AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz'ün, "ABD başkanlık seçimini kazanan Joe Biden yönetiminden beklentilerinin, Türkiye'de demokrasiye vurgu yapması" yönündeki sözlerine ilişkin, "Başkalarından demokrasi talep etmek için yabancı otoritelere 'siyasi arzuhal' yazmak utanç verici bir siyasi savrulmalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Çelik, Twitter'dan, CHP'li Çeviköz'ün, Türk dış politikasına yönelik sözleriyle ilgili açıklama yaptı.
Türk demokrasisinin bedelinin ödendiğini, milletin, iradesinin kimse tarafından gasbedilemeyeceğini demokrasi tarihine silinmeyecek şekilde yazdırdığını vurgulayan Ömer Çelik, "CHP'li Ünal Çeviköz'ün yabancı otoritelerden demokrasi talebinde bulunması vahim bir yaklaşımdır." ifadelerini kullandı.
CHP'li Çeviköz'ün, Türkiye'nin Libya'da ambargoyu ihlal ettiğine dair şikayetini Amerikalılara ilettiğini, ABD'nin yeni başkanı seçilen Joe Biden'dan "Türkiye'de demokrasi talep ettiğini" aktaran Ömer Çelik, "Demokrasi anlayışı 'ithalat demokrasisi' olan bir anlayış bu. Bu anlayış, yabancı otoritelerden meşruiyet tedarik etmeye çalışıyor. Türkiye'de son kullanma tarihi geçmiş vesayet anlayışları ise 'vesayet ihracatı'na geçmiş gözüküyor." değerlendirmesini yaptı.
"TÜRKİYE'NİN GÜVENLİĞİ VE VATAN SAVUNMASI TİCARET KONUSU DEĞİLDİR"
Demokrasinin banisi ve hamisinin millet iradesi olduğunu belirten AK Parti Sözcüsü Çelik, şöyle devam etti:
"Başkalarından demokrasi talep etmek için yabancı otoritelere 'siyasi arzuhal' yazmak utanç verici bir siyasi savrulmalıdır. Demokrasinin dünyaya açık olması başka şeydir, demokrasi için dış payanda ve ithal irade aramak başka şey. CHP'li Çeviköz, Türkiye'nin güvenliği ve vatan savunması için aldığımız S-400'leri iptal edeceklerine dair Amerikan yönetimine açık çek veriyor. Türkiye'nin güvenliği ve vatan savunması ticaret konusu değildir. Bu konuda siyasi pazarlık asla kabul edilemez. Bu zihniyet Libya konusunda ambargoyu deldiğimizi savunarak Fransa'nın tezlerini, KKTC'de Kapalı Maraş'ın açılmasını eleştirerek Yunanistan'ın tezlerini, Suriye'den çekilmemizi isteyerek PYD ve Esed rejiminin tezlerini uluslararası arenada destekliyor ve Türkiye'yi şikayet ediyor.
Demokrasimizin, güvenliğimizin ve milli menfaatlerimizin pazarlık konusu yapılamayacağını bir türlü anlamıyorlar. Bu zihniyete tüm milletimiz karşıdır. Bu zihniyet başkalarından medet ummak ve kendi ülkesini şikayet etmek gibi gayrimeşru bir yoldadır.
Demokrasimiz milli iradeye dayanan, dünyaya açık ve millet dışında dayanak kabul etmeyen bir siyasi değerdir. Değerlerimizi siyasi ticaret maddesi zannedenler demokrasiden hiçbir şey anlamadıklarını gösteriyorlar. Biz siyasi değerlerden yanayız. Bu zihniyet ise tam karşımızda. Demokrasimiz ve güvenliğimiz siyasi pazarlık konusu değildir. CHP yöneticileri vesayet zihniyeti ile yıllarca yurt içinde yaptıklarını şimdi siyasi ithalat yoluyla elde etmeye çalışıyorlar. Bizden alacakları cevap Atatürk'ün veciz ifadesidir: 'Manda ve himaye kabul edilemez'."
.
