aşıların diken proteinler üzerindeki birçok farklı bölgeye karşı antikor üretimine yol açmasıdır. Tek bir bölgeye ilişkin mutasyon aşının başarı oranlarında belirli miktarda değişiklik yapabilse de, böyle bir mutasyonun aşıyı etkisiz hale getirmesi şimdilik bilim insanları tarafından mümkün görülmemektedir. Fakat zaman içerisinde oluşan yeni mutasyonlarla birlikte mevcut aşıların etkisiz hale gelme olasılığı söz konusudur. Dolayısıyla genetik varyasyonlar çok sıkı şekilde takip edilmeli ve aşılama prosedürleri buna göre şekillendirilmelidir.